GÖKÇER TAHİNCİOĞLU / Milliyet - Türkiye genelinde, basın açıklaması yapan, yasal eylemlerde pankart taşıyan, piyasadan aldığı kitabı evinde bulunduran, poşu takan, parasız eğitim isteyen yüzlerce öğrenci terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanıp, yargılanırken, Akın Birdal’a yönelik suikast girişimi başta olmak üzere birçok karanlık olayda ismi geçen Türk İntikam Tugayı (TİT) adına Prof. Dr. Baskın Oran’ı tehdit eden kişinin “örgüt suçu” işlemediğine karar verildi. 4 yıldır il il, mahkeme mahkeme dolaştırılan dosya, eylemin “basit tehdit” sayılması nedeniyle sulh ceza mahkemesinde görülecek.

 

Türkiye genelinde, basın açıklamalarını, poşu takmayı, slogan atmayı, kitap bulundurmayı örgüt suçu sayan, örgütsel bağ bulunamadığı için 1970’lerde varlığını tamamlamış THKP-C gibi örgütlerle üniversite öğrencilerini bağlantılı gösteren yargı, TİT adına yapılmış tehdidi örgüt suçu saymadı.

 

ORAN’A TEHDİT

Prof. Oran’a 2008’den itibaren TİT adına çok sayıda tehdit mesajı gelmeye başladı. Oran’a ilk tehdit Agos gazetesindeki e-mail adresine 30 Mayıs 2008’de “sanane banane” rumuzlu olarak [email protected] adresinden gönderildi.

 

“Hrant’dan sonra yeni hedef Baskın Oran olacaktır. O pislik de ortadan kaldırılacaktır. Siz merak etmişsinizdir biz kimiz diye. Türk intikam Tugayı. Ölüme az kaldı. Bekleyin geliyoruz” ifadelerini içeren tehdit mailini alan Oran, suç duyurusunda bulundu. Bunun üzerine Ankara Özel Yetkili Başsavcıvekilliği, soruşturma başlattı. Ancak evrak, Agos’un buluduğu İstanbul’a gönderildi. Soruşturma sürerken, ilk tehdit mailinin üzerinden 5 ay geçtikten sonra aynı adresten Oran’a ikinci bir tehdit maili geldi.

 

Tehditler sürerken, soruşturma dosyası dolaşmaya devam etti. Dosya, Ankara’dan İstanbul’a gönderildikten sonra buradan Mersin’e, buradan da Adana’ya gönderildi. Uzun arayışlardan sonra sanığın kimliği tespit edildi. Sanık B.Ş. hakkında dava açıldı. Ancak savcılıklardan sonra dosya bu kez de mahkemeler arasında dolaşmaya başladı.

 

Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, bu mahkeme de Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. 12. Ağır Ceza Mahkemesi ise “örgüt” suçundan açılan davada, görevsizlik kararı verdi ve örgüt suçunun işlenmediğini belirterek dosyayı Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne iletti. Ancak bu mahkeme, işlenen eylemin örgüt suçu olduğunu belirterek görevsizlik kararı verdi.

 

ÖRGÜT SUÇU DEĞİLMİŞ
Bunun üzerine dosya, eylemin örgüt suçunu oluşturup oluşturmadığını belirlemesi için Yargıtay 5. Ceza Dairesi’ne gönderildi. Daire, dosyanın sulh ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek eylemi örgüt suçu saymadı. Kararı yerinde bulunan 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 2’ye karşı 1 oyla aldığı kararda, tehdit suçunun terör suçu olmadığı ve sanığın da TİT’le bağlantısının saptanamadığını belirtmişti. Yargıtay da bu kararı yerinde bulmuş oldu. Buna göre, TİT adına tehditler savuran sanık, Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde sadece “Tehdit” suçundan yargılanacak.

 

ÖRGÜT SUÇU DEĞİLMİŞ
Bunun üzerine dosya, eylemin örgüt suçunu oluşturup oluşturmadığını belirlemesi için Yargıtay 5. Ceza Dairesi’ne gönderildi. Daire, dosyanın sulh ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek eylemi örgüt suçu saymadı. Kararı yerinde bulunan 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 2’ye karşı 1 oyla aldığı kararda, tehdit suçunun terör suçu olmadığı ve sanığın da TİT’le bağlantısının saptanamadığını belirtmişti. Yargıtay da bu kararı yerinde bulmuş oldu. Buna göre, TİT adına tehditler savuran sanık, Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde sadece “Tehdit” suçundan yargılanacak.