Türk Hava Kuvvetleri’nden son 3 yılda 2 bin 119 personelin ayrılması ve atılmasını Türkiye gündemine taşıyan CHP’li Atilla Kart’ın, “elimizde” dediği fişleme belgeleri ve dava dosyalarına göre, özellikle kadın subaylar, “özel yaşam ve konuşmalar”ı gerekçe gösterilerek ya istifaya zorlandıkları ya da meslekten çıkarıldı.

Ayşe Sayın’ın Cumhuriyet'te yer alan haberine göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde “istihbarat birimleri”nin fişlemeleri doğrultusunda “tasfiye yapıldığı” iddialarını Türkiye gündemine taşıyan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü de emrindeki Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirmeye çağıran CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın “belgeleri elimizde, isteyen kuruma veririz” dediği fişlemelerin büyük bölümünün, “özel yaşama ilişkin yasadışı dinleme ve izlemelerden” kaynaklandığı ortaya çıktı.

Yeni MİT Yasası ile personelin fişlenmesinin daha kolay hale geleceğini savunan Kart’a gelen bilgilere göre personel, “elimizde görüntüler, ses kayıtları var” denilerek ya istifaya zorlanıyor ya da meslekten çıkarılıyor. Bu kapsamda Pilot Yüzbaşı M.K. “Kapadokya gezisinde şarkı söylediği” için meslekten çıkarılırken Türkiye’nin ilk kadın ilçe jandarma komutanı Binbaşı S.Y. ise kendisine hiçbir disiplin uyarısı veya cezası verilmediği için meslekten çıkarıldığını maaşını çekmek üzere “bankamatiğe gittiğinde” öğrendi.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, yeni MİT Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle TSK’deki tasfiyelerin artacağı ve şimdiye kadar toplam 2 bin 119 personelin “istihbarat fişlemeleri” nedeniyle görevlerinden ayrılmak zorunda bırakıldığı ya da atıldığı yönündeki açıklamalarıyla ilgili tartışmalar sürüyor. İddialarla ilgili bilgi ve belgeleri bütün ilgili kurum ve kişilere vermeye hazır olduğunu belirten Kart, son olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü de emrindeki Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirmeye çağırdı. Kart, personelin “önce MİT tarafından fişlendiği, daha sonra disiplin soruşturmasının sıralı sicil amirleri yerine doğrudan o kurumun istihbarat birimince” yapıldığına dikkat çekerek böyle bir soruşturma yönetiminin ancak “faşist sistemlerde” olabileceğine dikkat çekti. Personelin “mezhepsel, ideolojik görüş ve kimliği” nedeniyle fişlenip özel yaşamlarıyla da şantaj yapıldığını belirten Kart’ın başta DDK olmak üzere “elimde” dediği, kendisine gelen bazı mektup ve mahkeme dosyalarında dile getirilen iddialar şöyle:

Jandarma Binbaşı S.Y., ilk kadın ilçe jandarma komutanı olarak görev yaptı. Meslekten atılana kadar hiçbir disiplin cezası, sözlü veya yazılı uyarı almadı, 50’ye yakın takdirname ve ödül aldı. Jandarma Genel Komutanlığı’nda Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Şube Müdürü olarak görev yaparken yasadışı yollarla elde edilen telefon konuşmalarından üretilen ses CD’si eklenerek gönderilen ihbar mektupları nedeniyle soruşturma başlatıldı. Dava dosyasına göre S.Y., eşinden boşandığı iddia edilen bir kişinin ağzından yazılmış mektup gerekçe gösterilerek istifaya zorlandı. Kabul etmemesi üzerine de “meslekten ayırma” işlemi uygulandı. Kendisine yazılı bildirim yapılmayan S.Y., meslekten atıldığını 15 Şubat 2014’de maaşını almaya gittiğinde öğrendi. Atilla Kart, S.Y’nin “Alevi” olduğu için tasfiye edildiği görüşünü dile getirdi.

Pilot Yüzbaşı M.K.’nin “disiplinsizlik ve ahlaki durum” gerekçesiyle 14 Mayıs 2013’te TSK ile ilişiği kesildi. 12 yıllık görev süresi içinde 14 takdirname ile ödüllendirilen M.K. aşırı borçlanma ve “astı” ile duygusal ilişki yaşadığı gerekçesiyle disiplinsizlikle suçlandı. M.K, “duygusal ilişkiye girmekle” suçlandığı astsubay ile “amir-memur ilişkisi olmadığı” yönündeki itirazı dikkate alınmazken ayrıca bir Kapadokya gezisinde “şarkı söylemesi” de aleyhine delil olarak kullanıldı.

Konya 3. Ana Jet Üst Komutanlığı’nda görev yapan bir grup astsubaya toplu soruşturma yapıldı. Bu konuda Kart’a çok sayıda mektup gönderen mağdurlar, 8-12 Aralık 202 tarihleri arasında İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından komutanlık bünyesindeki 200 kişiye uygunsuz koşullarda soruşturma yapıldığını belirterek “soruşturmanın ana konusu özel yaşam, alkol kullanımı, borçlanma, şans oyunları, bayan arkadaş edinme, alkol kullanan kişiler askeri barlara kameralar yerleştirilip tespit ediliyor” şikâyetinde bulundular. R. B. adlı personel tarafından gönderilen mektupta ayrıca şu iddialara yer verildi:

“Bize 28 Şubat tarihine kadar istifa etmemiz gerektiği, aksi takdirde ilişiğimizin kesileceğini bildirmiş durumdalar. O tarihten bu yana tedirgin bir hayat sürmekteyiz. Baskılara dayanamayan ve aile çevresinden çekinen bazı mesai arkadaşlarım emekli ve istifa dilekçelerini verdiler. Yaşam şartlarımın bozuk olduğundan dolayı çaresiz bir şekilde beklemekteyim. Bu uğradığımız zor durumdan dolayı yardımlarınızı talep ediyoruz.”

 Kıdemli yüzbaşıyken Kasım 2012’den TSK’den “disiplinsizlik ve ahlaki nedenler” gerekçe gösterilerek “resen emekli” edilen M.K. kendisiyle ilgili sürecin 2010 tarihinde “paşakeyfim” adlı internet sitesinde özel yaşamı ile ilgili yazılan yazı nedeniyle başladığını belirterek bununla ilgili 21 Mart 2012’de “bilgisine başvurulmak” üzere istihbarat başkanlığına çağrıldığına dikkat çekti. Sorgulamanın kameraya alındığından yakınan M.K., sorgulamayı yapan binbaşının “Harp okulundaki kız arkadaşından, bekârken kaldığı ev arkadaşına, kaç kızla birlikte olduğuna, eşiyle arasının nasıl olduğuna” kadar özel yaşamıyla ilgili sorulara maruz kaldığını bildirdi. Hakkında soruşturma başlatıldığı tarihe kadar sicil ortalaması yüzde 99.5 iken soruşturma başlatıldıktan sonra yüzde 98’e düştüğüne işaret eden M.K. yapılanların tamamen bir “tasfiye operasyonu” olduğu görüşünü iletti.