Cezaevlerinde 64. gününe giren süresiz dönüşümsüz açlık grevine Rus yazar, akademisyen ve gazetecilerden destek geldi.

Rus aydınlar yaptıkları açıklamada, "1982’de olduğu gibi büyük zindan direnişleri olmasaydı bugünkü inançlı ve güçlü Kürtler olmazdı. Bugün de bu direniş sonuç alacak, Erdoğan rejimi çökecektir," dedi.

'KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ KENDİNİ DAYATIYOR, AÇLIK GREVLERİ DE BUNUN GÖSTERGESİ'

Rusya Kürtler Birliği öncülüğünde, Moskova Kürt Kültür Derneği’nde bir araya gelen Rus aydınlar, açlık grevlerini ve Kürt sorununun çözümünü tartıştı.

Kürt sorununun çözümünün artık kendisini dayattığının bunun da en somut göstergesinin açlık grevleri olduğunu vurgulayan aydınlar, tutsakların taleplerinin de Kürt sorununun çözümünü öngördüğünü dile getirdi.

SPEKTOR: TELEP EDİLEN HAKLAR DOĞAL HAKLARDIR

Rusya Azınlık Halklar Birliği Üyesi Roman Spektor, tutukluların Kürt halkı ve önderliklerinin özgürlüğü için ölümü göze aldıklarını ve bunun çok anlamlı olduğunu belirtti. Spektor, açlık grevcilerinin dile getirdiği taleplerin bütün halklar için doğal haklar olduğunu, bundan dolayı bu taleplerin uluslar arası alanda insan hakları temelinde tartışılması gerektiğini ifade etti.

PROŞEÇKİN: ERDOĞAN'IN SÖYLEMLERİ HİTLER'İNKİNE BENZİYOR

Toplantıya katılan Moskova Antifaşist Merkezi Başkanı Yevgeni Proşeçkin ise, açlık grevleri devam ederken Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın idam tartışmalarını gündeme getirdiğine dikkat çekti ve “Erdoğan’ın sık sık özlemle dile getirdiği tek millet, tek bayrak, tek dil söylemi Hitler’in bir ırk, bir dil, bir devlet söylemine benziyor. Yani Erdoğan’ın da Hitler’den farkı kalmadı. Bu tekçi zihniyet uluslarararası alanda daha fazla teşhir edilmeli” dedi.

PAVLOVİÇ: RUSYA'NIN KÜRT POLİTİKASI BELİRSİZ

Toplantıya katılan Moskova stratejik araştırma uzmanlarından Grigori Pavloviç de, Kürtler açısından yeni bir dönemin başladığını, bu fırsatı Kürtlerin iyi değerlendirmesi ve ulusal birliğini güçlendirmesi gerektiğini belirtti. Rusya’nın Kürt politikasının belirsiz olduğunu da söyleyen Pavloviç, açlık grevlerinin sorunun çözümünde önemli bir aşama olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti ve “Çünkü tutsakların talepleri arasında Öcalan’ın özgürlüğü de var. Öcalan Kürt sorununun çözümünde en önemli aktör Sayın Öcalan’dır” dedi.

ZAHAROV: AÇLIK GREVCİLERİNİN TALEPLERİNİ DESTEKLİYORUM

Aydınlardan Vilademir Zaharov, açlık grevlerinin Kürt halkı için olmazsa olmaz kırmızı çizgilere işaret ettiğine dikkat çekerek, “bu kırmızıçizgi Kürtlerin her dört parçada geliştirdiği serhildanlarda, açlık grevlerine yapılan desteklerde görülmektedir. Kürtler artık özgürlük taleplerinden geri atmayacağını açlık grevleri ile ortaya koymuşlardır. Kürtlerin kırmızı çizgisi özgürlükleridir” dedi. Zaharov, açlık grevcilerinin taleplerini desteklediğini belirtti.

MAKARENKO: KÜRTLER TÜRKİYE GİBİ SÖMÜRGECİA BİR DEVLETE KARŞI MÜCADELE VERİYOR

Ortadoğu uzmanı Vadim Makarenko da açlık greviyle ilgili düşüncelerini şöyle ifade etti: “Türkiye devletine karşı baş kaldıran, mücadele yürüten Kürtlere hayranım. Kürtlerin inanç ve enerjileri çok güçlü, Türkiye gibi sömürgeci bir devlete karşı mücadele etmektedirler. Açlık grevlerine giren siyasi tutsakların eylemlerinin iki boyutu var. Bir yandan bu eylemlerle Erdoğan rejimini çökertebilirler mi diye düşünüyorum. Kürtlerin tarihine baktığımda da 1982’de geliştirilen zindan direnişleri olmasaydı bugünkü inançlı ve güçlü Kürtler olmazdı. Kürtler tarihlerindeki direnişleriyle birlikte değerlendirildiğinde bu açlık grevleri de sonuç alacaktır” dedi.

ORTAK BİLDİRİDE 'TALEPLERİN HAKLI TALEPLER OLDUĞU' DUYURULDU

Rus aydınlarının açlık grevleri ve Kürt sorunun çözümü konulu yürüttükleri tartışmalar sonucunda ortak bir bildiri yayınlandı. Yapılan ortak açıklamada açlık grevcilerinin taleplerinin haklı talepler olduğu belirtilerek AKP Hükümetine seslenildi. Ölümler yaşanmadan taleplerin karşılanmasını isteyen Rus aydınlar, Kürt sorununun çözümünde Abdullah Öcalan’ın muhatap alınması ve ağırlaştırılmış tecridin kaldırılmasını da talep etti.

BİLDİRİ, ULUSLARARASI HAK ÖRGÜTLERİNE VE KONSOLOSLUKLARA GÖNDERİLECEK

Toplantı sonucunda oluşturulan bildirinin uluslar arası insan hakları örgütlerine ve Rusya’da bulunan tüm ülke konsolosluklarına gönderilmesi kararlaştırıldı. (anf)