Mazlumder, 11 Mayıs Cumartesi günü, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen patlamalarla ilgili Ön İnceleme Raporu’nu açıkladı.

Raporda, özellikle fanatik grupların provokasyonlarına dikkat çeken Mazlumder, önlem alınmadığı takdirde Reyhanlı sakinleri arasında çıkacak çatışma riskine işaret etti.

 50 bin Suriyelinin evlerinden çıkamadığının vurgulandığı raporda, linç edilen bir Suriyeli'nin kayıtlara "patlamada ölmüş" gibi geçtiği iddiasına da yer verildi.

Mazlumder, "Ön İnceleme Raporu"nda , saldırıların ardından aşırı milliyetçi/ulusalcı partilere mensup fanatiklerin ırkçı saldırıları ve linç girişimlerine dikkat çekerek uyarılarda bulundu.

ÖLEN 50 KİŞİDEN 4'Ü SURİYELİ

Rapora göre Yakınları kayıp olan ailelerden, 13 Mayıs itibariyle kan örnekleri alındığı ve gerekli işlemler başlatıldığı belirtilirken,  "Ölen 50 kişiden 4’ünün Suriyelilere ait olduğu tespit edilmiştir. Yaralıların ise 6’sının Suriyeli olduğu tespit edilmiştir" denildi.

LİNÇ EDİLEN BİR KİŞİ KAYITLARA 'PATLAMALARDA ÖLDÜ' DİYE GEÇTİ İDDİASI

Patlamaların ardından yaşananlara yer verilen raporda, şu detay dikkat çekti: "Ölen Suriyelilerden birinin patlama sonrası Reyhanlıların saldırması ile linç edildiği (Ayhan Altıntaş'ın bu kişileri engellemeye çalışırken bıçaklandığı) söylenmektedir. Ancak linç edilen Suriyelinin patlama nedeniyle öldüğü şeklinde kayıtlara geçtiği iddia edilmektedir."

Raporda,  "Bombaların patlaması ile birlikte Reyhanlı ilçe merkezinden kalabalık bir grup (bu kişilerin aşırı milliyetçi/ulusalcı partilere mensup fanatikler oldukları söylenmektedir) her gördüğü Suriyelilere saldırmış darp etmiş, linç girişimlerinde bulunmuşlardır. Suriye ve yabancı plakalı araçlara saldırılmış ve zararlar verilmiştir" diye belirtildi.

Saldırılar sonucu Suriyelilerin göçe maruz kaldığı ve bir kısmının evlerinde saklanmak zorunda kaldığı, yaralıların hastanelere gidemediğinin belirtildiği raporda, şunlar ifade edildi:

"-06 Mayıs 2013 tarihinde yaşanan olaylar nedeniyle evlerinden çıkamayan ve çarşı pazara gidemeyen Suriyelilerin, 11 Mayıs 2013 tarihindeki bombalı patlama sonrasında kendilerine yönelik saldırıların artması nedeniyle bir kısmı Reyhanlı’yı terk etmek zorunda kalmış diğer bir kısmı ise evlerine saklanmak zorunda kalmışlardır.

-Yaralı olduğu halde korkudan hastaneye gidemeyen, evden çıkamayan bazı Suriyelilerin tedavileri gizlice gece vakitlerinde bazı gönüllüler tarafından yapılmaya çalışılmaktadır. Güvenlik gerekçesi ile dışarı çıkamadığı için, ekmek ve temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamayan Suriyeli ailelere, Suriyeli akrabaları veya komşuların çocukları aracılığıyla yardım edilmeye çalışılmaktadır."

PATLAMA ARDINDAN NEDEN ONARIM FAALİYETİ YOK?

Raporda tespitler ve önerilere de yer verildi.

- 13 Mayıs itibariyle patlamanın 3. günü olmasına rağmen henüz patlama alanında ciddi bir onarım faaliyeti gözlemlenmemiştir. Kırık camlar takılmamış, enkaz kaldırılmamış, tahrip olan binalar üzerinde bir çalışma yapılmamıştır. Patlamanın izleri halen devam etmekte, bu da, halkın yaşadığı travmanın canlı kalmasına ve provoke edilmesine zemin hazırlamaktadır.

