90 gündür sokağa çıkma yasağının sürdüğü Sur’da yaklaşık 200 kişi ‘yaşam koridoru’ beklerken; bu duruma dikkat çekmek ve yasağı protesto etmek için HDP, DBP, HDK ve DTK eş başkanlarından eylem çağrısı geldi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak, Sur’da 3 aydır süren sokağa çıkma yasağını protesto etmek için ortak bir açıklama yaptı.

Diyarbakır’daki Dicle Fırat Kültür Merkezi’nde devam eden Çözüm Nöbeti’ne katılan eşbaşkanlar, Çarşamba gününe kadar yasağın kaldırılması için Sur nöbetinde olacaklarını bildirdi.

Eylem öncesi konuşan Demirtaş, “Çarşamba günü saat 16:00’da herkes bulunduğu yerden Sur için yürüsün” çağrısı yaptı.

Demirtaş’ın ortak açıklamadaki konuşmasından satır başları şöyle:

"GİRİŞİMLERİMİZ KALICI SONUÇ VERMEDİ"

“Sur’da sokağa çıkma yasağıyla birlikte saldırılar devam ediyor. Yüz metre ilerimizde saldırılar devam ediyor. Siyasetçiler olarak çatışmaların artmaması, ölümlerin olmaması için çok çaba gösterdik. Ankara ve Amed’te yüzlerce kez diyaloglar kuruldu. Tüm girişimlerimiz kalıcı sonuç vermedi. AKP’nin dayattığı savaş politikasıyla yüzlere insan yaşamını yitirdi. Bunları önleyemedik. Geldiğimiz nokta tek bir ölüm olmaması için çabalıyoruz. Yıkımın durması için çağrı yaptık. Çatışmalar sonlansın dedik.

“KATLİAMLAR TARİHİ KIRILMALARA NEDEN OLUYOR”

“Bugün sokağa çıkma yasağı kalksa yarın çatışma ve barikat olmayacak, çok çabamız oldu. Tüm çabalarımıza rağmen ablukanın kaldırılmasına karar verilmiyor. Biz bu gidişata asla rıza göstermedik. Diyarbakır halkı da halkımız da rıza göstermedi. Sur’da çatışmalar var, Sur’un dışında her yerde direniş var. AKP aklını yitirmiş olabilir. Müzakere, diyalog yitişini yitirmiş olabilir. Sur’da, Cizre’de yaşananların sadece AKP’ye zarar vermediğini herkesin bilmesi lazım. Katliamlar tarihi kırılmalara neden oluyor. Biz de buna razı değiliz. Buna halk rıza göstermiyor. Biz bunu durdurmak istiyoruz.


“NÖBET EYLEMİNDEYİZ”

“Dicle Fırat Kültür Merkezi’nde aileler nöbet tutuyor. Biz de eşbaşkanlar olarak nöbet eylemindeyiz. Çatışmalar durmalı, bir sivilin dahi ölümüne rıza gösteremeyiz. Şu noktadan sonra bütün halkımızla birlikte buna müdahale edeceğiz. Burnumuzun dibinde tankla, topla bir savaşın yürütülmesine izin vermeyeceğiz.

“HERKES ÇARŞAMBA GÜNÜ SUR’A YÜRÜMELİ”

“Tüm Diyarbakır, il ve ilçe herkes ayakta olmalıdır. Halkımıza şu çağrıyı yapıyoruz. Çarşamba saat 16.00’da Sur’a doğru yürümelidir. Dış mahallelerden, her yerden yürünebilir. Tek bir kişiye zarar vermeden demokratik hakkımızı kullanacağız. Çarşamba’ya kadar herkes hazırlığını yapmalı. ‘Bu saldırıya, ölüme izin vermeyeceğiz’ deyip yürümeli. Abluka kaldırılana kadar mücadelemiz sürecek. ‘Abluka kalkmayana kadar çatışmalar durmaya kadar durmayacağız’ demeli halkımız. Sur’da çatışmalar son bulmalı. Ablukayı kaldırmak yerine herkesi katledeceğiz söylemine karşı halkımızı duyarlı olmaya çalışacağız.

“HALKIN EYLEMİNE SALDIRI OLMASIN”

“Halkın duyarlı olmasına saygılı olun. Halkın eylemine de saldırı olmasın. İnsanlarımız mevcut durumdan son derece üzgündür. Bunu bir teslimiyet duygusu olarak okuyanlar yanılacak. Biz asla teslim olmadık. Biz herkes için eşitlik ve özgürlük istiyoruz. Ancak barışı böyle sağlıyoruz. Çarşamba saat 16.00’dan sonra Sur’a doğru yürüyüşte kararlıyız. Sur’da kuşatmalar kaldırılsın. Kararlı bir duruş sergilenmelidir. Yürüyüşe dair çalışmalarımız devam edeceğiz.

“ÇATIŞMALAR SON BULANA DEK GİRİŞİMLERİMİZ SÜRECEK”

“Suriçi’ndeyiz. Çatışmalar son bulana dek bu girişimlerimiz devam edecek. Kendi iradesine herkes sahip çıkacak. Kimse yaşamını yitirmeden normal bir dönem sağlayacağız. Siyasi iktidar da bir gurur, bir güvenlik politikası olarak görmeyip bizim adımlarımızı kaale alıp çatışmaları durdurabiliriz. Halkımızın dik duruşundan dolayı teşekkür ediyoruz.

“BİR ADIM ATILMASINI BEKLİYORUZ”

“Bizim yaptığımız görüşmelerde abluka kalkarsa toptan bitecek. Biz bu noktaya getirdik. Sadece güvenlik endeksi düşünülemez. Tek güvenlik gücü ve sivil yaşamını yitirmemelidir. Mevcut durumda Sur’da çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. Orada çocuklar, bebekler var. Orada direnen gençler, direnişçiler de var. Biz tek bir kişinin yaşamını yitirmesini istiyoruz. Çatışmaların durması noktasına gelmiş. Bir adım atılmasını bekliyoruz. Konuşarak sorunu çözme noktasında inisiyatif almak istiyoruz. İnsanlarımız her yerden Sur’a akacak. Orada insanlar ölürken biz yüz metrede ölemeyiz! Bunu da özellikle belirtmek istiyoruz.”