Hacı Bektaşı Veli Dergahı Mütevelli Heyeti Başkanı Veliyiddin Ulusoy, “Devlet kendi Alevisini yaratıyor, bunun için kurumlar oluşturuyor. Vakıflar kuruldu, dernekler kuruldu” dedi.

Alevi toplumunun kendi içinde kavgalı olmadığını söyleyen Hacı Bektaşı Veli Dergahı Mütevelli Heyeti Başkanı Ulusoy, “İktidara yakın bazı dernekler var. Bunları zaten AKP yarattı. Şimdi bu Alevilere bazı haklar verilecek” ifadesini kullandı.

Veliyiddin Ulusoy, Özlem Gürses’e verdiği röportajda, hükümetin Alevi açılımından Gezi Parkı eylemleri sırasında ölen Alevi gençleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Ulusoy’un Sözcü’de yer alan röportajını ilgili bölümü şöyle:

- Kaç kişidir Alevi toplumu?
- 15 ile 25 milyon kişi gibi tahmin ediliyor. Ama ben bu soruya hep şöyle cevap veriyorum: 20 kişi kadar tanıyorum, ben de içinde yokum. 20 kişi kadar Alevi tanıyorum, çok samimi söylüyorum, benim kafamdaki Alevilik yani…

- Sizin inanç idealinize göre 20 kişi var. Peki içlerinde kadınlar var mı?
- Tabii, çok. Bizim Alevi camiasında, kadınlar çok daha fazladır. Cemlerde filan. Geçen gün yine Karadenizli bir toplumun Cemleri vardı, 3’te 2’si “bacı”ydı. Daha itikatlı oluyorlar, çok daha sevgi dolu erkeklere göre…

“MECLİS’TE TEMSİL EDİLMİYORUZ”

- Alevi toplumunun kadına bakışı nasıl? Eskiden kadın dede fazla mıydı?
- Geçmişimizde çok var. Ama alışılmış artık erkek dedeler ve toplum tarafından kabul edilmiyor kadın dedenin posta oturması. Ama inanç ideolojimizde böyle bir saçmalık yok. Bu saçmalık gerçekten de… Sen ayırt etme hakkına sahip değilsin ve ben düşünemiyorum ‘Kadıncık ana’sız bir Hacı Bektaş Veli’nin olduğunu ya da Fadime Ana’sız bir Hazreti Ali’yi kabul edemiyorum. Onların sayesinde o makama, o güzelliğe erişmiş olduklarını düşünüyorum ben.

- Niye değişmiş bu? Sünni Müslümanlığın bir etkisi mi?
- Şüphesiz, komşu etkisi çok var. Bunu günlük yaşamımızda da görüyoruz. Yani biz Aleviler şöyle böyle kadın hakkına sahibiz diyoruz ama uygulamaya baktığımızda ne yazık ki bunu göremiyoruz. Yine de daha iyi ve özgürler ama yeteri kadar değil. Erkek hakimiyeti var.

- İstihdam ya da gelir adaletsizliği konusunda bir sıkıntısı var mı Alevi toplumunun?
- Hem de nasıl… Bugün pek çok genç yanıma gelip anlatıyor, en yüksek puanı alıyorlar hakimlik sınavından, savcılık, kaymakamlık sınavlarından… Sonra bir kazaya uğruyorlar. Bugün devlete gidin, Alevi vali yoktur, genel müdür yoktur. Bugün Meclis’te de yeteri kadar temsil edilemiyoruz.

'KAVGA HİÇ YOK, SADECE SEVGİ VAR'

- Alevi toplumu kendi içinde kavga mı ediyor yoksa bugünün siyaseti öyleymiş gibi mi anlatıyor?

- Halkımızla ben kol kolayım. Halkımızın arasında en ufak bir problem yok ama örgütlerimiz arasında ufak tefek çekişmeler var.

