Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Galatasaray Lisesi önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla tutuklu gazetecilere özgürlük istedi.

Açıklamaya katılan gazeteciler “Gazetecilik suç değildir”, “”Basın özgürlüğü,”, “Gazetecilik hapsedilemez” dövizleri ile Evrensel ve Özgür Gündem gazeteleri taşıdı. “Özgür basın susturulamaz”, “Özgür basın, özgür toplum”, “Zindanlar yıkılsın, basına özgürlük” sloganları attı.

TGS Genel Başkanı Uğur Güç, Birleşmiş Milletler’in 1993 yılında özgür ve bağımsız bir basın için 3 Mayıs'ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kabul ettiğini söyledi.

“Fakat bugün ne basın özgürlüğü ne de düşünceyi ifade özgürlüğünün olmadığı bir ülke olarak 3 Mayıs'ı karşılıyoruz.

“Basın özgürlüğü yok, dolayısıyla kutlanacak bir gün de yok. Bugün olsa olsa gazetecilerin direndiği, baskılara karşı boyun eğmediği bir gün olabilir.”

‘GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR’

Bianet'in haberine göre, basın özgürlüğünün ve düşünceyi ifade özgürlüğünün yanı sıra tüm hak ve özgürlüklerin askıya alındığını söyleyen Güç, tutuklu gazeteci sayısının 33’ü aştığını söyledi.

“Özellikle 7 Haziran seçimlerinden beri Güneydoğuda süren savaş nedeniyle Kürt gazeteciler hedefte. Tutuklu 38 gazetecinin 18'i Kürt medyasından. Son aylarda artan baskı ve karartmalar nedeniyle DİHA'dan dokuz muhabir tutuklandı.

“Haber yaptığımız için tehdit ediliyoruz, hakaret işitiyor, dövülüyor, tutuklanıyoruz. Buna rağmen gerçekleri açığa çıkartmaktan vazgeçmiyoruz.

“Gazetecileri suç haline getirmek isteyenlere inat 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde 140 ülkeden 600 bin gazetecinin meslek örgütüyle sokağa çıktık. Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada gazetecilik neoliberal politikalar nedeniyle baskılandığı için bu gün kutlanmıyor, bu baskılar protesto ediliyor.

“Bugün gazetecilik suç değildir diyor tutuklu meslektaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Ve direniyoruz. Baskılar karşısında yılmayacağız, haberlerimizi yapmaya devam edeceğiz.”

‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ BİRLİKTE OLMAKTAN GEÇER’

Özgür Gazeteciler Cemiyeti Eş Başkanı Hakkı Boltan da basın özgürlüğünün birlikte olmaktan geçtiğine vurgu yaptı.

“Türkiye’de basın özgürlüğü yok. Türkiye’de direniş varsa, özgürlüğün alanı açılabilir ve bu mücadele bir arada olarak verilebilir.

“Buradaki basın özgürlüğü ile Kürdistan’daki basın özgürlüğü arasında farklar var. 90’lardan bu yana saldırılarla baskılarla karşı karşıya mücadele veriyoruz önemli oranda alan açmış durumdayız. Bu tecrübenin etrafında birleşerek dayanışma yakalarsak ileriye doğru basın özgürlüğünü geliştmre imkanı sağlamış olur.”

Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde DİHA muhabirleri Erdoğan Alayumat ve Ergin Çağlar’ın Hatay’da gözaltına alındığını hatırlatan Boltan “Basın özgürlüğünün nasıl saldırı ile karşı karşıya olduğunu somut olarak yaşıyoruz” dedi.