Hrant Dink'in ailesi, yakınları ve arkadaşlarından oluşan bir grup, 14. Ağır Ceza Mahkemesinin aldığı kararı protesto etti.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi önünde mahkeme boyunca bekleyen grup, kararın açıklanmasının ardından çeşitli sloganlar attı.

Mahkeme salonunda bulunanların da dışarı çıkmasıyla birlikte grup, üzerinde ''Hrant İçin Adalet İçin'' yazılı bir pankart açarak, Beşiktaş'tan cinayetin işlendiği Agos gazetesinin önüne yürüdü. Grubun en önünde Hrant Dink'in eşi Rakel ve oğlu Arat Dink ile avukatı Fethiye Çetin yer aldı.

Burada grup adına açıklama yapan Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya, ''Katillerin 'Evet, ben vurdum' demelerine, tetikçi olduklarını itiraf etmelerine rağmen, iplerini tutan isimlerden bahsettikleri halde mahkemenin aldığı kararı gördük. İşte bu kararın adı hukuk değil, ilahi hukuk komedyasıdır'' ifadelerini kullandı.

Gülten Kaya konuştu, duygusal anlar yaşandı, Hrant Dink'in kardeşi Orhan Dink protestoyu Agos'un penceresinden izledi.

Türkiye için aklı aydınlık çocuklar yetiştireceklerini vurgulayan Kaya, ''Belki Hrant kardeşimiz o çocukların diploma törenleri, düğünlerinde olamayacak ama biz yine de geleceğe binlerce Hrant yetiştireceğiz'' dedi.

Mahkemenin verdiği kararın kendileri için sadece bir kağıt parçası olduğunu savunan Kaya, ''Biz, 19 Ocak gününde Taksim'den Agos gazetesine yürüyerek kardeşimizin bize bıraktığı mirasa sahip çıkacağız ve bu ilahi hukuk komedyasını da dünya hukuk normlarının yargılamasını bekleyeceğiz'' diye konuştu.

Açıklamanın ardından Hrant Dink'in öldürüldüğü yere kırmızı karanfiller bırakıldı ve mumlar yakıldı. Dink'in ailesi konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmazken, Dink'in kardeşi Orhan Dink protesto gösterisini Agos gazetesinin penceresinden izledi.

'MAHKEMEDE KENDİMİ KİRLENMİŞ HİSSETTİM'

"Hrant'ın Arkadaşları" grubunun da üyeleri olan Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş ve Taraf Gazetesi Yazarı Ümit Kıvanç Söz Sende'de Balçiçek İlter'in konuğu oldu. Programda 19 Ocak 2007'de öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in davasında mahkemenin aldığı kararı konuşuldu.

Koptaş mahkemede neler hissettiğini şu sözlerle anlattı; "Ben 2 yıl duruşmalara hiç girmedim. Ondan sonraki bütün duruşmalara girmeye çalıştım. Ben o salonda kendimi çok kirlenmiş hissediyorum. O salondan adalet çıkmayacağı çok belliydi."

Ümit Kıvanç ise şöyle konuştu: "Ben Hrant öldürüldüğünden beri, bazı konularda hiçbir şey hissetmiyorum. Yaşadığım ülkeyle, yaşadığım hayatla ilişkim başka türlü oldu. Bazı duygularım yok oldu, hiçbir umudum da yok. Sadece inadım var, yanlarına bırakmak istemiyorum."

Rober Koptaş, 19 Ocak Perşembe Günü saat 13:00'de Taksim'de toplanacaklarını da duyurdu ve "Sorumluların soruşturulacağı bir ortamı yaratmak zorundayız." diye konuştu. Koptaş sözlerine şöyle devam etti: "Bu toplum karar verecek ne yapacağına. Gerçekten bu vicdanları kanatan bir cinayetse, ve gerçekten sorumluların ortaya çıkmadığına inanıyorsak harekete geçmemiz lazım. Partiler üzerindeki, Başbakan üzerindeki baskıyı arttırmamız lazım. Ama bugün bu karar kralın çıplak olduğunu aşikar bir biçimde ortaya çıkardı."



URAS ERGENEKON’U İŞARET ETTİ

Hrant Dink davasında infial yaratan karara tepki gösteren Ufuk Uras, Dink davasının Ergenekon davasıyla ilgisi olduğunu söyleyen Uras çarpıcı bir iddiada bulundu ve "Hrant Dink'i Ergenekon çetesi öldürmüştür" dedi.

CNN Türk ekranlarında 5N 1K'ya konuk olan Ufuk Uras Agos Gazetesi önünden programa bağlanarak Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı. Mahkemenin verdiği kararın kabul edilemez olduğunu kaydeden Uras 'cinayetin arkasındaki örgütlü gücün ortaya çıkması gerekiyor, bu kararı hazmedemiyoruz' dedi.

"HRANT'I TEHDİT EDENLER ŞU ANDA ERGENEKON'DAN TUTUKLU"

"Örgütsel ilişkiler olduğu o kadar açık ki. 5 yıl boyunca bu ilişkiler örtbas edilmeye çalışıldı. Bütün süreç aşama aşama planlanmış. Mahkemenin yok dediği o örgütün korkusundan kimse tanık bile olamadı. Bir siyasi irade şart. O siyasi irade olsaydı TİB kayıtları bu kadar geciktiremezdi, deliller ortaya çıkartılırdı. Benim Hrant'ı öldüren gücün Ergenekon çetesi olduğundan hiç bir şüphem yok. Çünkü Hrant yaşarken kendisini tehdit edenlerin hepsi o çeteden şu anda tutuklu. Gözümüzün önünde olan bir vakaydı bu. O tutuklu olan şahıslarla tetikçiler arasındaki telefon bağlantıları ortada. Bunları ortaya çıkartmak da öyle büyük bir yetenek gerektirmiyor. Rakel Dink dava boyunca "her şey layığını buluyor" demişti. Demek ki bizim ülkemiz de böyle bir adalete layık."