Türkiye Büyük Milet Meclisi’nde (TBMM) 17 ve 25 Aralık'ta yaşananlar sonrası rüşvet ve yolsuzluk kapsamında oluşturulan ve dört bakanın soruşturulduğu komisyonun çalışmalarına getirilen yayın yasağı Türkiye gündeminde yer aldı.

TBMM tarihinde ilk kez TBMM Soruşturma Komisyonu’nun çalışmalarıyla ilgili yayın yasağı kararı alındı. Eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkında rüşvet aldıkları iddiasıyla kurulan Soruşturma Komisyonu’na ilişkin haberlerle ilgili olarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 21 Kasım 2004 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir yazı gönderdi. Yazıda, komisyon tarafından gizli olarak yürütülen soruşturmayla ilgili basın ve yayın organlarınca anayasanın 38, TBMM İçtüzüğü’nün 110, Ceza Muhakemesi Yasası’nın 157. maddelerinde düzenlenen “soruşturmanın gizliliğini ihlal edici ve masumiyet karinesini zedeler şekilde yayınlar yapıldığı” belirtilerek, soruşturmanın sağlıklı yürütülmesini takiben, soruşturmanın bitim tarihi olan 27 Aralık 2014’e kadar yayın yasağı kararı alınması istendi.

Cumhuriyet gazetesinin "Reddediyoruz" başlığıyla yasağa uymayacağını ilan etmesinin ardından çok sayıda yayın kuruluşu da aynı yönde karar aldı.

SON DÖRT YILDA KAÇ OLAYA YAYIN YASAĞI GETİRİLDİ?


Sinan Onuş’un BBC Türkçe’de yer alan haber analizi şöyle:
150'den fazla olaya yayın yasağı getirildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Temmuz 2014'te CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun soru önergesine verdiği yanıtta, mahkemelerce 2010'da 4, 2011'de 36, 2012'de 43, 2013'te 42 ve 2014 yılının ilk altı aylık döneminde 24 olmak üzere toplam 149 yayın yasağı kararı alındığını açıkladı. Öte yandan 2014 yılının ikinci altı ayında da mahkemeler, IŞİD'in Musul Başkonsolosluğu baskını, Bingöl saldırısı, Yüksekova saldırısı gibi birçok olayda yayın yasağı kararları vermeye devam etti.

YAYIN YASAĞI GETİRİLEN OLAYLAR HANGİLERİ?

Deniz Feneri Davası, Musa Anter Davası'ndaki JİTEM listesi, şike soruşturması, Reyhanlı patlamaları, yolsuzluk soruşturmalarının ikinci dalgası, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisindeki dinleme cihazlarına ilişkin soruşturma, MİT'e ait olduğu öne sürülen TIR'lara ilişkin soruşturma, Bingöl suikastı, Yüksekova'da üç askerin öldürülmesi, Dışişleri Bakanlığı'ndaki toplantının ses kayıtları, Uludere olayı, Aktütün saldırısı dahil birçok dava ve soruşturmaya gündemde oldukları dönemde yayın yasakları getirildi.

KOMİSYON BAŞKANI, HANGİ GEREKÇEYLE YAYIN YASAĞI TALEP ETTİ?

Meclis Soruşturma Komisyon Başkanı Hakkı Köylü 21 Kasım 2014'te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı göndererek, komisyon tarafından yürütülen soruşturmayla ilgili olarak basın ve yayın organlarınca; Anayasa'nın 38'inci, TBMM İçtüzüğü'nün 110'uncu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 157'nci maddelerinde düzenlenen, soruşturmanın gizliliğini ihlal edici ve masumiyet karinesini zedeler şekilde yayınlar yapıldığını ileri sürdü.

TALEBİN KABULÜNE İLİŞKİN MAHKEME KARARINDA NE DENİLDİ?

"Eski Bakanlar Mehmet Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar'ın kişilik haklarının zedelenmesinin önlenmesi, şöhret ve diğer haklarının korunmasının sağlanması bakımından, soruşturma bitim tarihi olan 27 Aralık 2014 günü mesai sonu bitimine kadar tüm yazılı, görsel ve internet ortamında yapılan yayınlar hakkında yayın yasağı konulmasına" karar verildi.

MECLİS'TE ÖRNEĞİ VAR MI?

