Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Okçuluk Araştırmaları Enstitüsü'nün açılışında açıklamalarda bulundu.

Okçuluk Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, "Bizi kültürleriyle tutsak etmeye çalıştılar. Müziklerinden yemeklerine, kıyafetlerine, bütün yaşam tarzlarına kadar. Türkiye'de yıllarca müzik derslerinde blok flüt çalınmasının sebebi basit bir şey değildir. Veyahut da beden eğitimi derslerinde ritmik jimnastiğin öne çıkarılmasının sebebi basit bir şey değildir" dedi.

Erdoğan, Okçular Vakfı'nın kurulduğu tarihten bu yana Türkiye'de okçuluk sporu başta olmak üzere geleneksel sporlara ciddi bir teveccüh oluştuğunu söyledi.

Türklerin bin yılı aşkın bir süredir İslam dininin sancaktarlığını yaptığını savunan Erdoğan, "Hakikaten dünyada 'Türk' dendiği zaman Müslüman anlaşılmış. Neden? Bu millet disipliniyle, cesaretiyle, fedakarlığıyla savaşçı ruhuyla böyle bir Allah vergisi kabiliyete sahip olabildiği için bunu yapabilmiş" diye konuştu.

‘BİZİ BAŞKA ŞEKİLLERDE TUTSAK ETMEYE ÇALIŞMIŞLAR’

Bilal Erdoğan, "Dünyada hemen hemen başka bir millet yoktur bağımsızlığını asla kaybetmemiş, asla tutsak olmamış olan. Bizi tutsak edemeyenler, bağımsızlığımızı elimizden alamayanlar, ne zaman Çanakkale'de ne zaman Kurtuluş Savaşı'nda ne yapmışlar; bizi başka şekillerde tutsak etmeye çalışmışlar. O şekiller de nedir? İstanbul'u işgal etmişler mi etmişler. Ama İstanbul'da durmamışlar. Niye durmamışlar? Duramayacaklarını bildikleri için. Ama bu basit bir terk ediş değil onlar için. 'Acaba ben bu milleti kafalarda, ayaklarda, yaşam tarzlarında tutsak edebilir miyim' demişler. Neden? Nasıl inanırsanız öyle yaşarsınız" dedi.

"Bizi kültürleriyle tutsak etmeye çalıştılar" diyen Erdoğan şunları söyledi:

"Müziklerinden yemeklerine, kıyafetlerine, bütün yaşam tarzlarına kadar. Türkiye'de yıllarca müzik derslerinde blok flüt çalınmasının sebebi basit bir şey değildir. Veyahut da beden eğitim derslerinde ritmik jimnastiğin öne çıkarılmasının sebebi basit bir şey değildir. Buralarda bizim kendi sporlarımızın, müziklerimizin, müzik enstrümanlarımızın, kendi kültürel öğelerimizin yer alması demek, bir milletin bağımsızlığının gerçek manada korunması, sahiplenilmesi demek. Onun için bu çıktığımız yolda geleneksel sporlar ve merkezinde okçuluk yolculuğunda görüyoruz ki buraya gelen çocuklarımız, burada spor yapan çocuklarımız sadece spor yapmış olmuyorlar aynı zamanda dimağlarında kültürel kodlarıyla, hafızalarıyla çok sağlıklı bir ilişki, iletişim kuruyorlar. Adeta format atılan, silinen belleği yeniden var etmiş oluyorlar."