Murat Aydın / DİHA

Muş’un Varto ilçesi Kulan köyü yakınlarında HPG’lilerin mezarlarının bulunduğu Şehit İsmail ve Şehit Ronahi mezarlıklarının bulunduğu alandaki ormanlık alan ve vadiler, 17 Eylül günü F-16 savaş uçakları ve kobra helikopterleri tarafından bombardımana tutuldu. İki gün süren bombardımanın ardından asker ve özel harekat timleri tarafından mezarlık yerle bir edildi.

Öte yandan kobra tipi helikopterler tarafından aralıksız bombalanan ve Kulan, Teknedüzü, Yeşildal, Köprücük köyleri arasında bulunan Gêrê Boğa Dağı ve kırsalında bulunan tüm ormanlık alanlarda çıkan yangında bölgenin tamamı kül oldu.

CAMİ VE CEMEVİNİ DE YIKTILAR

Varto’ya bağlı Kaynarca köyü güzergahından gelen ve Kulan köyünden mezarlığa giren 19 zırhlı araç eşliğindeki üç iş makinesi yıkıma başlayarak mezarlığı tahrip ederken; mezarlıkta bulunan cami, cemevi ve taziye evinin de yıkılmasının ardından, alanın etrafındaki betondan duvarlar da yıkıldı.

MEZAR TAŞLARINI TEKME VE DİPÇİKLERLE KIRDILAR

Bunlarla yetinmeyen asker ve özel harekat timleri, üzerinde ölenlerin isimlerinin yer aldığı mermerleri de dipçikler ve tekmelerle kırdı.

İŞKENCE VE GÖZALTI

Operasyon ve bombalamaların başlaması ile birlikte çevre köylerden halk, mezarların bulunduğu bölgeye ulaştı. Ancak halkın bölgeye yaklaşmasına izin verilmezken, 10 kişilik bir grubun Beroja Qulan Dağı’ndan canlı kalkan eylemi için bombalanan alana girmek istemesi üzerine zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu grup geri dönmek zorunda kaldı. Kulan köyü girişinden bombalanan alana giren 20 kişilik diğer bir grup ise bombardıman sırasında yaralanan bir HPG gerillasını alandan çıkarmak istedi. Yaralı HPG’liyi Kulan köyü girişine getiren grubun etrafı zırhlı araçlarla özel harekat polisleri tarafından kesildi. Kadınların da içinde bulunduğu gruba işkence ve hakaret edildi. Yaralı HPG’li 5 sivil ile birlikte gözaltına alındı.

HALK MEZARA YÜRÜMEK İSTEDİ, ASKER ATEŞ AÇTI

Operasyonun ikinci gününde ise binlerce kişi bölgeye yürümek istedi. Zırhlı araçlarla halkın önünü kesen askerler, yaklaşmaları durumunda ateş açılacağı tehdidinde bulundu. Bunun üzerine dere ve arazi yollarını kullanarak bombalanan alana yürümek isteyen halkın önü yeniden zırhlı araçlarla kesildi. Yürüyüş kolundan ayrılan ve kayalık bir bölgeye ulaşan 12 kişilik gruba ise zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu grup bir süre sığındıkları bölgede mahsur kaldı. Grubun taranması üzerine yurttaşlar geldikleri arazi yollarından geri dönerek mezarlığın karşısındaki alanda beklemeye başladı.

"BU NASIL İNSANLIKTIR?"

İki gün boyunca aralıksız bombalanan alandan üçüncü günün sabahı askerlerin geri çekilmesi ile binlerce kişi mezarlığa gitti. Gördükleri manzaraya isyan eden halk, “Bu nasıl insanlık, bu nasıl Müslümanlık?” diyerek tepki gösterdi.

"ALLAH ERDOĞAN'IN EVİNİ YIKSIN"

Yıkıntılar arasında ilerleyen anneler, ilk olarak çocuklarının mezarlarına ulaşmaya çalıştı. Mezar başında ağıt yakan Zübeyde Bingöl isimli anne öfkesini, “Allah Erdoğan’ın evini yıksın, onun evini de böyle yıksın. Cami, cemevi, taziye evi, mezarları yıktılar. Hiçbir şey bırakmadılar. Günlerdir insanlar, tank, top, uçaklarla bombalanıyor. Bu nasıl insanlıktır? Bu zülüm nerede görülmüştür?” sözleriyle dile getirdi. Cami ve cemevi yıkıntıları arasında gezen Reyhan Düzgün isimli kadın ise, “Türkler ve Kürtler kardeştirler. Bunlar nasıl insan? Bunu yapanlar zalimdir. Müslümanlık bu mudur? İnsan camiyi, cemevini yıkar mı? Allah onları da bu halle getirsin” dedi.

YIKINTILAR ARASINDA OĞLUNUN FOTOĞRAFINI ARADI

Varto ilçe merkezinde 15-16-17 Ağustos tarihleri arasında çıkan çatışmalarda polisler tarafından infaz edilen Rahmi Kızıltaş’ın annesi Cemile Kızıltaş ise taziye evinin yıkıntıları arasında ağıtlar yakarak, oğlunun fotoğrafını aradı. Oğlunun fotoğrafına ulaşamayan Kızıltaş, yakınları tarafından yıkıntılar arasından çıkartıldı. Halk mezarlığı yeniden onarmak ve yıkımdan kurtulan mezarları korumak için nöbet eylemi başlattı.

"MEZAR YIKMAK NASIL BİR VİCDANDIR?"

Cami ve cemevinin yıkılmasına tepki gösteren Hasan Şener isimli yurttaş, “Tüm dünyada böylesi bir zulüm görülmemiştir. Cami, cemevi, taziye evi demeden yakıp yıkmışlar. Dünyanın her yerinde mezarlık var. Dünyanın neresinde görülmüştür mezarlığa ve ölülere saldırılmış? Bu hangi kanunda yazılıdır? Herkes mezarlığa gelir, ölülerine bir dua okur. Bu nasıl bir vicdandır?” dedi.

Selahattin Bingöl isimli yurttaş ise, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Panzerler ve paletli iş makineleri ile girdiler ve hepsini yıktılar. Etrafı da uçaklarla vurduktan sonra helikopterler gün boyunca taradı ve bombaladı. Diyorlar ki, ‘Biz Müslümanız? Allah’ın yolunda yürüyoruz.’ Müslüman cami yıkar mı? Bunlar camileri yıkıyor.”