MİT, Uludere’de 35 yurttaşımızın katledildiği bombalama ile ilgili istihbaratların kendileri tarafından verildiği yönündeki iddiaları yalanlamak ve yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi vermek için basın temsilcileriyle biraraya geldi.

MİT ve medya buluşmasında istihbarat teşkilatının yeni yapısı ve çalışma şekilleri konuşuldu. MİT, Uludere olayıyla ilgili kendisine yönelik suçlamalara da yanıt verdi.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan, MİT'in 85. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında medya kuruluşlarının yöneticileriyle Müsteşarlık'ta bir araya geldi.

Medya temsilcileri ile yapılan toplantının ilk gündemi Uludere olayı oldu. Fidan, 35 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili suçlamalara yanıt verdi.

ULUDERE OLAYI

Uludere olayıyla ilgili yapacakları yazılı açıklamanın dikkate alınmasını istedi. Hala bir kasıt varmış gibi davranılmasının haksızlık olduğunu söyledi.

YAZILI AÇIKLAMA

Görüşmenin ardından MİT Müsteşarlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından medya yöneticilerine basın açıklaması dağıtıldı.

Açıklamada, Genelkurmay Başkanlığının 29 Aralık 2011 tarihindeki basın açıklamasında ve terörle mücadeleden sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın 3 Ocak 2012 tarihinde TBMM'de Hükümet adına yaptığı bilgilendirme konuşmasında Şırnak'ta 35 kişinin hayatını kaybettiği operasyonla ilgili bütün detayları kamuoyu ile paylaştığı anımsatıldı.

Genelkurmay Başkanlığı ve Atalay'ın açıklamalarında, MİT'in bu olayla ilgili yanlış bir istihbarat verdiğine ilişkin bir husus bulunmadığına ve hangi şartlar altında Genelkurmay Başkanlığı'nın hedef değerlendirmesi yaptığının detaylı izah edildiğine işaret edilen açıklamada, bütün bunlara rağmen bir gazetecinin MİT'e yönelik ithamlarının sürdüğüne dikkati çekildi.

''Kurumumuzu hedef alan bu gerçek dışı yayınlara devam edilmesi dolayısıyla konuya ilişkin kamuoyunu aydınlatacak yeni bir açıklama yapılması gereği duyulmuştur'' denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Öncelikle şu gerçeği bir kez daha ifade etmek isteriz ki; 28 Aralık 2011 tarihinde hayatını kaybeden 35 vatandaşımız ile ilgili olabilecek grup, yer, tarih, sayı ve geçiş güzergahlarına ilişkin Teşkilatımızca herhangi bir istihbarat paylaşımı gerçekleştirilmemiştir.

'YALAN VE HAYAL MAHSÜLÜ'

Anılan Gazetecinin 30 Aralık 2011 tarihli 'Yanlış İstihbarat MİT'ten'' başlıklı haberinde yer alan '... Heron, bölgedeki sivil vatandaşların görüntüsünü alıp, Ankara'ya iletiyor. Ankara'da görüntüleri gören yetkililerden biri durumdan şüpheleniyor. Grubun sivil olma ihtimali üzerinde duruyor. Şüphe üzerine konuyu yetkililer ile paylaşıyor. MİT'le iki kez temasa geçiyor. MİT yetkililerine şüphe aktarılıyor. MİT, 'Grup kesin PKK'lı' deyip, kendilerine gelen istihbaratın sağlam olduğunu karargaha bildiriyor. 'Kesin' ifadesi üzerine de, Hava Kuvvetleri Komutanlığının emri ile uçaklar bölgeyi bombalıyor...' ifadesi ve 'görüntü alınması ile operasyon yapılması arasındaki bu üç saatlik zaman farkının nedeni, görüntülerden şüphelenen yetkilinin bilgisi üzerine MİT'le iki kez temasa geçilmesi. Bilginin teyit edilmesi için beklenmesi' şeklindeki açıklamalar tamamen yalan ve hayal mahsulü olup, gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.''

'KELİME OYUNLARI YAPIYOR'

MİT'ten gazetecilere dağıtılan basın açıklamasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da olaya ilişkin son anda MİT tarafından bir bilgi paylaşımının olmadığını 30 Aralık 2011'te açıkladığı ve haberi yalanladığı hatırlatıldı.

Açıklamada, ''Anılan gazeteci asılsız iddialarını devam ettirebilmek için daha önce kurguladığı mizansende değişikliğe giderek, kelime oyunları yapmak suretiyle 35 vatandaşın hayatını kaybettiği operasyonla ilgisi olmayan ve bölgedeki örgütsel hareketliliğe dair kendisine sızdırılan, bir kısmı güncelliğini yitirmiş raporları, olayla ilişkilendirme gayretine girmiştir'' değerlendirmesinde bulunuldu.

'RAPORLAR ULUDERE'YLE İLGİLİ DEĞİL'

Haberlerde söz edilen, sızdırılan raporların 21 Aralık 2011 tarihli olanı hariç hiçbirinin Uludere-Ortasu kırsalı ile alakalı olmadığı vurgulanan açıklamada, ''bu raporda da iddia edildiği gibi bir grubun, Türkiye'ye illegal geçiş yapacağına dair bir bilginin kesinlikle yer almadığı'' kaydedildi.

Açıklamada, ''Teşkilatımıza yönelik bu maksatlı ithamlar terör ile mücadelede özenle yürüttüğümüz çalışmaları aksatmayacaktır'' ifadelerine yer verildi.

MİT MASUM, PEKİ KATİL KİM?

MİT’in açıklamaları kendilerinin bu katliamda rollerinin olmadığını gösteriyor. Bu durumda “katil kim?” sorusu ortada duruyor. Ortada 35 kişinin katledildiği somut bir katliam var. Bu bombaları hangi uçakların, hangi pilotları attı? O pilotları oraya hangi yetkili komutan gönderdi? O komutan istihbaratı nereden aldı? Bombalama kararını tek başına mı verdi? Genelkurmay’a sordu mu? Bombalanan bölgenin bir kısmı sınır ötesi olduğuna göre, Hükümet’e, Bakanlara, Başbakan’a, Cumhurbaşkanı’na soruldu ve onay alındı mı? Sorumlu MİT değilse KİM? Bunları ortaya çıkarmak bu kadar zaman alır mı? Neden olayın sorumluları açıklanmıyor ve hesap sorulmuyor?

Demokrat Haber