Diyarbakır'ın Suriçi semtinde dün yapılan silahlı saldırıda hayatını kaybeden Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, bugün binlerce insanın katıldığı büyük bir cenaze töreniyle uğurlandı.

Kentin tamamına sessizlik hakimdi.

Sabah 09:30’da avukat arkadaşlarının omuzunda morgdan alınan tabut, Dağkapı, Ofis, Koşuyolu hattını takip ederek Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önüne getirildi.

Belli noktalarda zırhlı polis araçları duruyordu ancak törenin yapılacağı parkın çevresinde polis yoktu.

Tören alanına gidenler ise HDP ve Diyarbakır Barosu'nun gönüllüleri tarafından üst aramasından geçirildi.

YÜKSELEN TEK SES YAKILAN AĞITLARIN SESİYDİ

Yakalarında Tahir Elçi'nin fotoğrafı olan yüzlerce insan parkta sessizce cenazenin gelişini bekledi.

Kalabalıktan yükselen tek ses Kürtçe söylenen "Ez şehid im, pakrewan im..( ben şehidim)" ağıtıydı.

İnsan Hakları Anıtı'nın önündeki törene HDP ve CHP'den milletvekilleri, birçok ilin baro başkanları ve avukatlar katıldı.

Alanda konuştuğum insanların ağzından dökülen sözlerde, umutsuzluk ve endişe vardı.

Bir kadın "Çok üzgünüm, üzgün olduğum kadar da kaygılıyım. Hem şehrimizde, hem bölgemizde, hem ülkemizde, hem coğrafyamızda kötü günlerden geçiyoruz. Tahir Bey’i kurban ettiler. İnşallah son şehidimiz olacak ama korkum o ki son olmayacak" diye endişesini dile getirdi.

Bir diğeri de "Kürtleri savunuyordu. 'PKK terör örgütü değildir' dediği için kurmaca bir çatışmayla onu katlettiler. Biz katilimizi tanıyoruz…Hepimizin başı sağ olsun.." diyordu.


‘BARIŞ İÇİN ARTIK UMUDUMUZ KALMADI’

Bir başka katılımcı ise Elçi'nin 'bölgede yaşayan tüm hak ihlallerinin avukatı olduğuna' vurgu yaparak, "Biz onurlu bir yaşam istiyoruz. Bunu istediğimiz için de cezalandırılıyoruz.

Elçi tüm mağdurları temsil ediyordu. Barışın elçisini de katlettiler" diye konuştu.

Haziran ayında bombalı saldırı düzenlenen HDP mitinginde bulunan bir kadın ise "O gün barış umutlarımıza, dün de barış elçimize kıydılar.

Tahir Bey gibi bir insan da katlediliyorsa barış için artık umudumuz kalmadı demektir. Bugün buradayım, o halkının adalet ve hak arayışı için canından oldu. Bugün ben de halkından biri olarak son yolculuğunda ona borcumu ödemeye geldim" dedi.

Ellerde "Seni Unutmayacağız", "Boyun Eğmedim" yazılı Kürtçe ve Tükçe pankartlar taşıyorlardı. Tahir Elçi’nin posterlerinin yanı sıra kalabalıkta Kürdistan bayrağı, Abdullah Öcalan afişleri ve PKK bayrakları vardı.

Cenaze aracının parka ulaşmasıyla, anıtın önünde izdiham yaşandı.

Bu kadar büyük bir kalabalık en son HDP’nin bombalanan mitinginde bir araya gelmişti.

Bir yerlerde yine bombaların patlayabileceği endişesine rağmen Diyarbakır’dan ve bölgeden on binlerce insan merasim alanındaydı.

Biraz sonra kalabalığın içinde Tahir Elçi’nin yeşil, sarı, kırmızı renklere sarılmış tabutu omuzlarda anıtın önüne getirildi. Tabut gelince “Şehit namirin ( Şehitler ölmez), Katil devlet hesap verecek, PKK intikam..” gibi sloganlar yükselmeye başladı.

Bir dakikalık saygı duruşunun ardından ilk konuşmayı Baro Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen yaptı. Konuşmasını "Sana sıkılan kurşun hepimize sıkılmıştır. Kürt halkı sahipsiz kalmayacak. Tahir'imize de tarihimize de sahip çıkacağız" diyerek tamamlayan Özmen ardından göz yaşlarını tutamadı.



‘FAİLİ MEÇHULLERİN KINALI GÜVERCİNİ’

Ardından Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, eşi için yazdığı mektubu okudu. Türkan Elçi'nin mektubu oldukça duygusal ama sesi de bir o kadar sakin ve güçlüydü.

Eşine "kınalı güvercin" diye seslenen Türkan Elçi, Tahir Elçi'nin faili meçhullere kurban giden binlerce insan tarafından karşılanacağını söyledi:

"Kendini her zamanki gibi nezaketle tanıtmaya çalışırken onlar da 'seni bütün faili meçhuller, bütün alem tanır. Senin bize bir ömür hakkın geçti. Biz seni buradan izledik, bizim gibi faili meçhullere bir ömür adadın' diyecekler. Ona soracaklar 'sen geldin kaldı mı senin gibi kınalı güvercinler?'".

Törende Tahir Elçi’nin kardeşi Ahmet Elçi de Kürtçe bir konuşma yaptı.

'Kürtlerin aydınları ve hak savunucularının hep hedef gösterildiğini, kardeşinin ilk şehit olmadığı ve son olmayacağını bildiğini' söyleyen Ahmet Elçi şöyle devam etti:

"Kürt halkı sonuna kadar direnecek. Tahir şimdi özgürdür şimdi. Ellerimize, ayağımıza kelepçe vurmuş olabilirler ama beynimize kelepce vurmazlar".

‘ELÇİ’Yİ DEVLET DEĞİL, DEVLETSİZLİK ÖLDÜRDÜ’

Törende son konuşmayı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş yaptı. "Önemli olan nasıl öldürüldüğümüz değil, nasıl yaşadığımızdır" diyen Demirtaş "Kürt halkı şunu iyi biliyor. Tahir’i öldüren devlet değil devletsizliktir" sözleri öne çıktı.

Cinayetin tam olarak aydınlatılacağından şüphe duyduklarını belirten Demirtaş, "Bu devlet hiçbir zaman hepimizin devleti olmadı. Devleti ele geçiren herkes kendi malı mülkü gibi kullandı.


Konuşmalardan sonra on binlerce insan yaklaşık 10 km uzaklıktaki Yeniköy mezarlığına yürüdü.

Cenazenin 14 sularında defnedilmesinin ardından kalabalık yine sessiz bir şekilde dağıldı. (BBC)