Demokratik Suriye Birlik Partisi’nin (PYD) eski eş başkanı Salih Müslim’in Çekya’da gözaltına alınmasının ardından “iade” tartışmaları başladı.

Çekya’nın başkenti Prag’da gözaltında tutulan Müslim’in gözaltında kalıp kalmayacağıyla ilgili mahkemenin bugün karar vermesi bekleniyordu ancak Türkiye'nin Prag Büyükelçisi Ahmet Necati Bigalı Müslim'in duruşmasının yarına ertelendiğini belirtti.

ANF'ye konuşan Müslim’in avukatı Tomas Pelikan, Emniyet'in Müslim hakkındaki dosyayı henüz savcılığa ulaştırmadığını, bu nedenle mahkeme takviminin de netleşmediğini aktardı.

Yasalara göre, dosyanın en geç bugün saat 23.00’e kadar savcılığa dosyayı sunulması gerekiyor. Bu işlem yapılırsa, Müslim yarın mahkemeye çıkarılacak ve gözaltı işlemine ilişkin karar verilecek.

“Kırmızı Bülten ile arandığı” ileri sürülen ancak hakkında uluslararası Kırmızı Bülten bulunmayan Müslim’in Türkiye’ye iade edilmesi hukuken mümkün mü?

Bianet’in haberine göre, Müslim ile ilgili iade sürecinin gerçekleşme ihtimali olup olmadığına dair, hukukçuların görüşlerini ve kanun metinleri şöyle:

İADE SÜRECİ NEYE DAYANARAK YAPILIYOR?

Bu durumda Türkiye, Müslim’in iadesini 13 Aralık 1957 tarihli “Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi”ne dayandırıyor.

AVRUPA SÖZLEŞMESİ

Sözleşmenin 2. maddesine göre, iadeye konu olan eylemin her iki ülke kanununda da suç teşkil etmesi ve zamanaşımına uğramamış olması gerekiyor.

Sözleşmenin 3/1. maddesine göre de “siyasi suçlarda” iade gerçekleşmiyor: “İade talebine sebep olan suç kendisinden iade talep edilen tarafça siyasî bir suç veya böyle bir suç ile murtabit fiil olarak telâkki edildiği takdirde suçlu iade edilmeyecek.”

Yine aynı maddenin ikinci fıkrasında da “iade talebinin bir şahsı ırk, din, milliyet veya siyasî kanaat cihetinden takip veya cezalandırmak gayesiyle yapıldığına veya bu şahsın vaziyetinin bu sebeplerden biri dolayısı ile ağırlaşabileceğine dair ciddi sebepler mevcut olduğuna kanaat hâsıl ettiği takdirde de aynı kaide tatbik edilecektir” ifadesi yer alıyor.

Yani, etnik veya siyasi bir cezalandırma şüphesi halinde de kişi iade edilmiyor.

İade talebinde, iadesi istenen kişinin vatandaşı olduğu ülke, iade prosedüründe farklılık yaratmıyor. Sadece, suçun hangi ülkede işlendiği önemli.

BELÇİKA KURALI

Türkiye Barolar Birliği’nce yayınlanan, Dr. Ahmet Ulutaş imzalı “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Işığında Suçluların Geri Verilmesi” başlıklı makalede, “siyasi suçluların geri verilmezliği kuralını ilk kabul eden devletin İngiltere olduğu, kanun olarak kabul eden ilk devletin de Belçika olduğu” ifade ediliyor:

“Belçika’nın bu kanunun tarihi 1833. Siyasi suçtan geri verilmezlik kuralı uluslararası bir anlaşmada ilk kez Fransa ile Belçika arasında imzalanan 1834 tarihli anlaşmada söz konusu oldu.”

Sözleşme'de de geçen kanunun istisnası ise Belçika Kuralı: “Doktrinde ‘suikast hükmü’ de (clause d’attentat) denilen bu kurala göre, devlet başkanlarına veya ailesine karşı işlenen suçlar siyasi suç sayılmayacak ve failleri geri verilecek.”

Ancak Müslim’le ilgili böyle bir suçlama bulunmadığından, bu kuralın işletilmesi mümkün görünmüyor.

298 BAŞVURUDAN DOKUZUNA İADE

Avrupa Sözleşmesi’ne göre “terör suçları”, insanlığa karşı işlenen suçlar ve savaş suçları, uçak kaçırma suçları, diplomatlarla uluslararası korunan kişilere karşı işlenen suçlarda yapılan sözleşmelere göre suçluların iadesinin gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Adalet Bakanlığı, Müslim’in hangi maddelere dayanarak iadesinin istediğini kamuoyuna açıklamadı.

Şu anda Cumhuriyet davasından tutuklu bulunan, sosyolog Pınar Selek’in avukatı Akın Atalay, Selek’le ilgili Interpol başvurusunu anlattığı “Kırmızı Bültenle İlgili Gerçekler” başlıklı 2013 tarihli bianet’e yazdığı yazıda, iadeyle ilgili şu bilgileri vermişti.

