İnsan Hakları İzleme Örgütü, hazırladığı raporda Türkiye’deki otoriterleşmeye dikkat çekti.

38 sayfalık raporla, "Protestocuları sindirmek için aşırı adımlar atıldı" denildi.

Raporda ayrıca Türkiye'de ifade özgürlüğü, protesto hakkı ve hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması gerektiğine vurgu yapılıyor.

"Türkiye'nin İnsan Hakları Alanındaki Gerilemesi ve Reform Önerileri" başlığını taşıyan raporda AKP yönetimindeki Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ilkesini zayıflatmak, medyayı ve interneti kontrol etmek ve hükümeti eleştirenleri ve protestocuları sindirmek için çok aşırı adımlar attığı belirtildi.

Örgüt, son gelişmeler karşısında hükümetin verdiği tepkilerin izini sürdü ve dört alanda somut önerilerde bulundu:

PKK ile yürütülen barış sürecinde insan hakları bağlamının güçlendirilmesi; ceza yargılamaları sisteminde reform yapılması; devlet görevlileri tarafından halen yapılmakta olan ve geçmişte yapılmış insan hakları ihlallerinde ve kadınlara karşı işlenen aile içi şiddet suçlarında faillerin cezalandırılmaması uygulamasına son verilmesi; ve ifade, medya, internet özgürlükleri ile toplanma ve örgütlenme haklarına getirilen kısıtlamalara son verilmesi.

New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye kıdemli araştırmacısı ve raporun yazarı Emma Sinclair-Webb, "Türkiye'nin ve Türkiye vatandaşlarının geleceği adına, hükümetin girdiği yoldan geri dönmesi ve insan haklarına saldırmak yerine, onları koruması gerekli. İnsan hakları alanındaki daralma ve yargıya yapılan müdahaleler, hükümetin Kürtlerle yürüttüğü barış sürecine bağlı kalmaktaki olumlu kararlılığı ile bir tezat teşkil ediyor ve hatta bu süreci tehdit ediyor. Kürtlerle yürütülen barış sürecinin başarısını garantilemenin en iyi yolu, İnsan haklarını korumak ve herkesin insan haklarını güçlendirmektir" diyor.

Örgüte göre insan haklarını korumak için Türkiye Hükümeti'nin 1982 anayasasını değiştirmesi gerekiyor. Devlet görevlisi failler tarafından yapılan yaşam hakkı ihlallerindeki zaman aşımı kaldırılmalı ve istihbarat personeli ve diğer devlet görevlileri ve memurlarına dokunulmazlık veren yasalar iptal edilmeli.

Hükümet terörizm suçları ve devlete karşı işlenen suçların istismar edilmesini ve şiddet içermeyen politik eylemlere ve protestolara katılan insanların bu suçlarla itham edilerek yargılanmalarını da sonlandırmalı. Hükümet ayrıca aile içi şiddete maruz kalan kadınlara yeterli koruma temin etmeli ve saldırganların yargılanmasını sağlamalı.

Ayrıca hak ihlallerine yol açan internet yasalarını iptal etmeli ve gazetecileri sızdırılan bilgileri yayınladıkları için insanları da şiddet içermeyen sözleri nedeniyle yargılamaya son vermeli.