Gazeteci Celal Başlangıç, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin 25 Eylül’de yapmayı planladığı bağımsızlık referandumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Başlangıç, referandumun gerçekleşmesi durumunda, halk ciddi bir ekonomik bunalım ve darboğazla karşı karşıya kalabilir.

Sputnik’ten Elif Sudagezer’e konuşan Başlangıç "Kürdistan Federal Bölgesi, bütün gıda maddelerini Türkiye'den ve İran'dan ithal ediyor. Ekonomik durum ve komşularla ilişkiler, bağımsızlığın uygulamaya geçmesine engel olabilir" dedi.

IKBY'nin hamlesine karşılık Türkiye ve İran'ın yönetime baskı uygulayabileceğine işaret eden Başlangıç "Bir çok siyasi hareket Türkiye, İran ve merkezi iktidarın kendilerine uygulayacağı baskıdan endişe ediyorlar. KDP dışındaki siyasi hareketlerde bu endişe var ve şu anda ekonomik krizi tavan yapmış durumda. Erbil tarafı elektriği Türkiye'den, Süleymaniye tarafı da elektriği İran'dan alıyor. Şu an Süleymaniye gibi bir kentte günde en fazla 6-7 saat elektrik verilebiliyor. ‘Sadece elektriğimizi bile kesseler hayatımız çok zorlaşır' kanısı yaygın. Kaldı ki Kürdistan Federal Bölgesi, bütün gıda maddelerini Türkiye'den ve İran'dan ithal eden bir ülke durumunda" ifadelerini kullandı.

Söz konusu hamlenin kötü ekonomik şartlarda parlamento kararı olmaksızın yapılmasının sakıncasına değinen Başlangıç "Yaygın bir görüşe göre, bağımsızlık kararı alınsa da bu ekonomik şartlarda, bu yapıyla KDP bağımsızlık kararını ekonomik krizler, komşu ülkelerle ilişkiler, merkezi hükümetle ilişkiler sebebiyle uygulayamayacak" değerlendirmesinde bulundu.

‘HENÜZ UZLAŞI YOK, REFERANDUMUN ERTELENMESİ OLASI'

Referanduma gidildiğim takdirde yüzde 90 ila 95 arasında bir ‘evet' yüzdesi çıkacağı yönünde öngörüsünü paylaşan Başlangıç’ın değerlendirmeleri şöyle:

"Referandumun bağımsızlık kararıyla sonuçlanması kesin. Burada tartışılan konu, referandum kararının alınış biçimi ile alakalı. Çünkü referandum kararı, 2015'ten bu yana kapalı olan Kürdistan parlamentosunda değil Barzani'nin yaptığı bir toplantıda alındı. Malum, Goran Hareketi'ne mensup olan parlamento başkanı 2015'ten beri Erbil'e giremiyor ve parlamento toplanamıyor. Parlamento kararı olmaması da eleştiriliyor.

KDP'lilerin dışında Güney Kürdistan'da referandumun ertelenmesi beklentisi yüksek. Çünkü gerek Goran hareketi ki onlar KDP'den sonra federe devletin, federasyon bölgesinin en güçlü partileri gerek YNK gerek Goran hareketi bu referandumun bu şekilde karar altına alınmasını istemiyorlar. Bunun parlamento kararına dönüştürülmesini istiyorlar. Talepleri bu yönde. Uzlaşma arayışları sürüyor henüz sağlanmış değil.

‘SORUNLAR ÇÖZÜM BEKLİYOR; BARZANİ VE İBADİ KOZ PEŞİNDE'

"Ulusların kaderlerine tayin haklarına saygı gösterilmesi gerekiyor. Bu ne Amerika'nın ne de Türkiye'nin müdahale edebileceği bir referandum değil. Buna eninde sonunda Kürt halkı karar verecek. Bu karar verme sürecinde merkezi hükümetle görüşerek, anlaşarak, çözerek istiyorsa yapacak, istemiyorsa da yapmayacak. Yani Kürtlerin federasyon olarak ayrılması Türkiye'yi niye ilgilendirir ki? Zaten Türkiye'yi bu anlamda Kürt fobisinden dolayı sürekli sürece ve kendi sınırlarının ötesindeki Kürtlere de müdahil durumda.

Bundan sonra Kürtlerin nasıl karar verdikleri, karar mekanizmalarının farklı taraflara zuhur edip etmeyeceği, parlamentonun bu konuda niye devre dışı bırakıldığını zaten kendi içlerinde tartışıyorlar. Onun için hiçbir yabancı ülkenin referandum olsun ya da olmasın demeye hakkı yok"

Referandumun Barzani ve İbadi arasında siyasi bir koz haline geldiğini dile getiren Başlangıç, şöyle devam etti:

"Hem kendi iç dengeleri hem de merkezi hükümete karşı koz elde etme isteğinden ötürü Barzani'nin bu referanduma ihtiyacı var. İbadi de bu kozu Barzani'ye vermek istemiyor.

Parlamento Başkanı Goran Hareketi'nden, Süleymaniye'de oturuyor ve iki yıldır Erbil'e yani parlamentonun bulunduğu yere giremiyor. KDP'nin yaptığı anlaşmalar var, Kürdistan Federe Bölgesi halkının tümü tarafından bilinmiyor. Hatta muhalefet partileri kabinede bakanları olan partiler bile hükümet ortağı partiler bile bu anlaşmaları örneğin Türkiye'yle yapılan petrol anlaşmasının ne olduğunu tam olarak bilmiyorlar. Esas çözülmesi gereken noktalar bunlar"