ANKARA - Anma töreninde konuşan Musa Anter'in oğlu Dicle Anter, Türkiye'de yakınları cinayete kurban giden binlerce aile olduğunu hatırlatarak, "Üstelik bizim babalarımız sizlerin çocukları için yaşamını feda etmişken onurlu insanlar olarak, sizlerin de en azından bizlere borcunuz var. Biz suç duyurularında bulunmaya devam edeceğiz. Herkesi adaletin takipçisi olmaya davet ediyoruz" dedi.

24 Ocak 1993 yılında evinin önünde arabasına yerleştirilen bir bomba sonucu hayatını kaybeden gazeteci-yazar Uğur Mumcu, evinin önünde düzenlenen törenle anıldı. Törende Mumcu'nun fotoğrafları taşınırken, sık sık "Mumcu'nun izinde tam bağımsız Türkiye" diye slogan atıldı.

"Gerçekler ortaya çıksın kim incinirse incinsin" yazılı pankartın açıldığı törende, Uğur Mumcu için bestelenen şarkılar çalındı. Anmaya CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürkçü Düşünce Derneği, DİSK, Toplumsal Bellek Platformu ile çok sayıda sanatçı ve Mumcu'nun sevenleri katıldı.

'KATLEDİLİŞİ GERÇEĞE YAKIN OLUŞUNUN EN AÇIK KANITI'

Törende faili meçhul cinayete kurban giden Musa Anter'in (Apê Musa) oğlu Dicle Anter, Toplumsal Bellek Platformu adına bir açıklama yaptı. Anter, Mumcu'nun kendinden önce katledilenlerin can hakkını en çok sorgulayan ve araştıran kişi olduğunu belirterek, Mumcu'nun tetikçilerin arkasındaki gerçek failleri ve bu işten kazanç sağlayanları tüm bağlantılarıyla ortaya çıkardığını dile getirdi. Mumcu'nun katledilişinin saptamalarında ve düşüncelerinde, gerçeğe ne kadar yaklaştığının en açık kanıtı olduğunu söyleyen Anter, "Mumcu 8 Aralık 1976 yılında 'Kadro' başlıklı yazısında şöyle diyordu: 'Devleti ele geçirmek her zaman tankla tüfekle olmaz. Devlet bürokrasisi içinde, önemli köprü başlarının tutulması, karar organlarında egemenlik kurulması da bir bakıma devletin ele geçirilmesidir.' Biz, Uğur Mumcu'nun geniş ve derin ailesi olarak devlet kavramının nasıl altüst edildiğini yakından gören kişileriz. Bu toprakların neredeyse her karışında çeşit çeşit yalanla örtülmüş cinayet kurbanlarının yakınları, biz binlerce aile varız. Üstelik bizim babalarımız sizlerin çocukları için yaşamını feda etmişken, onurlu insanlar olarak sizlerin de en azından bizlere borcunuz var. Biz suç duyurularında bulunmaya devam edeceğiz. Herkesi adaletin takipçisi olmaya davet ediyoruz" çağrısında bulundu.

Anter'in konuşmasının ardından, Mumcu'nun çeşitli tarihlerde kaleme aldığı yazıları okundu. Öte yandan Mumcu'nun ailesinin, faillerin bulunması gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi. Mumcu için ikinci bir tören ise mezarı başında düzenlenecek.

ÖZGE MUMCU: BOMBAYI KOYANLAR BİLE BULUNAMADI

NTV’de “Yazı İşleri” programına konuk olan gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun kızı ve UM-AG vakfı direktörü Özge Mumcu babasının faillerinin hala bulunamamasından dolayı yaşadıkları üzüntüyü anlattı.

Özge Mumcu, Uğur Mumcu cinayetinde bombayı koyanların bile bulunamadığını, bugün suç duyurusunda bulunarak soruşturmada ihmali olanların ortaya çıkmasını istediklerini belirtti.

Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nda (um:ag) bugüne kadar birçok gazeteci yetiştiğini kaydeden Mumcu, vakfın çok da bilinmemesinin biraz da medyanın kendilerinden fazla bahsedememesi olduğunu belirtti.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU

Mumcu ailesi, Uğur Mumcu'nun katillerinin yargı önüne çıkarılmasını istedi. Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu, çocukları Özge ve Özgür Mumcu, avukatları Halil Sevinç aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Mumcu'nun aracına bombayı koyduğu iddia edilen Oğuz Demir'in dahi yakalanıp yargı önüne çıkarılamadığının vurgulandığı suç duyurusu şöyle:

“ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

AÇIKLAMA: Araştırmacı gazeteci yazar Uğur MUMCU'nun, 24 Ocak 1993 günü evinin önünde aracına konulan bir patlayıcı ile katledildiği, en temel hakkı olan yaşama hakkının elinden alındığı devletin yetkili organlarınca bilinen bir gerçektir.

Bir başka gerçek de devletin birinci görevinin, devleti oluşturan insanların yaşama haklarını garanti altına alması gerektiğidir.

Böyle olduğu içindir ki katliamın hemen ardından devlet yetkililerince, katil ya da katillerin yakalanıp yargılanacağı konusunda birçok sözler verildi.

2000 yılı içinde “Umut Operasyonu” adı altında yürütülen bir soruşturma sonucu bazı kişiler suçun asli faili gösterilerek haklarında dava açıldı, yapılan yargılama sonunda cezalandırıldı.

Ancak bu güne kadar olayın ardındaki gerçek failler, azmettiriciler bulunup yargı önüne çıkarılmadığı gibi, bombayı araca koyduğu iddia edilen Oğuz DEMİR dahi yakalanıp yargı önüne çıkarılamadı.

Yakın geçmişte yaşadığımız “zaman aşımı” olayının tekrar yaşanmaması için yürütülen soruşturmada ve yurt dışında bulundukları gerekçesiyle yargı karşısına bir türlü çıkarılamayan kişilere ilişkin yürütülen idari işlemlerde işi sürüncemede bırakan tüm sorumluların tespit edilerek cezalandırılmasını istiyoruz.

İSTEM SONUCU: Açıkladığımız nedenlerle “Mumcu Suikastı” düzenleyicilerinden yargı karşısına çıkarılamayan suçun asli failleri ve azmettiricileri hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturmada ihmali görülen yetkililer hakkında cezalandırılmaları istemiyle suç duyurusunda bulunuyoruz.