IŞİD’in Şengal’e yapmış olduğu saldırı sonrasında Mardin’in Midyat ilçesine bağlı köye yerleşen Êzidîler, “İŞİD daha kundaktaki bebekleri bile öldürüyordu. Kızlarımızı alıp, satmak için götürdüler. Orada binlerce Êzidî hala aç ve susuz bir şekilde dağlarda yaşamaktadırlar. Bu konuda bizlere yardım edilmesini istiyoruz” dedi.

IŞİD’in vahşetinden kaçarak Türkiye’ye gelen Êzidîler Mardin, Batman, Şırnak’ın da aralarında olduğu illere sığındı. Mardin’in Midyat ilçesi Güven köyüne (Bacınê) gelen Êzidîler, yaşadıklarından dolayı gözyaşlarını tutamadılar. Êzidîler, IŞİD katliamına karşı yardım çağrısında bulundular.

Zerife Erzo Çelek şunları anlattı: “Pasaportlarımız olduğu için bizler geçebildik. Ancak evli iki kızımın ve amcalarımın pasaportları olmadığı için onlar geçemediler. Bizler, evet buradayız ama biz aslında oradaki Êzidîlerin haline ağlıyoruz. Orada aç susuz binlerce Êzidî, dağlarda kalmak zorunda kaldılar. Onlar ne kadar dayanırlar onu bilmiyoruz. Bu konuda bize yardımcı olsunlar.” Suriye’den YPG’nin kendilerine yardım etmesi sonrasında sınırı geçen Elmas Hesen ise, sadece küçük çocuğu ve dayısı ile geçebildiğini babası ve kayınpederlerini orda bırakmak zorunda kaldıklarını söyledi.

ÇOCUKLARA PASAPORT ENGELİ!

Raziye Heci Êli ise, “Küçük çocuklarımızın pasaportları olmadığı için onların geçmesine izin vermiyorlardı. Bir tane 2 yaşındaki kızımın ve kaynanamın pasaportları olmadığı için sınırdan geçemediler. Bunun içinde eşim onların yanında kalmak zorunda kaldı. Aynı zaman da kaynanam rahatsız, kalkamıyor” dedi.

‘İNSANLARIMIZIN ÇOĞU YARALI’

Ahmet Reşo Salıh da, kendilerinin yaşanan çatışmadan kaçmak zorunda kaldıklarını belirterek şunları söyledi: “Bizler yaşanan çatışmadan kaçmak zorunda kalırken, arabada yer kalmadığı için fazla kişiyi alamadık. Evet bizler bugün burada ağlarken kendimize değil, arkada bıraktıklarımız için ağlıyoruz. Çünkü orada dağlarda binlerce Êzidî kardeşimiz aç ve susuz kalmaktadır. Bunun yanı sıra IŞİD, bizim çocuklarımızın kafasını koparıyor, kızlarımızı satıyorlar. Bu Êzidî halkına yapılan bir zulümdür. Irak hükümeti de bu duruma sessiz kalıyor. Bizler bu konuda YPG’den PKK’den yardım istiyoruz. Bizi onlardan kurtarsınlar”

AİLELERİN BİRBİRİNDEN HABERİ YOK

Arkalarından bıraktıkları aile fertlerinden haber alamadıklarını kaydeden Leyla Reşo, yaşadıklarını şu ifadelerle dile getirdi: “Gece saat iki sıraları idi, IŞİD bizim eve saldırdı. Bizler kaçmaya başladık. Kaçarken ayağıma ne olmuş onu bile bilmiyorum ama ayağım yara bere içinde kalmış. Sadece benim ailemden 25 kişiyi aldılar. Kimisini öldürdüler. Kimi kızlarımızı da Musul ve Tılêfer’e götürerek satmaya çalıştıklarını duyduk. Benimle beraber iki kuzenim geldi. Onlar hiçbir şekilde kendi ailesinin yerini bile bilmiyor.”  (Evrensel)