Radikal gazetesinin geçtiği habere göre, Uludere'de (Roboski) 34 kişinin bombardımanla katledilmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına, yaşamını yitirenlerin aileleri adına iki dilekçe verildi. 8 Haziran 2012 tarihli dilekçelerde "soruşturmada uygulanan kısıtlama kararının kaldırılarak dosyanın bir örneğinin kendilerine verilmesi ve soruşturmada bugüne kadar yapılan işlemler konusunda bilgi verilmesi" talep edildi.

Dilekçeler, o tarihlerde görev yapan Başsavcı Vekili Ahmet Karaca’ya teslim edildi. Aradan geçen süre içerisinde verilen dilekçelere herhangi bir yanıt verilmemesi üzerine Avukatlar, dilekçelerinin akıbetini sormak için savcılığa başvurdu. Ancak Uludere soruşturmasını sürdüren savcı ile dosyada görevli kâtip, avukatlara verilen dilekçelerin dava dosyasında yer almadığı bilgisini verdi.

Avukatlar, soruşturma dosyasında kaybolan dilekçelerini, 12 Aralık 2012 tarihinde bir kez daha verdi. Habere göre dilekçelere şu not düşüldü:

"Bu dilekçemiz 08.06.2012 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ahmet Karaca’ya sunulmuş, ancak soruşturma savcısı ve kâtibinden aldığımız şifahi bilgiye göre, söz konusu dilekçemiz dosya içerisinde bulunmamıştır."

Avukatlar, kısıtlamanın kaldırılmasına ilişkin verdiği dilekçelerinde, uygulamanın AİHM içtihatlarına ve AİHS’ye aykırı olduğunu anlatarak, "Olayın üzerinden 1 yıla yakın süre geçmekle birlikte, soruşturmanın etkin bir şekilde yürütüldüğünden kaygı duymaktayız" dedi.

Dilekçede, olaya ilişkin hükümet yetkililerinin yaptıkları açıklamalarla ‘yargı görevini etkileme’ suçu işledikleri belirtilerek, haklarında soruşturma başlatılması da talep edildi.