- Sanki bazı dernekler daha devlete yakınmış gibi, sanki bazı dernekler bu iktidara daha yakın gibi…
- Şimdi bazı haklar verilecek. Ama bu verilme işi kime olacak, gerçek Alevilere mi, devletin yarattığı Alevilere mi olacak? Toplumun çoğunluğu değil de yalnızca bir kısmı ve bugünkü iktidara uyan ve zaten onların yarattıkları Alevilere mi olacak, göreceğiz.

- Yani tıpkı makbul vatandaş gibi makbul Alevi mi var?
- Devlet kendi Alevisini yaratıyor, bunun için kurumlar oluşturuyor. Vakıflar kuruldu, dernekler kuruldu.

- Son 12 yılda mı oldu, hep mi vardı?
- Hayır hayır, son senelerde oldu. Bir de gerçek toplumun temsilcileri olan örgütlerimiz var, onlar arasında çekişmeler oluyor. Ama halkımız arasında en ufak bir çekişme yok, onlar el ele, kol kola, birbirlerine sevgiyle yaklaşan insanlar.

ÇÖZÜM SÜRECİ KAN DÖKÜLMESİNİ ÖNLER AMA GERÇEK BARIŞ OLMAZ!

- Gezi Parkı eylemleri şüphesiz ki bu ülkenin vicdan hareketiydi. Ne hikmetse orada hep Alevi çocuklar öldü. En son vahşice katledilen Özgecan kızımız da Alevi kızıydı. Bir şey mi oluyor, bir şey oldurulmaya mı çalışılıyor yoksa her şey bir tesadüf mü?
- Ne olduğunu bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum ama tesadüf olmadığını bilmiyorum. Hep Alevi olanların mı kanı akıtılacak. Aleviler hiç kimseye kin beslemez. Hiç öldürmek istemezler, can acıtmak istemezler. Bakın Sivas gibi bir olay var, Maraş var, çocuklar, gebe kadınlar… Bu kadar kinin bir insanda olması, ona insan denmez artık. Hep ölen biziz ama biz öldürmek istemiyoruz belki onun için mi? Bilmiyorum, ne yapılmak isteniyor ama bir şey var.

-Sizce mezhepçilik meselesi mi kaşınıyor?
- Tabii, toplumu bölüp, gruplara ayırmak, bölmek, zaten herkes hissediyor bunu. Güzel değil gidişat. Böyle devam ederse çok kötü bir yere varılır. Umudumuz önümüzdeki günlerde bunun önüne geçecek aklını başına alacak bir toplum. Belki böylece biraz önlenecek bu durum ama tamamen önlenmesi mümkün mü, emin değilim.

‘BİZ VE ÖTEKİLER NE OLACAK?’

- Türkiye’de Kürt toplumunun ne kadarı Alevi?
- Buna tahmin yürütmek çok zor ama bölgesel olarak söyleyebilirim; Erzincan, Tunceli, Maraş, Sivas bölgesinde oldukça fazla Alevi Kürtler var. Özellikle Maraş’tan Sarz’a kadar olan bölgede çok derin bir Alevilik vardı ama ne yazık ki bitti şimdi.

- Sanki şöyle bir şey de yaratılmaya çalışılıyor mu; Alevi Türklerle Alevi Kürtler arasında da bir mesele varmış gibi bir gayret?
- Kesinlikle bunda başarılı olamazlar. Çünkü hiçbir problem yok. Halkımla her zaman kol kolayım ben, en ufak bir problem yoktur Türk Alevi ile Kürt Alevi arasında…

- Türkiye toplumunun geneli çözüm süreci ile ilgili temkinli hatta endişeli. Aleviler ne düşünüyor? Siz ümitli misiniz?

- Yeterli görmüyorum. Bir tek Kürtlerle devlet arasında bir barış yeterli değil. Biz de olmalıyız orada, öbür kurumlar, azınlıklar da olmalı. T.C. vatandaşı olarak “öteki” olanlar da olmalı ki ben canı gönülden inanayım bu barışa… Biz ne olacağız, A-leviler, Ermeniler, Yahudiler, gayler ne olacak? Bu çözüm tam olmaz, kan dökmeye biraz mani olunur belki ama gerçek bir barış olmaz.