Her şey Mart 2011’de Dera kentindeki bir duvara, Beşar Esad aleyhine grafitiler çizilmesiyle başladı. ‘Fail’ olarak belirlenen 15 genç tutuklandı. Tutuklamaları protesto eden göstericilerin üzerine güvenlik güçleri tarafından ateş açıldı…

Fitili o gün ateşlenen Suriye’deki iç savaş tüm şiddetiyle sürüyor. Ne zaman, nasıl biteceği de belli değil.

Bilinen, geri kalan dört yılda 200 binden fazla insan hayatını kaybettiği, milyonlarca insanınsa evlerini tek etmek zorunda kaldığı, ülkenin paramparça hale geldiği…

Rejim doğudaki kentlere sıkışırken, ülkenin büyük bölümü Irak İslam Şam Devleti’nin eline geçti.

Ülkedeki etkin diğer gruplarsa El Nusra Cephesi, Ahrar eş Şam, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve Halk Savunma Birlikleri (YPG).

Peki Türkiye’nin gündeminde Suriye’nin kuzeyine bir müdahaleyi bulunduğu şu günlerde Suriye’de kim kime karşı çatışıyor?

Konuya ilişkin olarak Diken'de yer verilen haber konuya açıklık getiriyor:

IRAK ŞAM İSLAM DEVLETİ (IŞİD)

Suriye’nin yarısından fazlası, 2004 yılında ‘Tevhid ve Cihat‘ adıya kurulan ve 2014’te hilafet ilan ederek ismini ‘İslam Devleti‘ olarak değiştirdiğini açıklayan IŞİD’in kontrolünde. Örgütün lideriyse Ebubekir el Bağdadi.

Suriye’nin yanı sıra Irak’ta da hatırı sayılır bir gücü bulunan grubu diğer radikal İslamcı örgütlerden ayıran özelliklerin başında sayıları binlerle ifade edilen ‘yabancı savaşçı‘ları geliyor.

Ülkede nüfus yoğunluğunun az olduğu doğu kentlerine ek olarak Suriye’nin merkezi ve kuzeyini kontrol altında tutan IŞİD, başkent Şam yakınlarındaki küçük bir bölgede de hakim.

Örgüt, geçmiş dönemlerde bölgede savaşan diğer gruplarla mücadele ederken son dönemde Suriye ordusunun kontrolündeki bölgelere saldırılar gerçekleştiriyor.

IŞİD’in ülkenin kuzeyi dışında kalan bölgelerdeki ilerleyişi ve yabancı rehineleri infaz ettiği anlara dair yayınladığı vahşice görüntülerin ardından geçtiğimiz yıl ABD öncülüğünde bir koalisyona gücü oluşturuldu. Bu güce bağlı savaş uçakları eylül ayından bu yana IŞİD hedeflerine hava saldırıları düzenliyor.

EL NUSRA CEPHESİ

Suriye’de ikinci en güçlü muhalif grup el Kaide’nin Suriye’deki kolu sayılan el Nusra Cephesi.

Son olarak, mart ayında Suriye askerlerinin kontrolündeki İdlib’i ele geçiren ‘Fetih Ordusu‘na öncülük eden örgüt, ülkenin güneyinde de çok sayıda bölgenin kontrolünü elinde tutuyor. Öte yandan örgüt, Suriye’nin kontrolü için IŞİD’le de mücadele halinde.

Zira 2013 yılında el Nusra Cephesi lideri Ebu Muhammed el Golani el Kaide’ye bağlılığını bildirdikten kısa süre sonra bir açıklama yapan el Kaide, Suriye’deki temsilcisinin el Nusra Cephesi olduğunu ve IŞİD’i tanımadığını duyurdu.

Golani’ye göre el Nusra Cephesi militanlarının yüzde 30’unu yabancı savaşçılar oluşturuyor.

ÖZGÜR SURİYE ORDUSU(ÖSO)

Suriye’nin büyük bölümü iki radikal İslamcı grubun kontrolü altında olsa da, Özgür Suriye Ordusu çatısı altınında birleşen muhalif grupların güneydeki üstünlüğü sürüyor.

Suriye’deki iç savaşın başladığı Mart 2011’de, Suriye ordusundan kaçan askerler tarafından kurulan örgütün bügüne dek elde ettiği en büyük başarıysa Ürdün sınırının ve buradaki askeri üssün kontrolünü ele geçirmek oldu.

Örgüt Suudi Arabistan başta olmak üzere Beşar Esad yönetiminin sona ermesi gerektiğini savunan ülkelerden destek görüyor.

