Hükümlü bulunduğu Foça Açık Cezaevi’ne geri dönmeyerek yurt dışına çıkan yazar Sevan Nişanyan, firarına açıklamalarda bulundu.

“Devletin kin ve nefretine maruz kaldım” ifadelerini kullanan Nişanyan firar kararına ilişkin, “Bir-iki sene yatmayı göze almıştım. Üç buçuk yıl biraz yordu. Daha üç yıl vardı ve salmaya niyetleri olmadığı anlaşıldı. Sanırım gitmemi istediler. Gitmezsem canımı yakmaya devam edeceklerini sezdirdiler. TC devletinin klasik politikasıdır. Yüz yıldır değişmedi. Terörize et, kaçsınlar. Direnirsin tabii de, nereye kadar?”dedi.

Sevan Nişanyan, Agos’un sorularını yanıtladı.

Yazar Sevan Nişanyan Nişanyan firarını, sosyal medya hesaplarından, “Kuş uçtu. Darısı geride kalan 80 milyonun başına” paylaşımı ile duyurmuştu.

 “Cezaevindeydim, artık değilim. Cezaevine dönmeyi de düşünmüyorum” ifadelerini kullanan Sevan Nişanyan, Türkiye’de mi yoksa yurtdışında mı olduğu sorusunu ise, “Nerede olduğunu ben de bilemiyorum” diye yanıtladı.

 Nişanyan, yurtdışına çıkışıyla ilgili olarak “Darısı zulüm mağduru olan herkesin başına” ifadelerini kullandı.

Yazar, firarının devlet nezdinde nasıl karşılandığı sorusunu şöyle cevapladı:

Şirince’de verdiğim mücadele ‘devlete kafa tutmak’ olarak algılandı. Bundan dolayı da ‘devlet’ denen bürokratik oligarşinin sonsuz kin ve nefretine maruz kaldım. Üstüne birtakım İslami hassasiyetlere dokununca, o tarafın patronları da ipimin çekilmesine karar verdi. İnşaat davaları işin kılıfıdır. İslam’a hakaretten mahkûm oldum. Oradan yatırmak işlerine gelmediği için incir çekirdeği doldurmayan başka dosyalar uydurdular.”

Nişanyan, cezaevinde kaldığı sürece devletin kendisini rahat bırakmayacağını sezdirdiğini söyledi: “Sanırım gitmemi istediler. Gitmezsem canımı yakmaya devam edeceklerini sezdirdiler. TC devletinin klasik politikasıdır. Yüz yıldır değişmedi. Terörize et, kaçsınlar. Direnirsin tabii de, nereye kadar?”

Cezaevine girmeden önce yurtdışına çıkan ve dönünce hapis cezasına çarptırılan Sevan Nişanyan, neden firar kararı aldığını da şu sözlerle belirtti: “Bir-iki sene yatmayı göze almıştım. Üç buçuk yıl biraz yordu. Daha üç yıl vardı ve salmaya niyetleri olmadığı anlaşıldı.”

Nişanyan’ın avukatlarından Gülçin Avşar ise, “Yaşadığı süreç, uzun süre cezaevinde kalması ve hukuk sistemi tarafından haksızlığa uğradığını düşünmesi –bildiğimiz kadarıyla bu suçtan cezaevinde olan tek kişi- onu bu yola sevk etmiş olabilir. Düşününce, Sevan on yıllardır Şirince’nin düzgün bir imar planı olması için uğraştı. Oranın tarihi yapısına zarar vermek bir yana, bilakis Şirince’nin bugünkü hâliyle turizm harikası belde/köy olmasını sağladığını rahatça söyleyebiliriz. Cezaevinden nasıl ve neden firar ettiği hakkında hiçbir fikrim yok. Ancak tahminimce özgür kalıp yazı çalışmalarına devam etmek istemiş olabilir” dedi.

NE OLMUŞTU?

Nişanyan Şirince’de SİT alanındaki arazide iki kez mühürlenmesine rağmen ev yaptığı gerekçesiyle tutuklanmıştı. Nişanyan aleyhinde kesinleşen cezalar, mühür bozma ve 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet suçlarından dokuz ayrı dosyadan oluşuyordu.