Avrupa Parlamentosu (AP) vekilleri, Türkiye ile imzalanan anlaşmanın geri gönderilen mültecilerin durumunu nasıl etkilediğini gözlemlemek adına 2-4 Mayıs tarihlerinde bir ziyaret gerçekleştirdi.

Cornelia Ernst, Marina Albiol ve Josu Juaristi, Türkiye ziyaretlerinin ardından mültecilerle yaptıkları görüşmelere de yer vererek mevcut duruma ilişkin bir rapor hazırladı.

AVUKATLARA ERİŞİM YOK

Burcu Karataş’ın Diken’deki haberine ulaştığı rapordan satırbaşları şöyle:

* Edirne Geri Gönderme Merkezi’nde iki aydır tutulan bir grup Pakistanlı şunları anlattı: “Yunanistan’da iltica başvurusunda bulunmamıza izin verilmedi. Yunanistan’ın kuzeyine götürülürken 10-12 saat ellerimiz kelepçeli, yemekten mahrum bir şekilde seyahat ettik. Tuvalete gitmemize izin verilmedi. Kimse bizi dinlemiyor, yorulduk. Başımıza ne geleceğini bilmiyoruz.”

* Delegasyon, Kırklareli Geri Gönderme Merkezi’nde İranlı bir aileyle karşılaştı. Yunan adalarından sınır dışı edilerek Kırklareli’ne gönderilen aile, paralarının Yunan polisi tarafından çalındığını söyledi.

Bir Filistinli ise Batı Şeria’dan kaçıp Ürdün üzerinden Türkiye’ye, Türkiye’den de botla Yunan adası Samos’a ulaştığını, burada polis tarafından dövüldüğünü ve para ve belgeleri de dahil her şeyinin çalındığını anlattı.

Yunan polisinden gördüğü şiddet nedeniyle hala sırtının ağrıdığını söyleyen Filistinli mülteci, İzmir’den Kırklareli’ne gönderildiğini, halen bulunduğu Kırklareli Geri Gönderme Merkezi’nde durumu hakkında bilgilendirilmediğini söyledi.

* Kırklareli Geri Gönderme Merkezi’nde teoride mümkün olmasına rağmen pratikte avukat tutmak neredeyse imkansız. Yasal destek sağlamak isteyen avukat ve sivil toplum çalışanlarının merkeze erişimi yok.

‘MERKEZLER CEZAVLERİNDEN FARKSIZ DEĞİL’

* Türkiye’de 6 bin kişi kapasitelik 18 geri gönderme merkezi bulunuyor. Bu merkezlerde çalışan yetkililerden aldığımız bilgiler ile alıkonulan insanların anlattıkları birbirinin tamamen zıttıydı. Merkezler, cezaevlerinden farksız değil.

* Edirne Geri Gönderme Merkezi’ne getirilenlere verilen formlar Türkçe. Merkezde Arapça dışında çevirmen yoktu. Gelenlerin sorgusuz sualsiz telefonlarına el konulduğu gözlendi. Yatakhaneler ise kapasitenin üstündeydi. Aileler odalara kitleniyordu. Ağzı kanayan birinin beş gün sonra doktora gönderildiği öğrenildi.

* Edirne Geri Gönderme Merkezi Direktörü, Bulgaristan sınırındaki geri püskürtmeler konusunda endişeli olduklarını belirterek, “Sınırdaki geri püskürtme sırasında ciddi şekilde yaralanan kişilerin olduğunu biliyoruz. Ayrıca sınıra salınan köpeklerin saldırması sonucu ölen insanların olduğuna dair tanıklıklar dinliyoruz” dedi.