AHRAR EŞ ŞAM

İç savaşta giderek öne çıkan örgütlerden biri ise Körfez ülkeleri tarafından desteklendiğine inanılan Ahrar eş Şam.

Mart ayında İdlib’i ele geçiren ‘Fetih Ordusu‘nu oluşturan en önemli unsurlardan biri olan örgüt, İdlib’de çatışmalar sırasında 28 komutanını kaybetti. Bunların arasında el Kaide’nin kurucusu Usame bin Ladin ve şimdiki lideri Eymen ez Zevahiri’ye yakınlığıyla bilinen Ebu Halid es Suri de vardı.

Suriye’nin kuzeybatısında etkin olan örgüt, son dönemlerde güneydeki etkinliğini de arttırdı.

İSLAM ORDUSU

Suriye’de etkinlik gösteren bir diğer İslamcı örgüt, 2013 yılında Şam yakınlarındaki Guta’da kurulan İslam Ordusu. Örgüt lideri Zehran Alluş’a göre, İslam Ordusu’nun 7 bini Şam kırsalında olmak üzere toplam 17 bin militanı var.

Alevilerin, Suriye halkının ‘bir bölümü‘nü oluşturduğunu söyleyen örgüt, Esad’ın devrilmesinin ardından her Suriyeli’nin ülkelerinin geleceğini istedikleri gibi inşa etmekte özgür olacağını söylüyor.

HALK SAVUNMA BİRLİKLERİ (YPG)

Bugüne dek IŞİD militanlarına karşı en büyük başarıyı elde eden grup Suriyeli Kürtlerin oluşturduğu YPG oldu.

ÖSO ve Iraklı peşmerge güçleriyle ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyonun hava desteği verdiği YPG savaşçıları ilk olarak IŞİD tarafından dört ay boyunca kuşatma altında tutulan Kobani’nin kontrolünü ele geçirdi; geçtiğimiz ay ise Tel Abyad’ı IŞİD’den temizlemeyi başardı.

Ankara’ya göre ise YPG’nin IŞİD karşısında elde ettiği bu başarılar Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasının önünü açabilir.

SURİYE ORDUSU

Suriye ordusu, Mart 2011’de başlayan iç savaştan bu yana ülkedeki gücünü ciddi oranda kaybetti. İç savaştan önce 300 bin askeri olduğu bilinen Suriye ordusunun bugünkü personel sayısının 150 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

Hali hazırdaki sıcak çatışmalarda yer alan asker sayısı ise on binlerle ifade ediliyor. Bunun temel sebebi, isyancı grupların son dönemde kazandığı başarılar. Asker sayısını artırmak isteyen Şam rejimi de, ön saflarda savaşacak askerlere daha fazla maaş vaat ediyor.

Suriye ordusunun, isyancı gruplara karşı elindeki en güçlü silahsa savaş uçakları.

HİZBULLAH

Suriye’de etkin bir diğer grup, Lübnan merkezli Şii Hizbullah örgütü. Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad’ın ‘esas müttefik’ olarak nitelediği Hizbullah, Tahran yönetimiyle de yakın ilişkiler içinde.

Hizbullah’ın en etkin olduğu bölge ise Suriye’nin Lübnan sınırındaki Kalamun dağları ve çevresi. Öte yandan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, mayıs ayında yaptığı bir konuşmada Suriye’deki etkinliklerini yoğunlaştıracağını duyurmuştu.

DİĞER GRUPLAR

Suriye’deki iç savaşta yer alan diğer gruplarsa şöyle:

Şam rejiminin desteklediği militanlar: Suriye askerleriyle birlikte savaşan militanların büyük bölümünü ‘Ulusal Savunma Gücü‘ çatısı altındakiler oluşturuyor. Militan sayısının on binlerle ifade edildiği Ulusal Savunma Gücü, rejim tarafından Suriye ordusundan daha sadık olduklarına inanılıyor.

İranlılar: Tahran yönetimi, dört yılı aşkın süredir devam eden iç savaşta Beşar Esad’ın en sadık müttefiki olarak görülüyor. Kesin rakam kesin olarak bilinmemekle birlikte bugüne dek 400’den fazla İran askerinin Suriye’de savaştığı sırada öldüğü belirtiliyor.

Afgan savaşçılar: Çok sayıda Şii Afgan militanın İran askerleriyle birlikte Suriye’de savaştığı biliniyor. Ancak sayılarına ilişkin kesin bir rakam yok.

Iraklı savaşçılar: Rejim saflarında savaşmak için çok sayıda Şii Irak militanı Suriye’ye gitti, ancak çoğu  yerleştirildikleri üsse IŞİD’in düzenlediği saldırının ardından Irak’a döndü.