Türkiye devletine Ermeni ve Süryani soykırımını tanıma çağrısında bulunana Roboski aileler , “Bu zamana kadar yaşanan katliamlara karşı adalet nöbetimiz devem etmektedir. Ermeni ve Süryani halkının yanında olduğumuzu bir kere daha ifade ediyoruz” şeklinde bir açıklama yaptılar.

28 Aralık 2011 akşamı Türk Hava Kuvvetlerinin, Şırnak'ın Uludere ilçesinin Roboski köyünde F-16 savaş uçaklarıyla yaptığı bombardıman sonucu yakınlarını kaybeden Roboskili aileler her hafta geldikleri yakınlarının mezarlığında açıklama bulundular.

Katliamda kardeşi Celal Encü’yü kaybeden Vahit Encü şu açıklamada bulundu:

Her hafta olduğu gibi bu haftada burada yakınlarımızın mezarları başında adalet arayışımız devam etmektedir.

AKP hükümeti artık klasik hale gelen seçim provakasyonlarını hız kesmeden devam etmektedir. Ağrı valisinin talimatı ile Ağrı Tendürek dağına fidan dikmek için giden sivil halkımızın canlarınıda tehlikeye sokacak bir seçim operasyonu düzenlenmiştir. Bu provakasyon sonucunda bir sivil insanımız ve bir gerilla yaşamını yitirirken, birçok askerde yaralanamıştır. Ağrı halkının bu büyük provakasyona karşı bir canlarını kaybetmelerine karşın seçim provakasyonunu önlemişlerdir. ikinci Ağrı provakasyonu yaşadığımız Roboski'nin Şirit yaylasında Şırnak valisinin talimatı ile asker gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Asker gün aşırı her türlü şeyi bahane ederek hayvanlarımızı katletmektedir. bunun ile yetinmeyip köyün ortasında köyün ortasında gençlerimizi vurabilmektedirler. Biz Roboski'li aileler olarak daha öncede bir çok kez ifade ettiğimiz gibi ikinci bir Roboski olmasına asla izin vermeyeceğiz.

Geçtiğimiz hafta 23 Nisan Çocuk bayramı haftası idi ve bizler hergün hatırladığımız Roboski katliamında yaşamını yitiren çocuklarımız ile yüzlerce katledile çocuğu da sevgi ile andık.Bayramlar bize bu ülkede yapılan sözdelikleri hatırlatıyor.Aynı hafta içinde Siirt'te kayıp iki kız çocuğunun Siirt Emniyet müdürlüğünde görevli iki polisin evinde alıkonulduğu ortaya çıktı.Çocukları koruması gereken devletin polisi, çocukları ya katlediyor ya da taciz ediyor. Bizler

Roboskili aileler ayrıca Şakran Kadın ve çocuk cezaevinde, kadın ve çocuk hamile mahkumlarında zor ve sıkıntılı zaman geçirdiğini hücrelerinde sistamatik işkenceye uğradıklaını biliyoruz. Devletin en kısa zamanda , gerçek devletin yapması gereken şey olan çocukları korumasını ve çocuk hapishanelerine de son vermesi çağrısı yapıyoruz.

ROBOSKİ AİLELERİ SADECE KENDİ ACIMIZIN NÖBETİNİ TUTMAMAKTAYIZ

Nisan ayı soykırım ve katliamlar ayı. Geçen hafta 24 Nisan Ermeni halkına yapılan soykırımın 100. yılı idi. 100 sonra bugün hala Türkiye Cumhuriyeti katliam ve soykırımlar ile yüzleşmediği gibi hala halkları inkar siyasetinden kendi varlığını sürdürmektedir. Yaşadığımız Roboski katliamı buna en iyi örnek oluşturmaktadır. Bunun bilincinde olan Roboski aileleri sadece kendi acımızın nöbetini tutmamaktayız. Aynı zamanda bu zamana kadar yaşanan katliamlara karşı da adalet nöbetimiz devam etmektedir. buradan Türkiye devletine Ermeni ve Süryani soykırımını tanıma çağrısında bulunuyoruz. Roboski aileleri olarak acılı Ermeni ve Süryani halkının yanında olduğumuzu bir kere daha ifade ediyoruz.

Katliamlar ile yüzleşmediğinizde , hala halkların ve inançların inkarına dayalı bir politika izlediğinizde dün İstanbul'da Fatih camisi de dahil üç camide cani el-kaide uzantısı olan El-Nusranın Suriyede İştebrak köyünde çoluk çocuk demeden 35 alevi sivil katledilmesi bir grup tarafından sevinç ile karşılanarak camiden namaz sonrası çıkan yurtdaşlara lokum dağıtılmıştır. Normal ülkelerde böylesi davranışlar hukuk tarafından çok ağır şekilde cezalandırılırken sizin izlediğiniz siyaset yüzünden katliamlar normal görülmeye başlanmıştır. Bunun başta sorumlusu siz olmak üzere bütün katliamları yapan anlayış kişi ve kurumları kınıyoruz ve savcıları harekete geçmeye çağırıyoruz.

Yarın 1 Mayıs ve işçi bayramı. Yukarıda bu ülkede bayramların sözdeliğinden bahsettik. Bayramlar sadece belli bir kesimin tadına vardığı günler. 13 Mayıs Soma 'da yaşanan ve 301 Maden işçisinin ölümü ile sonuçlanan katliamın birinci yıl dönümü. Ayrıca geçen 1 Mayıs'tan beri onlarca inşaat işçisi Residans ve AVM inşaatı yapımında yaşamlarını yitirdi.Devlet, taşaron şirketler ile işbirliği yaparak işçilerin güvenliksiz bir şekilde çalışmasına göz yummaktadır ve gereken önlemleri almamaktadır. 1 Mayıs'ta tüm emekçiler hak ve demokrasi taleplerini meydanlarda duyuracaklardır. Bizlerde dayanışma ruhu ile yarın 1 Mayısta alanlarda bulunacağız. Şimdiden tüm emekçileri selamlıyoruz ve iş yerlerinde olan katliamlarda yaşamını yitiren işçilerin ailerine de sabırlar diliyoruz.

(Yannis V Yaylalı/ Demokrathaber)