Hazal Özvarış - T24

T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın'ın, Tansu Çiller'in danışmanlığını da yapmış olan Memduh Bayraktaroğlu'nun "Çillerli Yıllar" kitabındaki anlatımlarını hatırlatan yazısı (BURADA >>>),1994-1995 dönemindeki karanlık cinayetler konusunda siyasi makamların sorumluluğunu da gündeme getirdi.

Tansu Çiller'in Başbakan olduğu 1993-1995 döneminde "özel birlik kurulduğunu, Kürt işadamı Behçet Cantürk'ün bu özel birlik tarafından uyarılmasının ardından öldürüldüğünü, özel birlik üyelerinin devlet kontrolündeki uyuşturucu ticaretinden zengin olduğunu" iddia eden Bayraktaroğlu, T24'e yaptığı açıklamada, bildiklerini savcılara anlatmaya hazır olduğunu söyledi.

Ayrıca Bayraktaroğlu, Tansu Çiller’in kitabını okuduğunu ve özel hayatına dair bir bölüm dışında yazılanlara eleştiride bulunmadığını açıkladı.

Susurluk davası hükümlüsü eski Özel Harekât polisi Ayhan Çarkın, 1994’ten başlayarak faili meçhul cinayetlere kurban giden Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan, Altındağ ilçesinin Yüksekovalı Nüfus Müdürü Mecit Baskın, avukat Yusuf Ekinci ve DEP Ankara İl Başkanı Faik Candan’ın öldürülmelerine ilişkin itiraflarda bulundu.

Çarkın’ın Radikal gazetesine yaptığı açıklamalardan sonra, Çarkın’la birlikte eski Özel Harekat polisleri Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Ayhan Akça ve Uğur Şahin tutuklandı.

90’lı yıllardaki karanlık döneme ilişkin yapılan itiraflar ön plana çıkarken yazılmış olanların unutulmaması için, T24, dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in danışmanlığını yaptığı Memduh Bayraktaroğlu’nun “Çillerli Yıllar” kitabını yeniden gündeme getirdi.

Bayraktaroğlu, 2006 yılında basılan kitabında “1993-95 senelerinde istenilen istihbarat raporunun ardından resmi çerçeve dışında özel birlik kurulduğunu, uyuşturucu ticaretini yönettiği iddia edilen Kürt işadamı Behçet Cantürk'ün bu özel birlik tarafından uyarılmasının ardından öldürüldüğünü, özel birlik üyelerinin devlet kontrolündeki uyuşturucu ticaretinden zengin olduğunu” yazdı.

T24 ekibi olarak Memduh Bayraktaroğlu’na sordu: Savcılık ifade vermesi Bayraktaroğlu’nu çağırdı mı? Tansu Çiller kitabı okudu mu? Çiller kitapta yazılanlara itiraz etti mi?

‘SAVCILIK ÇAĞIRIRSA İFADE VERMEYE GİDERİM’

Bayraktaroğlu, "Çillerli Yıllar" kitabı yayımlandıktan sonra savcılıktan herhangi bir çağrı gelmediğini söyledi. Zaman gazetesi yazarı Fehmi Koru’nun Yeni Şafak yazarı olduğu 2006’da Taha Kıvanç takma adıyla yazdığı köşesinde “Bir-iki bomba ne ki...” başlığıyla kitaba ilişkin bir yazı kaleme aldığını hatırlatan Bayraktaroğlu, “O dönem kitap dikkat çekebilirdi ancak şimdi savcılığın çağırması için bir sebep görmediğini” söyledi. Bayraktaroğlu, “Savcılık çağırırsa ifade vermeye gideceğini” de belirtti.

‘TANSU ÇİLLER, SADECE EŞİYLE İLGİLİ BÖLÜME SİTEM ETTİ’

Memduh Bayraktaroğlu, Tansu Çiller’in kitabı okuyup okumadığı sorusu üzerine “Çiller, kitabı okudu, konuştuk. Sadece ‘eşinden ayrılmak istediği’ne dair yazdığım bölüme sitem etti” dedi. 

“Kitapta bildiğim, yaşadığım her şeyi yazdım, bunun üstüne söyleyeceğim şeyler hayal gücü olur” diyen Bayraktaroğlu, kitabı “AKP ve gelecek nesillere ders olsun, medya ve gazeteciler siyasete girmemeleri gerektiklerini görsünler” diye yazdığını söyledi.

‘ERTUĞRUL ÖZKÖK İSTEDİ, AYDIN DOĞAN ENGELLEDİ’

Tansu Çiller’in 2002 seçimlerinde DYP’nin barajı geçememesinin ardından partiden ayrılmasından sonra “Mehmet Ağar rahat etsin” diyerek istifa eden Bayraktaroğlu, Tercüman gazetesinde köşe yazarlığı yaptı ancak 20 ay içinde gazeteden ayrılmak zorunda kaldı. 2005 yılında Flash TV’de canlı yayınlanan Düşünce Kampı programında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için “faşist Erdoğan, beni Tercüman gazetesinden attırdı” dedi. Bunun üzerine Erdoğan, Bayraktaroğlu’na tazminat davası açtı,  kazandı.

Bu dönemden sonra hiç bir yerde yazamadığını belirten ancak şimdi internethaber.com’da köşe yazarı olan Bayraktaroğlu, “Ertuğrul Özkök yazmamı çok istedi ancak Aydın Doğan ve çevresindeki bazı kişiler beni bizzat engelledi. Yıllarca işsiz kaldım, böyle olsun istemezdim” dedi.