Niğde’de üç terörist jandarmaya uzun namlulu silahlarla saldırdı. 1 astsubay, 1 polis ve bir sivil hayatını kaybetti. Saldırganların El Kaide bağlantılı oldukları iddia edilirken, Bakan Ala, Batı uyruklu olduklarını açıkladı.

Niğde Ulukışla’da yaşanan olay, yaklaşan seçim ve bugün kutlanacak Nevruz öncesi 3 eve ateş düşürürken, tedirginliğe de yol açtı. Birçok soru işaretlerine yol açan olayda Suriye’den geldiği tahmin edilen üç kişi, uzun namlulu silahlarla yol kontrolü yapan jandarmaya ateş açtı.

Bir jandarma uzman çavuşu öldürdükten sonra kullandıkları taksiyi bırakarak bir kamyoneti gasp eden saldırganlar, kamyonet şoförünü de öldürdü. Kamyonetle kaçarken kendilerini durdurmak isteyen trafik polisini de öldüren saldırganlar, yakın bir köydeki sağlık ocağına gitmeye çalışırken yeniden sıcak temas kuran jandarma ile çatıştı.

Saldırganlardan biri ormanlık alana kaçarak izini kaybettirirken, iki saldırgan sağlık ocağında yakalandı. Olayda sekiz asker ile bir vatandaş da yaralandı. Saldırganların kullandıkları ilk araçtan silah ve cephaneler çıktı. Saldırganların Arapça konuştuğu belirtilse de Avrupa ülkelerinden Suriye’ye giden El Kaide örgütüne mensup oldukları iddiası da konuşuldu. Sorgusu süren saldırganların nereyi hedef aldıkları ise gizemini koruyor.

Milliyet’te yer alan habere göre; Suriye’den Türkiye’ye giriş yapan saldırganlar parasını peşin ödeyerek Hatay’dan kiraladıkları bir taksiyle Niğde Ulukışla yönüne geldi. Taksiyi kendileri kullanan saldırganlar, Ulukışla Çifteköy köyü Çeleme Deresi olarak bilinen mevkide 7. tünel çıkışında bulunan gişelere yaklaştıkları sırada rutin yol denetimi yapan jandarmayı görünce panikledi.

İhbar edildiklerini ve yakalanacaklarını düşünen saldırganlar, bir anda araçlarından inerek uzun namlulu silahlarla jandarmayı hedef aldı. Burada açılan ilk ateşte Astsubay Kıdemli Üstçavuş Adil Kozanoğlu (29) hayatını kaybetti.

Bir yandan çatışırken diğer yandan yaya olarak kaçmaya başlayan saldırganlar, gişelere yaklaşan kargo firmasına ait 55 K 0988 plakalı kamyoneti durdurarak sürücüsü Turan Yaşar’ı (55) öldürdü. Yaşar’ın cesedini yol kenarına atan saldırganlar, kamyonetle Eminli köyü yönüne doğru kaçmaya başladı.

Bu sırada güvenlik birimleri de çevredeki bütün jandarma ve polis birimlerini alarma geçirdi. Yol kontrolü yapan trafik polisi Adem Çoban, ihbar edilen kamyoneti görünce durdurmaya çalıştı ancak saldırganlar Çoban’ı da vurdu.

Kamyoneti bir süre daha kullanan saldırganlar köye yaklaştıklarında aracı bırakarak köyün sağlık ocağına yöneldi. Bu sırada sıcak temas sağlayan güvenlik birimleri ile saldırganlar arasında yeniden çatışma çıktı. Saldırganlardan biri ormanlık alana doğru kaçarken, yaralanan iki saldırgan sağlık ocağına girerek çatışmayı sürdürdü. Çatışmalar sırasında dördü er, ikisi uzman çavuş, ikisi de astsubay olmak üzere sekiz kişi daha yaralanırken, güvenlik güçleri iki saldırganı yakaladı. Yaralananlardan birinin durumunun ağır olduğu ifade edildi.

Arapça konuştukları ve Türkçe konuşamadıkları belirtilen saldırganlara ilişkin Ankara’da farklı iddialar ortaya atıldı. Saldırganların anadillerinin Arapça olmadığı, Avrupa ülkelerinden birinin dilini konuştukları, Avrupa ülkelerinden Suriye’ye giderek El Kaide’ye katılan Batı ülkelerinin vatandaşları olabileceği değerlendirmeleri yapıldı. 

Son incelemelerde yakalananların Arnavutluk ve Kosova vatandaşı oldukları öğrenildi.