“Meraklısına bir veri daha sunalım. Hani AB üyesi ülkeler, terörü suçundan iade taleplerimiz konusunda 298 başvurudan yalnızca 9'unu kabul ederek pek bir cimri davranıyor (resmi devlet politika ve söylemimize göre de, böyle yaparak teröre destek oluyorlar ya); peki bizim ülkemiz onlardan gelen iade talepleri konusunda nasıl bir başarıya sahip derseniz, şöyle: Son 10 yılda AB üyesi ülkeler, terör suçundan dolayı Türkiye'ye toplam 7 iade başvurusunda bulunmuşlar. Bunlardan 5'ini kabul etmiş, sadece birini reddetmişiz.”

KIRMIZI BÜLTEN NASIL ÇIKARILIYOR?

O dönemde medyada Selek’le ilgili Kırmızı Bülten çıkarıldığı iddia edilmiş ancak Interpol böyle bir bülten çıkarmamıştı.

Atalay, durumun gerçekliğini şöyle anlatıyor:

“Dün (27 Ağustos 2013, Salı), medyada bir haber yer aldı ve hızla yayıldı. ‘Pınar Selek için kırmızı bülten çıkarılmış’ diye. Hemen İnterpol'ün sitesine girdik ve acaba var mı böyle bir şey diye inceledik. Zira kırmızı bültenle aranan kişiler sitede yayınlanıyordu ve kırmızı bülten çıkarma yetkisi yalnızca Interpol Genel Sekreterliğine aitti. Yani, herhangi bir ülkenin adli ya da idari makamları, kafalarına göre kırmızı bülten çıkaramazlardı. Anladık ki, Adalet Bakanlığı'nın girişimiyle mahkeme, Pınar hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını talep etmekteydi…”

INTERPOL TÜRKİYE’NİN BAŞVURULARINI ASKIYA ALDI

Salih Müslim ile ilgili de Kırmızı Bülten çıkarıldığı iddia edildi. Bu doğru mu?

Hayır.

Interpol, Kırmızı Bülten’le aradığı kişileri şu sayfada yayınlıyor. Müslim, bu sayfada yer almıyor.

Zaten Interpol, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye’nin “aranan şahıslar” veri tabanına giriş yetkisini askıya aldı. Bu kararın sebebi, Emniyet Müdürlüğünün, darbe girişimiyle ilgili 60 bin kişinin ismini Interpol’e bildirerek “güven sorunu oluşturmasıydı.”

İNSAN HAKLARI VE HUKUK

Güneş gazetesine konuşan Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın’a göre, Çekya AB üyesi olduğundan, bu süreçte AB de devreye girebilir: “Çekya AB'nin üyesi. Ben AB'nin de devreye gireceğini düşünüyorum. Uzun bir müzakere olacağını düşünüyorum. Çok da kolay bir iade süreci olacağını düşünmüyorum.”

Bu durumda sadece hukuki değil siyasi veya insan hakları açısından başka bir tartışma da başlayabilir.

Dr. Ahmet Ulutaş’ın makalesinde de iade süreci insan hakları açısından şöyle değerlendiriliyor:

“Avrupa Sözleşmesi metninde bu konuda, geri vermeye engel teşkil edecek durumlar sayılırken, idam cezasına (m.11), geri verme talebinin, kişinin bir şahsı ırk, din, milliyet veya siyasi kanaat cihetinden takip veya cezalandırmak gayesiyle yapıldığına veya bu şahsın durumunun bu sebeplerden biri dolayısı ile ağırlaşabileceğine dair ciddi sebeplerin mevcut olduğuna dair kanaat oluştuğu takdirde, geri vermenin reddedilebilmesi imkanına (m.3) yer verilmiştir.

“…sorunun halli için geri verme müessesesinde zaten var olan, yargılama için şartlı teslim, hususilik kuralı, idam etmemek kaydı ile geri verme, geri verilenin insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye maruz bırakılmaması teminatı alınması gibi geri verme usullerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, insan hakları ihlalinde bulunmama, adil yargılanma, adil bir cezaya çarptırılma ve kanun yollarının tanınması şartıyla geri verme şeklinde bir sistemin ihdasının çözüm olabileceği savunulmaktadır.”

İADE TALEBİ DOSYASI ÇEKYA’YA GÖNDERİLDİ

Müslim’le ilgili yapılan son açıklama, bu sabah NTV’de konuşan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’a ait.

Bozdağ, “Salih Müslim'in son Avrupa seyahati sırasında Çekya'da bir otelde kaldığına dair bilgiler bize intikal edince Türk İnterpol'ü Çekya'dan talep etti. Geçici tutuklama talebini ve iade talebini içeren dosyayı Adalet Bakanlığı'nın iletmesi gerekiyordu. Dün itibariyle dosya iletildi. Bugün de Salih Müslim yargı önüne çıkarılacak ve karar verilecektir” dedi.

