Emek ve meslek örgütlerinin Şirvan Maden Köyü’nde yaşanan maden faciasına ilişkin hazırladığı rapor açıklandı. Raporda, ‘İşletmenin sorumluluğu kadar, siyasi iktidarın da sorumluluğu vardır’ denildi.

Emek ve meslek örgütlerinin Siirt'in Şirvan ilçesinde 17 Kasım’da yaşanan maden cinayetinin ardından 23 Kasım’da bölgeye giderek yaptıkları incelemelerin ön raporu hazırlandı. Rapor, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eşbaşkanı Lami Özgen, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ve TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel’in katıldığı basın toplantısında açıklandı. Madenci ölümlerinde özelleştirme ve taşeron çalıştırmanın etkilerine dikkat çekilen raporda, iş cinayetlerinde siyasi iktidarın sorumluluğu bulunduğuna işaret edildi.



Basın toplantısında konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Koramaz, iş cinayetine ilişkin bilirkişi raporunun incelenmesi sonrası daha kapsamlı bir rapor hazırlanacağını belirtti. Koramaz, daha önce iş cinayetleri yaşanan Soma, Ermenek, Çöllolar, Zonguldak ve diğer madenlerdeki ölümlerin nedeninin özelleştirme ve taşeronlaştırma olduğunu anımsattı ve şunları belirtti:

 “Sorumluğun, diğer iş cinayetlerinde olduğu gibi çalışan birkaç mühendise yıkılması doğru değildir. İşletmenin sorumluluğu kadar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile siyasi iktidarın da sorumluluğu vardır. Madencilik hizmetleri mühendislik bilim ve tekniğine uygun olarak planlanmalı ve bu planlamalara uygun üretim yapılmalıdır. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB insani gerekleri sağlayan bir çalışma yaşamı oluşturulması için yasal düzenlemelerde yapılacak iyileştirme ve önleme çalışmalarında aktif olarak yer almaya devam edecektir.”

İŞÇİLERİN HAYATI TEHLİKEYE ATILDI”

Koramaz, emek ve meslek örgütlerinin oluşturduğu inceleme heyetinin tespitlerini şu şekilde paylaştı:

* Sahada eski tarihlerde, maden sahası işletmeye açılmadan önce bir heyelan meydana geldiği gözlemlendi. Faciaya neden olan kaymanın, saha üzerinde bulunan eski heyelan içerisindeki birimlere doğru yapılan genişleme kazıları sonucu meydana geldiği; yapılan genişleme kazılarının zayıf birimlerde basamak açmak amacıyla yapıldığı, ancak bu kazıların bölgedeki dengeyi bozduğu tespit edildi.

* Hızlı ve yeterli etüt yapılmayan çalışma biçimi, özel sektör için yüksek kâr anlamına gelmekte ve tüm faaliyetler bu eğilimle gerçekleştirilmektedir.

* Kaymanın gerçekleştiği bölgede denetimlerde rahatça görülebilecek, kaymanın habercisi olan çatlakların gözlemlendiği bilgisine ulaşılmıştır. Ocak içerisinde, kayma öncesi oluşan çatlakların kil ile doldurulduğu ve önemsenmediği öğrenilmiştir

* Bu facianın büyük ve önemli ihmaller nedeniyle meydana geldiği kesindir. Emniyet tedbirleri gerektiği gibi alınmamış, basamakların açıları ve yükseklikleri doğru belirlenmemiş, üretim hızını artırmak için işçilerin hayatı tehlikeye atılmıştır.

* İşveren yetkilileri ve ilgili bakanlıklar yaşanan facianın öngörülmeyen doğal etkenlere bağlı olduğu algısını yaratmaya çalışmaktadır. Ön gözlem aşamasında dahi, kazanın kamuoyuna sunulduğu gibi doğal afet olmadığını söylemek mümkündür.

* Kurtarma faaliyetleri sırasında yaşanan organizasyon ve koordinasyon sorunları bu faciada da gözlenmiştir. Bunun en önemli nedeni, kadrosunda yeterli sayıda ve uzman mühendis bulunmayan AFAD’dır. AFAD hızla yeniden yapılandırılmalıdır.

KAYNAK: Özgürlükçü Demokrasi