226 gündür açlık grevinde olan tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın üçüncü duruşması bugün Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki salonda görülüyor.

Savcı Savcı, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın tutukluluğunun devamını talep etti.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, duruşmaya 4 gün kala Nuriye Gülmen'in ifadesini almak için Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitmişti. Savcıya ifade vermeyi reddeden Gülmen, "Bu şartlarda savunma yapmayacağım. Beni tahliye edin. Gelip mahkemede neden açlık grevi yaptığımı anlatayım" demişti. Gülmen, bugün (20 Ekim 2017) görülen duruşmaya getirilmedi.

Tekerlekli sandalye ile duruşmaya gelen Semih Özakça savunmasını yaptı.

Özakça'nın savunması şöyle:

Askerden gelir gelmez Erzurum Horasan’a gittim. İstanbul’a evlilik sonrası 2015-2016 yıllarında gittim. Tanık’ı tanımıyorum. Eskişehir’e gittiğim yazılıyor iddianame de ama ben Eskişehirliyim. Hiç bir suçlama ve kanıt yok. Tek suçlama Yüksel Caddesi’nde yaptığım basın açıklaması. Cezaevinde yazdığım günlüğüm dosyanıza giriyor. Çünkü dosya boş. Dün okuduğum haberde Hatay’da bizimle ilgili bir paylaşım yaptığı için bir öğretmen açığa alınmış. Polisler Nuriye deyince kafa kaldırıyor, Semih deyince saldırıyorlar! Korku salıyorlar.

Eskişehir’de Pamelya kafede gördüm diyor tanık. Eskişehir’de öyle bir kafe yok. Biz açlık grevi yapıyoruz! Biz işimizi istiyoruz! Suçumuz ne? Cevabı yok. Neşeli Günler filminde çocuklar birleşebilmek için Taksim meydanında açlık grevi yapıyorlardı. Bir insanın açlık grevi yapmasında örgüt ne gerek. Astsubaylar açlık grevi yaptı, hayvan hakları savunucuları da...

Dünyanın bir çok yerinde yapılıyor. İtalyan Bakan açlık grevi yapıyor! Açlık grevi tarihsel bir kültürdür. Biz herşeyi yaptık sonra açlık grevi dedik. Bizim yaptıklarımızın ne Danıştay’da ne AYM’de, ne AİHM’de karşılığı olmadı. 12’sinde ve 19’ndaki duruşmalarıma götürülmedim. Neden götürülmediğimi bilmiyorum. Neyle suçlandığımı bilmiyorum. Bu şekilde hukuk işlemez. Buradan ne karar çıkarsa çıksın; Tarih bunu kabul etmeyecek, halk bunu kabul etmeyecek. Kanıt yok. Somut delil yok. Ben öğretmenim bana güvenebilirsiniz yalancı itirafçılara değil. Biz o çocuk gibi (Gazeteci Kevin Carter'in çektikten sonra canına kıydığı bir akbabanın açlıktan ölmesini beklediği çocuğu gösteren fotoğrafını kastediyor) bekliyoruz. Sizin konumuzun o. Özakça (Mahkeme Heyeti’ne) sizin vicdani sorumluluğunuz var. Biz işimizi istiyoruz. İşimize iade edilsin açlık grevini bitireceğiz. Karanlığın güne, düşlerimizin güneşli güne dönüşmesi dileğiyle umutlu kalın.