Urfa'nın Suruç İlçesi'nde 20 Temmuz 2015'te IŞİD tarafından gerçekleştirilen katliamda hayatını kaybeden Süleyman Aksu'nun, Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ne bağlı Orman Mahallesi'nde bulunan mezarı 3'üncü defa tahrip edildi.

‘MEZARLARIMIZDAN ELİNİZİ ÇEKİN’

Saldırıyı duyuran Suruç Aileleri Paltformu'nun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Mezarlarımızdan elinizi çekin! 13 Kasım Suruç Duruşması öncesi, bir kez daha, Süleyman Aksu'nun Yüksekova'daki mezarı tahrip edildi! Mezarlara saldırmanın hiç bir dinde ve kültürde yeri yoktur. Yeter artık aramızdan kopardığınız canlarımızdan ve mezarlarımızdan elinizi çekin!" ifadeleri kullanıldı.

Mezopotamya Ajansı'na konuşan anne Kudret Aksu, oğlunun mezarına daha önce de gerçekleştirilen saldırıları hatırlatarak, "Süleyman'ı büyük hakaretler arasında zar zor defnettik. Yıllarca çalışıp yaptığı ev bir kibritle yakıldı. Arkadaşları ve öğrencilerinin yaptığı mezar 3 kezdir saldırıya uğruyor" ifadelerini kullandı.

Mezarlıkta annelerle birlikte nöbet tutuklarını, saldırının bu yüzden sabaha doğru yapıldığını ifade eden anne Aksu, saldırıların devam etmesi halinde çocuklarının kemiklerini alıp eve götüreceklerini ve burada nöbet tutacaklarını söyledi. Aksu, oğlunu IŞİD'in öldürdüğünü ancak o günden bu yana özel harekat timlerinin IŞİD'in ardılı gibi hareket ettiğini söyledi.

Mezarlıkta Aksu'nun mezarının yanı sıra Suriye'de Rojava bölgesinde IŞİD saldırısında hayatını kaybeden Songül Kurt, Seraceddin Çelik ve İsmail Dere'nin de mezarları tahrip edildi. İsmail Dere'nin annesi Naciye Dere, oğlu ve arkadaşlarından kitlesel bir şekilde toprağa verilmesinin intikamı alındığını söyledi.

Saldırıyı "vahşet" olarak tanımlayan anne Dere "Benim bir oğlum bir kızım vardı. Oğlum şehit düştü. Kızım evli. Eşim de hayatını kaybetti. Oğlumun mezarına yakın olan Orman Mahallesi'ndeki evde tek başıma yaşıyorum. Oğlumdan uzak bir yere gitmek istemiyorum. Bu ev, operasyonlar esnasında özel harekat timleri tarafından yıkıldı. Mahallelilerin yardımıyla ev tekrardan inşa edildi. Burada yaşamaya devam edeceğim. Ölünce de oğlumun ve arkadaşlarının bulunduğu mezarda yine yanlarında olacağım" ifadelerini kullandı.

(Kaynak: Mezopotamya Ajansı)