Uluslararası Ödemeler Bankası’na (BIS) göre, 2016’ya kadar geçen 15 yılda, Türkiye’nin kredi büyümesi Çin, Brezilya, Rusya ve Hindistan gibi gelişmekte olan diğer piyasaları geride bıraktı. Renaissance Capital’a göre bu bir endişe kaynağı.

Renaissance Capital Başekonomisti Charles Robertson, "Yunanistan, Brezilya ve Rusya’nın kredi büyümeleri yüksekti ve bunun sonucunda kriz ve durgunluklar yaşadılar. Türkiye, hızlı kredi büyümesi yaşayan ve son 15 yılda kriz yaşamayan tek ülke" dedi.

Artı Gerçek'in haberine göre, Bloomberg tarafından derlenen BIS verilerine göre, banka dışı özel sektör kurumlarına verilen kredilerin GSYH’ya oranı 2016’da yüzde 62 oldu.

Bu oran 2001 yılında yüzde 14,5 seviyesindeydi. Diğer gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında, Türkiye’de kredi büyümesi düşük bir bazdan başladı ve 2016 rakamı pek çok benzer ülkenin altında.

BlueBay Asset Management Kıdemli Stratejisti Timothy Ash ise Türkiye’nin böyle bir krizden çok uzakta olduğu görüşünde.

Ash, "Yunanistan’ın sorunları kamu finanmanına ilişkindi. Türkiye’nin ucuz ve dalgalı döviz kurunun aksine Yunanistan’da Euro Bölgesi üyeliğinden kaynaklanan bir sabit kur vardı" açıklaması yaptı.

KREDİLER 522 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ

Robertson, "Erdoğan, verimlilik artışı olmadan özel sektörde kredileri artırmanın her zaman kötü sonuçlanacağını anlamıyor" diyor. Türkiye’de endişe verici olanın, kredi almaması gereken şirketlerin borç almaya başlaması olduğunu belirten Robertson, "Bu şirketlerin borcunu ödemekte başarısız olduğunu ve hükümetin müdahale etmek zorunda kalacağını göreceğiz" değerlendirmesini yaptı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nın verilerine göre, Kredi Garanti Fonu’nun desteğiyle artan krediler bu yıl yüzde 13 yükselerek 11 Ağustos itibarıyla 522 milyar dolara çıktı. Program, Kasım ayından bu yana yaptığı toplam 250 milyar liralık (72 milyar dolar) tutarın yüzde 80’inden fazlasını dağıtarak ülkenin kredi/mevduatın oranını rekor seviyeye çıkardı.