Aylık sinema dergisi Film Arası, Temmuz sayısında Genel Seçimlerde milletvekili seçilerek TBMM’ne giren senarist-yönetmen Sırrı Süreyya Önder’in vekilliğini sinemacılara sordu.

Zeynep Merve Uygun’un konuyla ilgili sorularını yanıtlayan ünlü yönetmen ve oyuncular, Önder’in vekilliğini olumlu bulduklarını ancak mevcut yasa ve siyaset anlayışının önemli bir sorun olarak karşımızda durmaya devam ettiğini söyledi. Film Arası’na konuşan ünlü yönetmen Sinan Çetin ‘Sırrı Süreyya Önder’e güveniyorum’ derken, diğer bir yönetmen Nazif Tunç, ‘onun yönetmenliğini vekilliğine tercih ederim’ dedi. İşte, yönetmen ve oyuncuların Sırrı Süreyya Önder’den beklentileri:

 

Selda Alkor- (Oyuncu): Meclis’teki sinemacılar gerekli desteği görmedi!

Dilerim bu yıl mecliste olan değerli sanatçı dostumuz yıllardır bilinen konularda devleti arkamızda hissetmemizde gereken desteği alır. Bu güne kadar ne yazık ki çok az sayıda sanatçı arkadaşımız mecliste oldu. Onlar da ellerinden geleni yapmağa çalıştı. Ne yazık ki gereken desteği göremediler.

 

Sinan Çetin- (Yönetmen): Sırrı’nın önemli şeyler yapacağına inancım tam!

Sırrı çok sevdiğim bir arkadaşım, iyi bir sinemacı ve büyük birikime sahip bir entelektüel. Sinema ile kısıtlı olmadan bu ülke için önemli şeyler yapacağına inancım tam. Şu an için sinemadan daha öncelikli sorunları var bu toplumun. Sırrı’nın da bu sorunların çözümü adına elini taşın altına sokmaktan çekinmeyeceğine eminim.

 

Nazif Tunç- (Yönetmen): Önder’in film çekmesini vekilliğinden çok önemsiyorum

Sırrı Süreyya Önder’in film çekmesini, senaryo yazmasını milletvekilliğinden daha fazla önemsiyorum. Geçmiş dönemlere göre sinemanın sorunlarının çözümüyle ilgili önemli adımlar atılacaktır. Sinema ve televizyon sektörünün sancılarının dinmesi için başlatılan yasal düzenlemelerin ivedilikle sonuçlandırması gerekir. Sektör çalışanlarının sosyal güvencelerinin yasal olarak düzenlenmesi, telif haklarıyla ilgili sürüncemenin bitirilmesi Sırrı Süreyya Önder’den sinemacı bir vekil olarak beklediklerimizdir.

 

Gökhan Yorgancıgil- (Senarist-Yönetmen): Nihat Doğan’dan farkım ne diye düşünmeli

Sırrı Bey sinemacı sıfatıyla mı meclise girdi yoksa reel ve güncel politik amaçlarla mı, bunu kendisine sormak lazım. Ama görünen o ki Türkiye’nin uzun soluklu kültür politikaları hazırlamaktan çok daha önemli gündemleri var. Bu gündemler o kadar önemli ki her dönem var olacaklar. Dün vardılar, muhtemelen yarın da olacaklar. Sırrı Bey bence kendine şu soruyu sormalı; onun yerinde bir başka popüler isim olsaydı, sözgelimi Nihat Doğan BDP’nin desteklediği bir isim olarak meclise girseydi, ülke sineması adına meclisin bu yasama döneminde ne fark olacaktı? Konu sinemaysa, herhangi bir tanınmış isim ile kendisi arasında bir fark var mı yok mu? Beklentimiz ve temennimiz o ki reel politikle yani sokak-dağ politik söylemleriyle vakit kaybetmektense uzun soluklu kültür politikaları üretimine katkıda bulunsa hepimiz için daha hayırlı olur. Elbette kendi bileceği iş. Bize düşen sadece temenni.

 

Sinan Bilici (Sen-Der Genel Sekreteri): Umarım Meclis’teki sesimiz olur

Gönül ister ki, daha çok arkadaşımızı meclise gönderelim ve onlar da orada temsil edildiğimiz duygusunu bize yaşatabilsinler. Sırrı Bey, sevdiğimiz ve meclise gitmesinden memnunluk duyduğumuz bir arkadaşımız. Tabi ki ondan çok beklentimiz var. Sinemamız ulusal ve uluslar arası düzeyde başarılı bir ivme kazandı. Dünyada önde gelen bir Türkiye sineması için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Gelişmiş ülkelerdeki gibi sendikalı, sosyal güvenceli ve insani çalışma koşulları, sanatsal üretimi destekleyecek şekilde teliften doğan haklarımızın elde edilmesi, sinemasal üretimden doğan vergi gelirlerinin sektöre kazandırılması gibi konularda devletin yapabileceği çok şey var. Bu noktada, Sırrı Bey’in mecliste bizim sesimiz olmasını umuyor ve bekliyoruz.

MEDYA TAVA