CHP Cezaevi İnceleme Komisyonu üyesi Nurettin Demir, cezaevindeki çocukların kulaklarına fısıldayarak, “Başka mahkumlar tarafından taciz ve tecavüze uğradıklarını” anlattıklarını söyledi. Demir, “Çocuklar, başka mahkumlar tarafından cinsel istismar iddiaları yetkililer tarafından yeterince araştırılmadığını söylüyor. Sistematik aşağılama ve hakarate uğradıklarını, sevk sırasında yemek ve su verilmediğini anlattılar. Çıplak arama yapılıdığını, kameraların olmadığı yerlerde çocuklar dövüldüklerini söylüyorlar. Yoksul çocuklar başka koğuşlara temizliğe gönderiliyormuş” dedi.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın internet sitesinde yer alan habere göre CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu olarak bugüne kadar ziyaret ettikleri 130′a yakın cezaevindeki 100′e yakın çocukla ilgili incemelerinden hiç de iç açıcı olmayan izlenimlerini aktardı.

CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Cumhuriyet Halk Partisi Cezaevlerini İnceleme ve İzleme Komisyonu adına, İstanbul Barosu’nun düzenlediği Çocuk Hapishaneleri başlıklı sempozyuma katıldı. Demir’in konuşması şöyle:

CHP Cezaevlerini İnceleme ve İzleme Komisyonu olarak bugüne kadar 130 dolayında cezaevinde 1300’e yakın tutuklu ve hükümlüyü ziyaret ettik. Ziyaretlerimizin sonuçlarını 3 rapor halinde kamuoyuyla paylaştık. Zaman zaman da kısa kısa raporlar halinde tespitlerimizi basınla dolayısıyla kamuoyuyla paylaştık. Cezaevlerinde yaşanan sorunları sık sık TBMM gündemine taşıdık.

Adana Pozantı, Antalya L Tipi Cezaevi, İzmir Şakran, Adana Kürkçüler, Ankara Sincan gibi çocuk cezaevlerinde ve çocuk koğuşlarında incelemelerde bulunduk. Çocuklara yapılan kötü muamelelerin örneklerini kamuoyuna taşıdık.

KOĞUŞTA SÜREKLİ DAYAK YEDİKLERİNİ SÖYLÜYORLAR

Yaptığımız bazı tespitlere göre; çocuklarımızın; her türlü kötü muamele ve işkenceye maruz kaldıklarını, çocukların psikolojilerinin bozulduğunu, her şeyden korkar hale geldiklerini, yetkililerin cinsel istismar iddialarıyla ilgili yeterince araştırma yapmadığını, koğuşlarda sürekli dayak yedikleri ve hakarete uğradıklarını, başka mahkumlar tarafından da tacize uğradıklarını, yoksul çocukların koğuşlara temizliğe gönderildiğini dinledik.

Tüm bunların yanında; çocuklara sevk esnasında yemek ve su verilmediğini, açık görüşlerin engellendiğini, sistematik aşağılama ve onur kırıcı davranışlar, çıplak arama, özellikle kameraların olmadığı yerlerde çocukların dövüldüğünü, sağlık hizmetlerine ulaşmalarının engellendiğini, tüm bunlara dayanamayan çocukların intiharı dahi denediklerini dinledik.

Ayrıca zaman zaman yaptığımız ziyaretlerde; çocukların çocuk olmalarından kaynaklanan tüm haklarının ihlal edildiğini, çocukların ürkek, konuşmaktan çekindiğini hissettik. Anlatmak istediklerini kulaklarımıza fısıltı şeklinde aktardılar. Korkuları, kaygıları, endişeleri gözlerinden belli oluyordu.