12 Mayıs 2010'da Şerzan Kurt, polis memuru Gültekin Şahin'in silahından çıkan kurşunla yaralanarak hastaneye kaldırılmış ve kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Gültekin Şahin'in yargılandığı davada 7 Eylül 2012 tarihinde karar açıklanmış ve Şahin hakkında verilen müebbet hapis cezası, "olası kast" indirimiyle 20 yıla, bir başka polis memurunun da ateş etmiş olması nedeniyle 10 yıla, iyileştirme maddeleri göz önünde bulundurularak 8 yıla indirilmiş, Şahin'in tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verilmişti.

TAŞINAN PANKART VE DÖVİZLER SORUŞTURMA GEREKÇESİ

17 Ekim'de öğrencilerin, Şahin'in kampuste gezmesini ve öğrencilere yönelik baskıları protesto etmek amacıyla yaptığı yürüyüş ve basın açıklamasının "izinsiz" olduğu gerekçesiyle Rektörlük tarafından 75 öğrenci hakkında soruşturma açıldığı öğrenildi.

Öğrencilere gönderilen yazıda, basın açıklaması ve yürüyüşte ıslık çalınarak, "Şerzan Kurt, Aydın Erdem, Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol... Gülüşünüze işleyen kurşunlar, umudumuza işlemeyecektir" yazılı pankart ve sarı-kırmızı-yeşil renkli kartonlar üzerine yazılı, "Cemaat tipi eğitime hayır", "Eğitim hakkı engellenemez", "Ne Kurdê devletê, Kurdê azad" yazılı dövizler taşınması soruşturma gerekçeleri arasında gösterildi.

Polisin öğrencilere gaz bombası ve copla müdahalesinde gözaltına alınan sekiz öğrenciyle ilgili olarak hazırlanan dosya da soruşturma gerekçeleri arasında yer aldı.

"ÖĞRENCİYİ ÖLDÜREN POLİSİN OKULDA GEZMESİ ANLAŞILIR DEĞİL"

Öğrencilerden Mehmet Şerif Kaya, "Öğrenciler, bir basın açıklaması nedeniyle 3 ilâ 6 ay arasında değişen uzaklaştırma cezaları alırken, Gültekin Şahin'in bir Muğla Üniversitesi öğrencisini öldürmesine rağmen okulda rahat gezmesi anlaşılır bir durum değil" dedi.

Polisin ve özel güvenlik görevlilerinin yürüyüş sırasında tahrik edici, hakaretvari tutumları nedeniyle olay çıktığını belirten Kaya, "Üniversiteler özerk alanlardır ve öğrencilerindir. Son dönemde üniversite kampüsünde öğrencilerden daha çok sivil polis bulunuyor. Okul yönetimi, öğrencilerin yanında olması gerekirken Emniyet'le işbirliği içerisinde oluyor. Okul yönetimleri, özellikle Kürt öğrencileri düşman gören bir zihniyetin yanında yer almamalı" dedi.

"ARKADAŞINIZI ÖLDÜRDÜM, OKULDA ELİMİ KOLUMU SALLAYARAK GEZİYORUM DERCESİNE..."

Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Muğla Üniversitesi öğrencisini öldürmüş bir katilin, Şerzan'ın arkadaşlarına göstere göstere, 'Bak işte, arkadaşınızı öldürdüm, okulda elimi kolumu sallayarak geziyorum' dercesine okula gelmesi gerçekten çok dikkat çekici bir durum. Gültekin Şahin'in yaptığı, 'Sizi öldürürüz, elimizi kolumuza sallayarak okulunuzda gezeriz' anlamına geliyor. Bu aynı zamanda öğrenciler açısından bir tehdittir. Arkadaşlarımızın buna tepki göstermesi normal, asıl eleştirilmesi gereken, böyle bir davada yargılanmış, katil olduğu mahkeme tarafından belirlenmiş bir kişinin elini kolunu sallayarak üniversiteye girmesi ve okul yönetiminin buna göz yummasıdır. Öğrenciler yaptıkları bir basın açıklaması nedeniyle 3 ilâ 6 ay arasında değişen uzaklaştırma cezaları alırken, Gültekin Şahin'in Muğla Üniversitesi öğrencisini öldürmesine rağmen okulda rahat gezmesi gerçekten anlaşılır bir durum değil." (imc)