Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin Hrant Dink cinayeti davası hakkında verdiği kararı, Dink'in eski avukatı, Malatya Zirve Yayınları katliamının müdahil vekili ve Demokrat Haber yazarı Erdal Doğan aksam.com.tr'den Alaz Kuseyri’ye değerlendirdi.

Yargıtay'ın verdiği karara göre sanıkların 'silahlı terör örgütü' olarak değil de, 'suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt' şeklinde tanımlanması dikkat çekti. Doğan'ın açıklamaları şöyle oldu:  

SEVİNDİRİCİ BİR KARAR DEĞİL

Yargıtay suç örgütü var dedi ve sevinildi. Aslında burada sevinilecek çok şey yok. Mağdur vekillerinin verdiği ayrıntılar vardı orada. Örgüt şeması oradaydı. Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta'nın mütalaası vardı örgüt yapısını anlatan ve örgütü Ergenekon’la ilişkilendiriyordu. Ayrıca, cinayet nedeniyle kamu düzeninin bozulması gerekçesiyle, örgütün terörle mücadele yasasından yargılanması gerektiği belirtiliyordu.

ERGENEKON YAPILANMASI ORTADA

Bir diğer önemli nokta da Malatya'daki Zirve Yayınevi katliamı ile Hrant Dink cinayetinin Özel Harp Dairesi'ni ve JİTEM'i kontrol eden TUSHAD aldı yapının işlediği ifade ediliyor. Ergenekon yapılanması ortadayken, TBMM Darbe Araştırmaları Komisyonu'na, MİT Müsteşarlığı'na yollanan 'Dink-Zirve cinayetlerini işleyen Özel Harp Dairesi' içerikli mektupta ayrıntılar varken Yargıtay'ın verdiği kararı doğru bulmuyorum.

MAHALLE ÇETESİ GİBİ GÖSTERİYORLAR

Terörle Mücadele yasasına karşı olsak da ortada bir mevzuat var ve bir yargılama yapılıyor. Puşi taktığı için ya da bir Kürt genci gösteriye katıldığı için bile yakalanıp terör örgütü üyeliğinden yargılanıyorsa, bu yapılanmanın terör örgütü olarak tanımlanmaması, sanki adi bir suç işlemiş mahalle çetesi gibi gösterilmesi, tüm failleri koruyan bir kararın verildiğini gösteriyor. Bu durumda Trabzon'daki, İstanbul'daki jandarma; Özel Harp Dairesi içindeki yapılanma örgüt içine sokulamıyor. Sanki mahallede birkaç kişi bir araya gelmiş de, çete kurmuşlar gibi görünüyor.