Zaman gazetesi yazarı Mümtaz’er Türköne, 'Ak Saray'ı yazdı.

Türköne Cumhurbaşkanlığı Sarayı için, “Saraylar ülkeyi yönetmek için değil, saltanat sürmek içindir. Tarih boyunca doğruluğun, hakkın ve adaletin bu sarayların kapısından içeri girdiği görülmemiştir. Bu yüzdendir ki sarayın aklı ile devlet yönetilmez” dedi.

Mümtaz’er Türköne’nin Zaman’da yayımlanan “Saraylardaki akıl” başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:

Sarayı inşa eden iktidar hırsı, keşke biraz da devlet aklından nasiplenseydi. Hesap kuvvetli, öngörüler saray gibi muhteşem. Hazırlığın çok önceden yapıldığı belli. Ülkeye ve dünyaya ancak bu kadar muhteşem bir sarayın içinde oturarak “güç bende” mesajı verebilirsiniz. Ancak hesapta çok kuvvetli bir hata var. Saraylar devlet yönetmek için değil, saltanat sürmek içindir. Bizim geleneğimizde devleti yöneten güç sarayda oturan değil, mührü elinde tutandır. Ülkeyi sadrazam yani başbakan yönetir. Bütün devlet bürokrasisi saraya değil sadarete bağlı işler. Devletin aklı orada egemenliğini kurar ve sarayı da tasarrufu altında tutar. Saray’ın iktidar iddiası, bu yüzden devletin aklını kaybetmesi ile eş anlamlı.

Saray sadece bir yolsuzluk-usulsüzlük abidesinden ibaret değil. Oraya devlet aklının ve bu ülke adına doğruluğun girmesi imkansız. Sarayın güç kullanması, keyfiliğin ve hukuksuzluğun artması, devletin ve milletin alî menfaatlerinin sekteye uğraması olarak karşımıza çıkacak. Ekonomi Bakanı Ali Babacan her fırsat düştükçe tekrarlıyor: Değer üretmeyen ranta dayanan inşaat sektörü, sanayinin önünü kapatıyor ve büyümeyi engelliyor. Devlet rantı ile palazlanan inşaat sektörü saltanat sürmeseydi, cumhurbaşkanı yeni sarayında oturabilir miydi?

Saraylar ülkeyi yönetmek için değil, saltanat sürmek içindir. Tarih boyunca doğruluğun, hakkın ve adaletin bu sarayların kapısından içeri girdiği görülmemiştir. Bu yüzdendir ki sarayın aklı ile devlet yönetilmez.