Soruşturma Komisyonu Başkanı tarafından gönderilen yazı sonrası Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği'nin aldığı karar bir ilk. Meclis'te daha önce de Başbakan ve bakanlar hakkında soruşturma komisyonları kurulmuş ancak bunlar için yayın yasağı getirilmemişti.

KOMİSYON BAŞKANI ALINAN KARAR İÇİN NE DEDİ?

Meclis Soruşturma Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü, yayın yasağıyla ilgili sorular üzerine, "Yayın yasağını Komisyon Başkanı sıfatıyla ben istedim. Soruşturma tamamen ifşa edildi. İçinde ne var, gelenin ifadesi, gelen belgeler, tutanaklar maalesef bazı Komisyon üyeleri tarafından ifşa edildi. Soruşturmanın sağlığı ortadan kalkıyor, geleceğini de tehlikeye atıyoruz" dedi.

Mahkemeye, TBMM Başkanlığı'nın kurumsal başvurusu olmadığını savunan Köylü, TBMM Başkanı Çiçek'in bilgisi olup olmadığı yönündeki soruya ise "Var veya yok. O önemli değil. Bu konu bizi ilgilendirir, kimseyi ilgilendirmez. Soruşturmanın selameti ve gizliliğinin korunması en baştan benim görevim" yanıtını verdi.

YOLSUZLUK HABERLERİNDEN DOLAYI SON DÖNEMDE CEZA ALAN GAZETECİ VAR MI?

Yolsuzluk iddialarını ve soruşturmalarını haberleştiren Yurt gazetesi muhabirleri Ahmet Meriç Şenyüz ve Mehmet Demirkaya'ya geçtiğimiz günlerde 5'er ay hapis cezası verildi.

Ulusal Kanal muhabiri Özer Sürmeli, "Tuvalette rüşvet teslimatı" haberinden dolayı 5 ay hapis cezasına çarptırılırken, Taraf gazetesi Adliye Muhabiri Aysun Yazıcı hakkında yaptığı yolsuzluk haberlerinden dolayı 8,5 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan’ın TÜRGEV'le ilişkilerini yazan Cumhuriyet gazetesi muhabiri Canan Coşkun hakkında açılan dava da devam ediyor.

YASAĞI REDDEDEN YAYIN ORGANLARI NASIL BİR HUKUKİ RİSK ALIYOR?

Yayın yasağına uymayanlara ilişkin cezalar, Türk Ceza Kanunu'nun 285. maddesinde düzenleniyor ve bu maddede "Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır" hükmü yer alıyor.

YASAĞA UYMAYI HANGİ YAYIN ORGANLARI REDDEDİYOR?

Cumhuriyet, Evrensel, BirGün, Aydınlık, Today's Zaman, Yurt ve Millet gazeteleri ile T24, Rota Haber, Diken, Orta Sayfa, Bianet, İleri Haber, Sol Haber internet siteleri yayın yasağına uymayacaklarını ilan etti.

MECLİS'TE GRUBU BULUNAN SİYASİ PARTİLER NASIL TEPKİ VERDİ?

HDP, Meclis Soruşturma Komisyonu'ndan çekildi. CHP, yayın yasağının kaldırılması için bir üst mahkemeye başvurdu ve Komisyon Başkanı Köylü'nün "tarafsızlığını yitirdiği" gerekçesiyle görevinden çekilmesi için dilekçe verdi. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ise yayın yasağının milletin yolsuzlukları duymaması ve bilmemesi için getirildiğini savundu.

TBMM Genel Kurulu, 5 Mayıs'ta CHP tarafından her bakan hakkında ayrı komisyon kurulması talebiyle verilmiş 4 ayrı önergeyi görüşmek üzere toplanmış, MHP ve BDP de önergelere destek vermişti. AKP ise dört eski bakan hakkında "tek komisyon kurulması" yönünde önergesi vermiş, Meclis'teki sayısal çoğunluğu sayesinde CHP önergeleri reddedilirken, AKP önergesi kabul edilmişti. Daha sonra CHP, MHP ve BDP (HDP), komisyon için üye adayı vekil listesini TBMM Başkanlığı'na sunarken, AKP listesini bir türlü vermemişti. Bu nedenle komisyonun kurulması da oldukça gecikmiş ve tartışmalara neden olmuştu.