Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan siyasi mahpuslar, Şırnak kent merkezinde devam eden 'sokağa çıkma yasağı' ve hapishanelerde artan baskı ve hak ihlallerine karşı süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladı.

JINHA'nın haberine göre; siyasi mahpuslar, Şırnak'ta süren yasağın sonlandırılması ve hapishanede uygulanan şartlar düzelene kadar açlık grevine devam edeceklerini belirtti.

Hapishanede bulunan mahkumların gönderdikleri mektupta taleplerini şu şekilde dile getirdi:

"Şırnak halkımızın özyönetim şeklinde kendi kendilerini yönetme ve demokratik toplumsallığını bu temelde inşa etme istemlerine karşılık AKP devleti 14 Mart 2016 da binlerce askeri, polisi ve korucu ile tank ve topla halkın iradesini kuralsızca ve insafsızca evleri yıkmıştır. Bu operasyonların aylarca bittiğini söylemelerine rağmen halen sokağa çıkma yasağı devam etmektedir. Bununla beraber yıkım halen sürmektedir. Bu yıkım yüzünden 10 binlerce halk mağdur edilerek bu halkı zor şartlara mahkum etmektedir.

“Tüm bunlara rağmen halkımız değerlerine sahip çıkarak çok olgun bir direniş sergilemektedir. Aynı paralelde cezaevine OHAL ilan edilerek tecrit hak ihlalleri en üst bir düzeyde uygulanmaktadır. Bu baskılar hak ihlalleri ve sağlık sorunlarımızın çözümsüz kalması nedeni ile iki çocuk kaldıkları koğuşta protesto etmek amacı ile isyan çıkarmıştır. Bunun sonucunda yaşamlarını yitirmiştir.

'YASAK KALKANA KADAR AÇLIK GREVİNDEYİZ'

"Özellikle Şırnak'ta halkımızı mağdur eden sokağa çıkma yasağını protesto ediyoruz. Tüm yüreğimiz ve benliğimiz ile halkımızın yanında olduğumuzu belirtiyoruz. Bununla beraber Cezaevinde ki OHAL durumunu kabul etmeyeceğimizi ve protesto ettiğimizi dile getiriyoruz. Bunun içinde 10.10.2016 itibari ile süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladığımızı belirtiyoruz.

“Şırnak'ta yasak kalkana kadar ve halkımız topraklarına dönene denk eylemimizi devam ettireceğiz. Tüm halkımıza Şırnak halkına sahip çıkmalarına ve tüm insan hakları savunucularına, STK'lar da cezaevinde uygulanan hak ihlalleri için duyarlı olmalarına çağrıda bulunuyoruz."