Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyüne 28 Aralık 2011 tarihinde savaş uçakları tarafından yapılan bombardımanla 34 köylünün yaşamını yitirmesi sonrası köye yerleşen barış aktivistleri Yannis Vasilis Yaylalı ve Meral Geylani’ye yönelik baskılar hız kazandı.

Yaylalı ve Geylani’nin köyden ayrılmasını isteyen askerler Roboski katliamının yıldönümü öncesi ikiliyi gözaltına alarak anmaya katılımlarını engelledi. Her Perşembe köyde haftalık değerlendirme yapan Roboskililere bu hafta engel olundu. Köylüler korucular aracılığıyla basın açıklaması yapılırsa saldırıp gözaltı yapılacağı tehdidinde bulunulduğunu anlattı.

Gelişmeler üzerine barış aktivisti Yannis Vasili Yaylalı şu açıklamayı yaptı:

“Bizlerin Roboski anması öncesi anma yapılmasın diye rehin alınmamız yetmedi. Roboski için adalet mücadelesi yürüttüğümüz derneğimiz kapatıldı. Referandum süreci yaklaşırken üzerimizdeki baskılar azalmadan devam ediyor. Belki anma öncesi tutuklanmadık fakat bizi tutuklanmadığımıza bin pişman etme girişimleri aralıksız devam ediyor.

Köylülerden aldığımız duyumlara göre asker bizim köyden ayrılmamız için köylülerimize baskı yapmaya başladı. Bizim ile ilgili köylülerimiz tehdit ve şantaj ile zor durumda bırakılmak istemiyor.

Tüm yukarıda olanlar yetmemiş olacak ki, Roboski aileleri aranarak hukuksuz şekilde kapatıldığını düşündüğüm Roboski derneğinin tekrar açılması için Change.Org sitesinde muhatabı İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olan 'Roboski İçin Adalet mücadelesi veren Roboski-Der kapatılamaz, derhal açılsın' başlığı baylatmış olduğum imza kampanyasını köyde yürütmemiz koşulunda kampanyaya imza veren herkese soruşturma açılacağı uyarısında bulunulduğunu öğrendik. Hatta bununla da yetinilmeyip OHAL gerekçe gösterilip katliamın 55. haftasından beri düzenli şekilde Roboski mezarlığında gerçekleştirdiğimiz Adalet nöbetinin sonlandırılmasıyla ilgili de telkinde bulunulmuş..

Öncelikle en son değindiğim Roboski derneğinin tekrar açılması için başlattığımız imza kampanyası üzerine değerlendirmeden başlamak gerekirse, bildirmek koşulu ile imza kampanyasını her yerde yapabilirim. OHAL sürecinde olsak da bunu engelleyen bir yasa yok, zaten imza kampanyasını sosyal medya üzerinden gerçekleştiriyoruz. Yerel kolluk güçleri ya da birimleri bu kampanyayı sıkıntı etmesin çünkü imza kampanyasının muhatabı Cumhurbaşkanı ve bakanlıklar, zaten sıkıntılı bir durum olursa, onlar soruşturmayı seve seve başlatırlar. Ha olmadı yasal sıkıntı var ve bu bizi ilgilendiriyor derseniz o zaman her zaman olduğu gibi kolluk güçleri fezleke hazırlar Cumhuriyet savcılığına gönderir. Sonrası adaletin işi...

İkinci meseleye gelirsek bizimle derdi olan bizim ile bunu çözsün, sağı solu tehdit ederek, santaj ile köylülerimizi zor durumda bırakarak sonuç almaya çalışmasın. Yukarıda dediğim gibi kolluk gücü var, Bizim bu köyde kalmamız ya da yaşamamız ile ilgili yasal olmayan bir durum varsa işlem yapın, fezleke hazırlayın, başkalarının ekmek kapısı ile oynamayın. Dolaylı şekilde bize ulaşmayı denemek yerine, her zaman olduğu gibi, ya da olması gereken gibi yapın. Bizim ile ilgili köylülerimiz İle uğraşmayı bırakın, köylülerimizi ekmek kapıları yani işleri ile vicdanları arasında bırakmaya hakkınız yok, ayrıca bu yaptığınız şantajdır, suçtur unutmayın. Belki bugün bu suçlardan yargılanmayacağınızı düşünebilirsiniz fakat bu durum sonsuza dek böyle olmayacak. Sonsuza dek OHAL sürmeyecek, birgün normalleşme mutlaka sağlanacak o gün bu durumu bize yaşatanlar adalet önünde hesap verecekler unutmayın. Naçizane tavsiyem bazı şeyleri geleceği düşünerek yapın ki ileride pişman olmayın.

Roboski için sonuna kadar yani failler adalete teslim edilinceye kadar adalet mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Kamuoyuna bu konuda duyarlılık çağrısında bulunurken, Roboski halkı, aileler ve bizler ile dayanışma çağrısında bulunuyoruz. “