Cizre'de 27 Aralık'tan bu yana yaşananlarda en çok gündeme gelen yapılanma (Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi) YDG-H/K oldu. Medyada, Cizre'de yaşananların sorumlusu olarak işaret edilen ve hedef gösterilen YDG-H üyeleri, Dicle Haber Ajansı'na (DİHA) konuştu.

Güvenlik nedeniyle isimlerini açıklamayan ve görüntü vermeyen YDG-H'ın ilçedeki iki sözcüsü özetle; "Devlet diyalog sürecinde somut adım atıp çözümü geliştirmek yerine Önderliğimizin çabası başta olmak üzere özgürlük hareketi ve Kürt halkının bütün çabalarını boşa çıkartıp, süreci provokasyon zemini üzerinden sonlandırmaya çalışıyor," diyor.

İki YDG-H sözcüsünün DİHA'ya yaptığı açıklamalar özetle şöyle:

"HALK KENDİ ÖZGÜCÜNÜ OLUŞTURDU"

* Cizre'deki olaylar, diyalog sürecinde hükümetin çözümü geliştirme noktasında samimiyetsizliğinin halkça da kanıksanmasının ardından halkın kendi öz gücüyle yaşamı yeniden inşa etme girişimini boşa çıkarmaya dönük devlet saldırılarının ardından başladı ve bu noktaya geldi.

* Kobanê direnişiyle dayanışma eylemlerinin ardından artan gözaltı ve tutuklamaların ardından burada halk kendi  "öz gücünü" oluşturmaya gitti. Mahallelerde halk kendi örgütlülüğünü yaratma ve çözümü kendi sistemini inşa ederek yaratma arayışına bağlı olarak yeni bir hamle süreci başlatıldı.

* Bu süreçle birlikte devletin mahallelerdeki 'kirli politikalarını' hayata geçirme planları darbe aldı. Tartışmaların odağında olan ve yaşananların kaynağı olarak gösterilen hendeklerin açılması ise Olası bir saldırıya karşı önlem olarak hayata geçirildi.

HENDEK MESELESİ

* Hendeklerin açıldığı Nur, Sur, Yafes ve Cudi mahallerinde daha önceden başta fuhuş ve hırsızlık olmak üzere devlet eliyle hayata geçirilen birçok yozlaştırıcı politika boşa çıkartılmaya başlandı. Yine Kobanê eylemlerinin ardından başlayan gözaltı ve tutuklama furyasına karşı da bu şekilde önlem aldık. Mahallelerde önceki dönemlerde günde 4-5 kez yaşanan hırsızlık olayları son dönemlerde neredeyse hiç yaşanmama noktasına geldi. Halk da bu durumdan oldukça memnun.

* Hırsızların bir kısmı ajanlık faaliyeti de yürütüyorlardı. Hendeklerden sonra bu neredeyse yüzde doksan aşılmış durumda.

* Bu yaşananların ardından devletin güvenlik güçleri mahallelere giremez oldu ve silaha sarıldı. Halkın kendi kendini yönetme iradesi ortaya çıktığından dolayı halka dönük saldırı oluyor.

* HÜDA-PAR burada devlet eliyle kullanılmakta.

* 27 Aralık günü yaşanan çatışmalar da devletin bilgisi dâhilinde hayata geçirildi. Uyuşturucu, fuhuş, hırsızlık, tutuklama ve gözaltılar ortadan kalkınca devlet bu yola başvurdu.   

* Hendekleri kapatma kararı alınmıştı. Alındığı gün devlet saldırınca ve bir çocuk yaşamını yitirince tekrardan açıldı. Öncesinde gençler tarafından başlatılırken, sonrasında halk tarafından da nöbetler tutulmaya başlandı.

* Ölümlerden sonra halk devlete güvenmiyor ve belediyeyi de hedef alıyordu. Bu yüzden hendeklerin kapatılmasını istemiyor. Halkın ikna edilmesi gerekiyor ki hendekler kapatılsın. Devlet kendisi hendeklerin kapatılmasını istemiyor o yüzden de hendeklerin kapatıldığı gün bir çocuğu katlettiler.

*  Artık halk hendeklerin kapatılmasına izin vermiyor.

27 ARALIK'TA YAŞANANLAR

* 27 Aralık'tan bu yana yaşamını yitiren 6 kişinin vurulma şekline bakıldığında bunların açık bir infaz şekli olduğu görülmektedir. Bu bile devletin halka nasıl yaklaştığının göstergesidir

* Öcalan'ın Cizre'ye ilişkin mesajı büyük bir olumlu hava yarattı, ancak devletin tekrardan silahları devreye koymasıyla birlikte bu hava bir kez daha dağıldı.

* İlçeden temel sorun devletin yaklaşımıdır.

* 27 Aralık'ta yaşananlar: "Kullanılan silahlar biksi ve karnas idi. Bu Yasin Özer'in otopsi raporunda da açıklandı. Bunlar uzmanlık gerektiren silahlardı. Sıradan bir insan bunu kullanamaz. Eğitim gerektiriyor. Hatta o gün yaralanan HÜDA-PAR üyesi olduğu belirtilen kişiler de Garnizon Komutanlığı'na götürüldü. Oradan daha sonra hastaneye götürüldü" dedi. Sözcü, "Dikkat edilirse Kobanê direnişi döneminde HÜDA-PAR ile çatışmaların yaşanmadığı yer sadece burası idi. Ancak devlet buraya saldırmak istiyordu. Dolayısıyla iki taraf yaratılmak isteniyordu. Burada HÜDA-PAR diye bir güç yok. Oradan ateş açıldı ve çatışma ortamı çıktı. Çok ciddi bir çatışma olmadı. Ondan sonraki bütün günlerde halk sokaklara inerek nöbet tuttu. Asıl amaç mahalleye girmekti. Oysaki taraf yok. Devlet kendi eliyle bir çatışma ortamı yarattı. Buradaki arkadaşların tavrından halkın yaklaşımıyla da dolayı boşa çıkartıldı."

Kaynak: cizrepostasi.com