Siyasetçi ve yazar Tarık Ziya Ekinci, referandum sonuçlarına ilişkin kaleme aldığı yazıda “Halkoylaması demokrasi mücadelesiydi, Kürtler bu mücadeleden zaferle çıktı” dedi.

Referandum sonuçlarıyla ilgili şaibe iddialarına ilişkin tartışmalar sürerken bu konuda siyasetçi ve yazar Tarık Ziya Ekinci de Bianet’te yer alan yazısında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Kürtlerin referandumdan zaferle çıktığını söyleyen Ekinci, OHAL koşulları ve HDP üzerindeki baskılara dikkat çekti. 

‘BÖLGEDE OHAL KORKU VE DEHŞET YARATMAKTA’

Son Bakanlar Kurulu kararıyla Temmuz’a kadar üçüncü kez uzatılan ve o ayda 1 yılını dolduracak olan Olağanüstü Hal’e de yer veren Ekinci, “OHAL ilanından sonra bölgedeki güvenlik teşkilatlarının aldıkları önlemler hayatı felç edecek bir korku ortamı içinde uygulanıyor. Vatandaşlar işyerlerine gidemez, çalışamaz duruma geldi. Her gün 30-40 kişi ya terörle bağlantılı ya da terör örgütlerinin sempatizanı oldukları iddiasıyla gözaltına alınmakta ve bir bölümü de somut gerekçeler olmadan tutuklanmakta. …HDP’lilerin halkoylaması bağlamında yaptıkları toplantılar dağıtıldı, afişleri kaldırıldı, parti üyeleri fiziki saldırılara uğradı ve gözaltına alındı. Kırsal bölgelerde kullanılan oylar vatandaşların özgür iradesinden çok güvenlik güçlerinin ve muhtarların iradesini yansıtmakta” ifadelerini kullandı.

‘MEDYA BÜTÜNÜYLE HDP’YE KARŞI KULLANILIYOR’

Referandum sürecinde medyanın HDP’ye karşı kullanıldığını belirten Ekinci, “Basında ve TV’lerde HDP sözcülerinin konuşmacı olarak çağrılması, hatta HDP’den ve HDP’lilerden söz edilmesi bile yasak. HDP’ye medyada görünme yasağı getirildi. Halkoylaması kampanyası boyunca neredeyse hiçbir HDP sözcüsü hiçbir TV programında görünmedi” dedi.

Son olarak, Kürtlerin referandumu bir demokrasi mücadelesi olarak gördüğünü söyleyen Ekinci, yazısını şöyle noktalıyor: “Açıktır ki, Kürtler halkoylamasını bir demokrasi mücadelesi olarak algılamış ve Diyarbakır, Mardin, Siirt, Hakkâri, Batman, Van, Ağrı başta olmak üzere diğer önemli merkezlerde çoğunlukla “Hayır” oyu kullanmışlardır. 1 Kasım seçimlerine nazaran sadece Bitlis ve Muş’ta görece bir gerileme olmasına karşın HDP Kürt bölgesinde çoğunluk partisi olarak durumunu korumuştur. Ortaya çıkan gerçek şudur: Kürt özgürlük hareketinin katkısı olmadan Türkiye’de demokrasi kurulamaz. ”