1 Kasım öncesi medyaya yönelik BASKI ve şiddetti artıran AKP, 1 Kasım seçimlerinin ardından da baskı ve şiddet dozajını artıracak mesajları vermeye başladı. AKP’nin medyaya yönelik baskısına tepki gösteren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreteri Mustafa Kuleli, medyaya yönelik baskıları değerlendirdi. Seçmen algısında medyanın düşünüldüğü kadar etkili olmadığını belirten Kuleli, “Seçimin sonuçları medya istedi diye öyle oldu” demenin yanlış olduğunu, o zaman 7 Haziran seçimleri için aynı şeyin söylenebileceğini dile getirdi.

Dicle Haber Ajansı'nda (DİHA) yer alan habere göre, medyanın her seçimde etki gücü varsa bu seçimde de o kadar olduğunu ifade eden Kuleli, bu seçim sonuçlarının AKP’den medyaya kadar çok geniş bir kesime sürpriz olduğunu vurguladı. Anadolu’da hiç kimsenin okuyamadığı bir seçmen kesiminin olduğunu söyleyen Kuleli, özellikle Doğan Grubu’nun bu süreci okuyamadığını, okuyamadığı için de farklı bir tavır geliştirdiğini dile getirdi. Kuleli, “Doğan Grubu ve Gülen Cemaati’ne yakın medya AKP’nin tek başına iktidar olabileceğini okusalardı, muhalefetin boyutlarını ona göre belirleyebilirdi, ancak bunu yapamadılar. HDP’nin oyunun düşeceğini hiç hesaplamadılar. Durum böyle olunca Doğan Grubu özellikle hükümete daha ılımlı mesajlar göndermeye başladı. Bu anlam da bütün medya gruplarını zor günler bekliyor” dedi.

‘SORUŞTURMA AÇILAN GAZETECİLER BELKİ DE TUTUKLANDI' 

Medya üzerindeki baskıların seçimden önce en üst seviyeye çıktığını ve seçimden sonra gazeteciler açısından baskının azalacağı beklentisine girildiğini dile getiren Kuleli, “AKP’nin bakın tek başına iktidara geldim, ülkede bir rahatlama oldu” mesajını vereceğini düşündüklerini ancak bunun tam aksi bir durum yaşandığını söyledi.

‘SEÇİM SONRASI HEMEN GAZETECİLERİ TEHDİT ETMEYE BAŞLADILAR'

Kanal Türk’e el koyan kayyumun gazetecileri işten attığını, AKP’ye yakınlığı ile bilinen Gazeteci Cem Küçük’ün “Sözcü’ye, Cumhuriyet’e de gireceğiz, Samanyolu’na da el koyacağız” dediğini hatırlatan Kuleli, gazeteciler açısından gidişatın iyi olmadığını söyledi. Gazeteciler açısından durumun parlak olmadığını ve yeterince dayanışma gösterilmediğini ifade eden Kuleli, eğer, Bugün Gazetesi’ne el konulduğunda tüm basının oraya giderek dayanışma göstermesi gerektiğini ancak bunun böyle olmadığını söyledi.

‘Doğan’ın patronu geri adım atınca çalışanları da geri adım attı’
Seçim öncesinde gazetecilerin de daha cesur olduğunu ancak seçimden sonra tek parti hükümeti çıkınca, tam tersi bir durum yaşandığını söyleyen Kuleli, “Özellikle Doğan Medyası’nda çalışanlar, patronları geri adım atınca onlar da geri adım attı. Kimse mimlenmek istemiyor. İnsanların iş kaygıları var. Korkunun ecele faydası yok. Ölü taklidi yaparak AKP’nin şerrinden uzaklaşamayacaklar. Bizim bir duvarımız var bu duvar, düşünce özgürlüğü duvarıdır. Buradan ileri adım atmazsak o duvarda sıkışıp kalacağız. İleri adım atmamız lazım. Bunu da hep birlikte atmamız lazım” diye konuştu.

‘ZAMAN AYRIŞMA DEĞİL KENETLEME ZAMANI' 

Düşünce özgürlüğü mücadelesinde Cemaat, Doğan Grubu, sol basını, Kemalistler, Kürt basını gibi ayrımlara inanmadığını belirten Kuleli, “Birbirimizin hakkını savunmazsak gidecek bir yerimiz yok. Geçmişin muhasebesini yapmayalım demiyorum. Özeleştiri istenen zamanlar olacaktır. Ama şuanda, bütün bir basını yok etmeye karar vermiş bir basın karşısında ‘ama şunlar da bu, bunlar da böyle yaptı’ demenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Çünkü karşımızdaki güç, üzerimize gelirken, ayrım yapmıyor. ‘O Kemalist, Kürt’ demiyor. Ama bu gücün karşısında mağdur olanlar birbiri ile uğraşıyor. Bir an önce gaflet uykusundan uyanmak, silkinmek lazım ve birbirimizin hakkını savunmaya başlamalıyız. Zaman ayrışma değil kenetleme zamanı” dedi.

‘GAZETECİLER DAHA CESUR VE KARARLI OLMALI'


Basın sektörünün en kritik dönemlerinden birini yaşadığını söyleyen Kuleli, önümüzdeki birkaç ay içinde dayanışma gösterilmediği takdirde Türkiye’de basın özgürlüğü denilen bir zerresinin dahi kalmayacağını dile getirdi. Bütün haber merkezlerine girileceğini ve dağıtılacağını, gazetelere el konulacağını belirten Kuleli, “Acilen daha cesur ve kararlı olmak gerekiyor. Birlikte olursak, korkumuz azalır. Bunu itiraf etmek lazım” dedi.

‘MÜCADELEDE YALNIZ KALIYORUZ'

Medya gruplarının iktidara göre değişmesinden dolayı yurttaşların gazetecilere güvenmediğini ve sevmediğini söyleyen Kuleli, “Bu medya gelene ‘ağam’ gidene ‘paşam’ dedi. İnsanları hedef gösterdiler. Gerçeği eğip büktüler. Günahları saymakla bitmez. Yurttaşlar, ana akım medyaya güvenmez hale geldi. Bu nedenle de biz yalnız kalıyoruz” dedi.