32 yılını cezaevinde geçiren ve 30 Nisan’da özgürlüğüne kavuşan Türkiye’nin en uzun süre cezaevinde kalan kişisi olan Tahir Canan, bianet'e konuştu.

Cezaevlerinin durumundan, 12 Eylül yargılamalarına kadar değerlendirmelerde bulunan Canan, 'çözüm süreci' ile beraber barışın oluşması durumunda emek-sermaye çelişkisinin daha  da netleşeceğini söyledi.

'BARIŞ OLUŞURSA EMEK-SERMAYE ÇELİŞKİSİ DAHA DA NETLEŞECEK'

Tahir Canan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Geçmiş dönemlere bakınca Kürt sorununun çözümü çerçevesinde girilen yol heyecan verici gözüküyordu. Barış oluşursa çok önemli katkı sunacak. Emekle sermaye arasındaki çelişki daha da netleşecek. O açıdan da önemli.

"Ama ülkenin demokratikleşmesi bakımından değerlendirince, samimi bir 12 Eylül yargılaması yapılmıyorsa, 17 bin faili meçhul cinayetin sorumluları yargılanmıyorsa, hukuksuzluk devam ediyorsa demokratikleşme sadece söylem düzeyinde kalır."

'KENAN EVREN LAUBALİ BİR ŞEKİLDE YATAĞINDA İFADE VERİYOR'

"Bugün 12 Eylül davasında Kenan Evren’in yargılandığı söyleniyor ama aslında yargılanmıyor. Adam laubali şekilde hastane yatağında ifade veriyor. Oysa 12 Eylül’de yargılananların hepsi asker gibi hizaya dizilmek durumunda kalırdı. Bir çoğu tek tip kıyafetlerle mahkemeye çıkarılırdı. O şekilde yargılama yapılan bir dönemin mimarı bugün yatakta ifade veriyor. "

'AĞAR'IN TUTUKLULUĞU BİR TEZGAHTI'

Sadece bir yıl cezaevinde kalarak tahliye edilen Mehmet Ağar'ın durumuna ilişkin de değerlendirmede bulunan Canan, "Bence onu zaten göstermelik olarak yargıladılar. Bir süreci kapatmak için hazırlanmış bir tezgâhtı," dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ağar’ı yargılayacaksan, 'bin operasyonu' yargılayacaksın. Bin operasyonda kimler görev almış, kimin nerede ne parmağı var… Bunlara dokunulmadı. Ergenekon operasyonunda da faili meçhul cinayetlerden sorumlu isimler var. Ancak onlar yargılanmalarına rağmen bu cinayetlerden yargılanmıyorlar."

Tahir Canan'ın söyleşisinin tamamını okumak için tıklayınız