Ergenekon Davası'nda dinlenen Gizli Tanık Aydos, dava sanıklarından tutuklu sanıklar Veli Küçük ve Hasan Atilla Uğur ile ilgili iddialar ortaya attı.

 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 246. duruşmada Gizli Tanık Aydos dinlendi. Davanın tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ü tanıdığını söyleyen Gizli Tanık Aydos, tutuklu sanık emekli Albay Hasan Atilla Uğur’u Mardin Kızıltepe'ye tayin olmasından itibaren tanıdığını belirtti.

 

Gizli Tanık Aydos şöyle konuştu: "Kod adı Kürşat. Hasan Atilla Uğur. Çok iyi tanıyorum. Kimleri kaçırıp şehire indirip öldürdüğünü biliyorum. Yeşil ortadan kaybolduktan sonra yanında Osman Gürbüz'ü gezdirip 'Yeşil' diye tanıttığını biliyorum" diye konuştu.

 

Hasan Atilla Uğur ile birlikte PKK’ye yönelik operasyonlara katıldığını anlatan Gizli tanık Aydos, operasyonda 3 PKK’linin canlı yakalandığını, şehre indirip öldürdüklerini ve bir kamyonun kasasına attıklarını iddia etti. Aydos, bunlar yapılırken Uğur'un yanında bulunduğunu söyledi.

 

Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, "Veli Küçük ile ne zaman tanıştınız, tanıştığınızda rütbesi neydi?" diye sorması Gizli Tanık Aydos, tutuklu yargılanan Veli Küçük'ü de Mardin'de Cem Ersever sayesinde 1992'de tanıdığını söyledi.

 

Sorular üzerine Aydos şunları anlattı: "2006 yılında Ayhan Tokcan ile Muzaffer Tekin'in bürosuna gittik. Tekin'in Kadıköy'deki bürosuna 3 defa gittim. Ayhan Tokcan ile son gittiğimde Tekin ve Veli Küçük beraberdi" dedi.

 

"Veli Küçük'ün Diyarbakır'daki uyuşturucu baronlarının uyuşturucularına el konulup başkalarına dağıtılması işlerine bulaştım" diyen gizli tanık Aydos, "O dönemde oraların paşası Veli Küçük'tü. Küçük, kaçakçıların getirdiği uyuşturucudan pay alıyordu" diye konuştu.

 

Savcı Pekgüzel’in, "Sen Küçük para alırken gördün mü?" diye sorması üzerine gizli tanık Aydos da, "Eyüp Kocakaya ile Kocaeli İl Jandarma Komutanlığı'na gittik. Yanımızda çantayla gidiyorduk. Ben çantayı götürüyordum. Bazen Kocakaya bana 'Dışarıda bekle' deyip kendi giriyordu. Sonra ben onu alıyordum. Kocakaya'nın çiftliği vardı. Çiftliklerinde uyuşturucu imalatı yapıyordu. Uyuşturucu baronlarından toplanan parayı Kocakaya, Veli Küçük'e getiriyordu" diye iddialarda bulundu.

 

"VELİ KÜÇÜK'Ü GÖRDÜĞÜNDE YAPRAK'IN ELLERİ TİTREMEYE BAŞLADI"

Gizli tanık Aydos iş adamı Mehmet Ali Yaprak'ın 1993'te kaçırılarak otel odasına götürüldüğünü anlatarak "Yaprak, Cem Ersever ile beraber içeri girdi. Odada Yeşil ve Veli Küçük vardı. Yeşil, Yaprak'a kızıyordu. Veli Küçük, sakindi. Yaprak'ın, Veli Küçük'ü gördüğünde elleri titremeye başladı. Biz dışarıda bekledik. Küçük, Yaprak'ı bırakmamızı istedi. Yaprak'ı aldık, yerine teslim ettik. Hakkımızı da aldık. Yaprak'tan haraç aldılar. Yaprak 1996'da da kaçırıldı. Bu yargıya intikal etti. Ama Yaprak 1993'teki kaçırılma olayında korkudan şikayette bile bulunamadı" dedi.

 

Duruşma salonunda bulunan Hasan Atilla Uğur ile Veli Küçük'ü teşhis eden Gizli Tanık Aydos, Veli Küçük'ün kendisine bir kılıç, bir tüfek ve bir tabanca hediye ettiğini söyledi. Bu hediyeleri evde bulundurduğunu belirten Gizli Tanık Aydos, "Ben cezaevine düşünce eşim korktuğu için bu hediyeleri Pendik sahilinden atmış" diye konuştu. Gizli tanığın dinlenmesinin ardından duruşma yarın saat 09.00'a ertelendi.

 

SAVCI DOĞAN ÖZ'ÜN EŞİ DOSYALARI MAHKEME SUNDU

Öte yandan Ankara’da 24 Mart 1978’de öldürülen Ankara Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz’ün eşi emekli hakim Sezen Öz, eşinin öldürülmeden önce hazırladığı kontrgerilla dosyasını 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sundu. Mahkemenin talebi üzerine elindeki belgeleri 10 Ekim 2012 tarihinde mahkemeye sunan Sezen Öz, hazırladığı bir dilekçeyi de mahkemeye sundu. Sezen Öz bir sayfalık dilekçesinde, "İbraz etmem istenilen Savcı Doğan Öz'ün Kontrgerilla raporunun bir örneğini ibraz ediyorum. Ayrıca olayın bir özetini de yazılı olarak dikkatlerinize sunuyorum. Buradaki amacım bu davaya müdahil olma talebimi içermediği gibi dava dosyasında yargılananlara yönelik bir isnat şeklinde algılanmamalıdır. Ancak Doğan Öz olayının devlet içerisindeki derin yapı ile doğrudan bağlantılı bir örgütsel cinayeti olduğu aşikardır. Bunun yanı sıra sunduğumuz belgelerde adı geçen isimlerin her biri ile ilgili örgütsel bağlantıları olduğu kanaatimizi oluşturduğundan mahkemenizin bizzat araştırması gerektiğini düşündüğümüz şüpheli olaylar dizisini ibraz etmekteyim. Bu derin yapılanmanın gerçek faillerinin ortaya çıkarılması umuduyla arz ederim" ifadelerine yer verdi.