Cumartesi Anneleri/İnsanlarının 324. buluşmasında ana konu genel seçimlerdi. Yıllardır suçladıkları isimlerden milletvekili adayı olanları sıraladılar ve bu zihniyeti değiştireceklerini ilan ettiler.

Galatasaray Lisesi önünde 324. buluşmada ilk sözü Cemil Kırbayır'ın abisi Mikail Kırbayır aldı: "Yarı genel seçim var. Defalarca dile getirdik. Bu milleti vekilleri olacak seçtiklerimiz. Biz bize benzediklerini düşündüklerimizi yolluyoruz. Ama gidiyorlar ama orada bize benzemediklerini görüyoruz. Neden benzemiyorlar, çünkü onların yüreğinde bizimki gibi bir acı yok, yara yok. 12 Eylül'den bugüne, 31 yıldır bu acıyı yaşıyoruz, bu acıya derman olamıyorlar. Nasıl derman olurlar?

Diyoruz ki, Türkiye kendisiyle yüzleşsin. Yüzleşme komisyonları kurulsun. Birleşmiş Milletler sözleşmeleri imzalansın. Gözaltında kayıp edilenlerin bir an önce akıbetleri ortaya çıksın, suçlular cezalandırılsın. Yeni parlamentodan bunu bekliyoruz, bunları gerçekleştirirlerse, seçilenlere 'bize benziyorsunuz' deriz."

Ardından yine 1980 kayıplarından, Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl konuştu "Abim 12 Nisan 1981'de gözaltına alındı, ondan bir daha haber alamadık. 30 yıldır abimin oy pusulası geliyor. Evimizde yine bir haftadır gözyaşı, var, acı var. Artık yeter. Annem 85 yaşında artık bu acıya dayanamıyor. İsyan ediyor. Oy pusulası istemiyoruz, askerlik celbi istemiyoruz, bunu haykırarak söylüyorum, yeter artık."

Daha sonra Urfa'da 5 Aralık 1993'de gözaltına alındıktan sonra kaybolan Hüseyin Taşkaya'nın kardeşi Faik Taşkaya, 24 Aralık 1994'te İstanbul'da gözaltında kaybedilen İsmail Bahçeci'nin kardeşi Umut Bahçeci ve 12 Eylül 1994'te gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin söz aldı.

Ardından basın açıklaması metnini İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu üyesi Sebla Arcan okudu. "İnsanlık suçu işleyenler Meclis'e değil yargı önüne" başlıklı metinde şunlara yer verildi:

* Partileri milletvekili aday listelerine baktığımızda bu meydan defalarca kayıplarımızın sorumluları olarak teşhir ettiğimiz isimleri görüyoruz.

* Binlerce faili meçhul cinayetin yaşandığı dönemde OHAL valiliği yapan Necati Çetinkaya, AKP Adana milletvekili adayı.

* İstanbul valisiyken başta Hrant Dink cinayeti olmak üzere birçok suçlarla ismi anılan Muammer Güler, AKP Mardin milletvekili adayı.

* İçişleri bakanlığı döneminde gözaltında kayıplardan, katliamlardan sorumlu tuttuğumuz Abdülkadir Aksu, AKP İstanbul milletvekili adayı.

* Urfa valiliği yaptığı dönemde kayıplardan, yargısız infazlardan sorumlu tuttuğumuz Tevfik Ziyaeddin Akbulut, AKP Tekirdağ milletvekili adayı.

* Genel Kurmay tercümanı Yıldırım Beğler'in ölüm listelerinin, ölüm kazanlarının sorumlusu olarak adını verdiği, Özel Kuvvetler Komutanı, kontrgerilla örgütlenmesinin resmi adı Özel Harp Dairesi Başkanı General Engin Alan, MHP İstanbul milletvekili adayı.

* 12 Eylül'ün Ankara Valisi, Cemil Kırbayır'ın kaybedildiği dönemde Kars'ta görev yapan sıkıyönetim yetkililerinin isim listesini Meclis Komisyonu'na vermeyen savunma bakanı, 12 Eylül faşizminin kurumlarından YÖK'ün kurucu üyesi Vecdi Gönül, AKP Antalya milletvekili adayı.

* Neşe Bulut'un siyasi suikasta kurban giden eşi Necdet Bulut'un bile bile yanlış tedavi uygulayarak ölümüne neden olmakla suçladığı Dr. Mehmet Haberal, CHP Zonguldak milletvekili adayı.

* İşte önümüzdeki parlamento bu zihniyetin ürünü olacak. Bu zihniyet insanlığa karşı suç işleyenlerden hesap sorabilir mi? Bu zihniyetten hukuk devleti çıkar mı?

* Biz bu zihniyeti değiştirmek için mücadeleye devam edeceğiz.

BİANET / Haluk KALAFAT / [email protected]