AYM’nin Turhan Günay’ın anayasal haklarının ihlal edildiğine ilişkin karar vermesinin ardından, tutuklu Cumhuriyetçiler Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık için tahliye talebiyle mahkemeye başvuruldu. Dilekçede, AYM’nin Turhan Günay hakkındaki kararının ‘emsal’ olduğu belirtilerek, “Tutuklama kararları aynıdır, iddianame aynıdır, suçlamalar ve kanıt olarak dosyaya konulanlar aynıdır” denildi.

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Kitap eki Yönetmeni Turhan Günay’ın Cumhuriyet davasındaki tutukluluğu ile Anayasal haklarının ihlal edildiğine ilişkin karar vermesinin ardından aynı dava kapsamında tutuklu bulunan genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu, icra kurulu başkanımız Akın Atalay ve muhabir Ahmet Şık’ın bu karara dayanarak tahliye edilmeleri istendi.

Gazetenin avukatlarının Cumhuriyet davasına bakan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dünkü tahliye talepli dilekçede, yazar ve yöneticiler adına AYM’ye ayrı ayrı bireysel başvuruda bulunulduğu anımsatıldı.

Dilekçede, AYM’nin önceki gün Cumhuriyet Kitap eki Yönetmeni Turhan Günay ile birlikte gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın benzer nitelikli başvuruları ile ilgili ihlal kararı verdiği anımsatıldı. Kararda, Günay ile ilgili tutuklanmasının hukuki olmadığı belirtilerek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği tespitinin yapıldığı ifade edildi.

BENZER KARAR OLASIĞILI

Dilekçede, halen tutuklu bulunan Sabuncu, Atalay ve Şık’ın bireysel başvurularının AYM’nin tutukluluğu hakkında ihlal kararı tespit ettiği Turhan Günay’ın başvurusu ile aynı kapsamda olduğu vurgulanarak, “Tutuklama kararları aynıdır, iddianame aynıdır, suçlamalar ve kanıt olarak dosyaya konulanlar aynıdır” ifadeleri kullanıldı.

AYM’nin verdiği kararın emsal bir karar olduğu vurgulanan dilekçede, “Aynı davada yargılananlar için emsal karar olduğu gibi hukuka uygun bir karardır. Bu durumda eşitler arasındaki tüm hukuka aykırılıkların ve eşitsizliklerin giderilmesi gerektiği kanaatindeyiz” denildi. Bireysel başvuruları derdest olan diğer yazar ve yöneticiler aynı gerekçelerle tutuklu olduklarının anımsatıldığı dilekçede şu ifadelere yer verildi:

“Özgürlüklerin bir an önce iade edilmesi ve aslında başlangıcından itibaren hukuk dışı olmasına rağmen bu denli uzun sürmüş tutukluluğun derhal sona erdirilmesi hukukun bir gereğidir. Sayın Mahkemenizin özgürlüğün asıl, tutukluluğun son derece istisnai bir tedbir olduğunu göz önüne alarak tutuklu sanıklar hakkında derhal tahliye kararı verilmesi talebimizdir.”