BU SABAH BİR YAKALAMA KARARI DAHA ÇIKARILDI

Sputnik’e konuşan Salih Müslim’in kardeşi Mıhemed Müslim de “Bugün mahkemeye çıkarılacak. Kendisi Türkiye’nin talebi ile gözaltına alındı. Kendisi Prag’a bir konferans için gitmişti. Konferansta bulunurken Türk istihbaratı tarafından fotoğrafları çekilmiş ve gözaltına alınması istenilmiş” bilgini verdi. Mıhemed Müslim ayrıca, “Salih Müslim’in Finlandiya’da oturma izni var. Ondan dolayı Finlandiya’da da görüşmeler, girişimler var” dedi.

Bu sabah ayrıca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Çukurambar’da Şubat ayı başında gerçekleştirilen patlamaya ilişkin soruşturmada Salih Müslim hakkındaki ikinci yakalama kararını çıkardı. Başsavcılık, kararın iade talepnamesine eklenilmesi için Adalet Bakanlığı’na gönderdi

İLK YAKALAMA KARARI, BOMBALI SALDIRIYLA İLGİLİ

Müslim hakkında, Ankara Çankaya'daki Merasim Sokak'ta askeri lojmanların önünde, 17 Şubat 2016’da bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırı nedeniyle PKK’nin üst düzey yöneticileriyle birlikte, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce çıkarılan başka bir yakalama kararı da var. 28 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı ise Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) üstlenmişti.

Bu yakalama kararına dayanarak Türkiye, Müslim’in Kırmızı Bülten ile aranması talebini, Kasım 2016'da Interpol’e göndermişti. Ancak Interpol, Müslim’le ilgili uluslararası Kırmızı Bülten çıkarmadı.

TÜRKİYE TALEP ETTİ, BAKANLAR GÖRÜŞÜYOR

12 Şubat’ta Türkiye’de “kırmızı listeyle” arananlar listesine eklendiği yönünde hakkında haberler çıkan Salih Müslim bir dizi temaslarda bulunmak üzere aynı günlerde Belçika’nın başkenti Brüksel’e gitmiş, 14 Şubat’ta Brüksel’de Afrin operasyonuna ilişkin basın toplantısı düzenlemişti.

Türkiye’nin hakkında Kırmızı Bülten ile hakkında arama kararı olan Müslim’in Çekya’nın başkenti Prag’da Cumartesi günü gözaltına alındığını duyurdu. Hükümetin açıklamasına göre, bu gözaltı Türkiye’nin talebiyle gerçekleşti.

Adalet Bakanlığı'nca, terör örgütü PYD/PKK'nın eski eş başkanı Salih Müslüm'ün Çekya'dan iadesine ilişkin çalışma başlatıldığı bildirildi.

Çekya Interpol Birimi, Müslim'in 24 Şubat'ta Prag'da Türkiye'nin talebi ve ilettiği yakalama emirlerine istinaden gözaltına alındığını Türkiye makamlarına bildiriliyor.

Bozdağ da son üç günde iki ülkenin dışişleri, içişleri ve adalet bakanlıklarının iade süreciyle ilgili görüşmeler yaptığını açıkladı ve “Hem Türkiye hem Çekya suçluların iadesine dair Avrupa Sözleşmesi'ne taraftır” hatırlatmasını yaptı.

Bugünkü açıklamasında da “Türkiye'ye iade edilmesi, beklentimiz o yöndedir” dedi.

ÇEKYA’DAN “TAKAS TALEBİ” İDDİASI

Çekya medyasında ise Çekya Dışişleri Bakanlığı’nın Müslim’in Türkiye’ye iade edilmesi için Ankara ile takas görüşmelerine hazır olduğu iddia edildi.

Takasın konusunun, Kasım 2016’da Türkiye-Suriye sınırında, Şırnak’ta YPG’li oldukları iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan Çekya vatandaşları Market Vşelihova ile Miroslav Farkas’un Çekya’ya iadesi olduğu ileri sürüldü.

Konuyla ilgili iki ülkenin yetkililerinden de resmi açıklama yapılmadı.

SALİH MÜSLİM HAKKINDA

Suriye vatandaşı politikacı, eski mühendis ve Demokratik Birlik Partisi (PYD) eski eş başkanı.

1951’de Suriye'nin Halep ilinin, Kobanî kasabasında doğdu. 1970'li yıllarda İstanbul'a giden Müslim, İstanbul Teknik Üniversitesi kimya mühendisliği bölümünü bitirdi.

1998 yılında Kürdistan Demokrat Partisi'nin Suriye kolu olan Suriye Kürdistan Demokrat Partisi'ne katıldı. 2003'de bu partiden ayrılarak Demokratik Birlik Partisi'ne (PYD) katıldı. 2010 yılında bu partinin lideri oldu.

Salih Müslim, Beşar Esad yönetimi tarafından 2003 yılında hapis cezasına çarptırıldı. Ancak kısa bir süre sonra serbest bırakıldı. 2010'da Irak'a geçti; 2011'de yeniden Suriye'ye döndü.

2013’te Kobanî’ye 15 kilometre uzaklıktaki Fatina köyünde YPG ile El Kaide arasında çıkan çatışmada oğlu Şervan Müslim hayatını kaybetti.

Kaynak: Bianet/ANF