PATLAMA SONRASINDA OLUŞAN KIŞKIRTICI GRUP HER GÖRDÜĞÜ SURİYELİYE SALDIRMAKTA

- 13 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleşen patlama sonrasında, kışkırtıcı ve tahrik edici Reyhanlılı bir grup oluşmuş, her gördükleri Suriyeliye saldıran darp edip linç girişiminde bulunan ve Suriye plakalı araçları tahrip eden davranışlar sergilemişlerdir. Suriyelilerin yaşadığı binalara topluca gidilmiş birçok ev yakılmaya çalışılmış, ele geçirilen kişiler darp edilmişlerdir. Aşırı milliyetçi/ulusalcı eğilimlere sahip partilere mensup fanatiklerinden olduğu söylenen ve her geçen gün sayıları artmakta olan bu gurup, yaşanan gelişmelerden Suriyelileri sorumlu tutmakta, Reyhanlı ilçe merkezinde devriye gezerek sıklıkla yol kesmekte, Suriyeli veya Suriye vatandaşı olduğunu zannettikleri kişileri linç etmeye çalışmaktadırlar. Patlama sonrasında, Reyhanlı ilçe merkezinde yüzlerce çevik kuvvet, özel hareket elemanları dikkat çekmekte, ancak bu süreçler, onların tanıklığında gerçekleşmekte, polisler bu olaylara seyirci kalmaktadır. Nitekim heyetimiz olay yerine giderken, Reyhanlı girişinde bu gurup tarafından yolu kesilmiş, uzun süren ikna çabası sonucunda yola devam etmemize “izin verilmiş”, orada bulunan polisler, bu olaya seyirci kalmakla yetinmişlerdir. Geçişimizden yaklaşık yarım saat sonrasında, yolumuzun kesildiği yerde, yine aynı guruplar tarafından, dilsiz olduğu için kendini ifade edemeyen Reyhanlılı bir Türkiye vatandaşı, Suriyeli sanılarak linç edilmeye çalışılmış, kendisini tanıyan vatandaşların araya girerek şahsın kimliğini belirtmeleri sonucu hastaneye kaldırılması mümkün olabilmiştir.

YAKLAŞIK 50 BİN SURİYELİ KORKUDAN EVİNDEN ÇIKAMAMAKTA

- Yaklaşık 50 bin Suriyeli korkudan evinden çıkamamakta acil ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Hasta olanlar tedavi olmak için hastaneye gidememektedir.

- Yardım kuruluşları, patlama sonrası faaliyetlerini durdurmuş, ne şehir içine, ne de Suriye’ye yardım gönderememektedirler. Bürolar kapalı tutulmakta saldırı tehdidi dolayısıyla çalışma yapılamamaktadır.

- Patlama sonrası Cilvegözü sınır kapısından giriş ve çıkışlar bir hafta süresince kapalı kalacağı bildirilmiş, dolayısıyla Suriye içine resmi yardımlar yapılamamaktadır.

TÜRKİYELİ BİR ÇOK ERKEK EŞLERİNDEN AYRILARAK İKİNCİ EŞ OLARAK SURİYELİLERLE EVLENİYOR

- Reyhanlı İlçesinin mevcut 60 bin nüfusuna 100 bin Suriyeli eklenmesine rağmen, resmi kurumlarda personel sayısı artırılmadığı gibi azaltılmış, özellikle hastanelerde oluşan aşırı yığılmalar yatak ve doktor eksikliği, Reyhanlılı vatandaşları mağdur emekte olup, aynı zamanda bu vatandaşlarda, yaşadıkları mağduriyetin nedenlerinin, Suriyelilerin varlığından kaynaklandığı kanaati oluşturmaktadır. Dolayısıyla Suriyelilere yapılan yardım veya ödemeler ise Reyhanlılı halk üzerinde olumsuz etki bırakmaktadır.

- Olayların öncesinde Reyhanlı ilçesi ve çevresinde birçok Türkiyeli erkeğin gerek eşlerinden ayrılarak, gerekse de ikinci eş olarak seçtikleri Suriyeli kadınlarla evlenmesi, Reyhanlı halkının, özellikle de kadınların Suriyelilere yönelik olumsuz kanaatlerini pekiştirmiştir.

REYHANLI VE ÇEVRESİNDE ÇOK SAYIDA İSTİHBARAT SERVİSİ FAALİYET GÖSTERİYOR

- Yardım kuruluşlarının Suriye’ye yardım faaliyetleri organize etmesi, Suriye’ye gidip gelenlerin kolayca geçiş yapabilmesi, kaçak sınır ticareti yapanların kolaylıkla çalışması, sınırın belirli noktalarında geçiş bölgeleri oluşmuştur. Sınırın bazı noktalarından araçlar geçebilmekte, tır ile sevkiyat yapılabilmektedir. Bu durum sınır güvenliği açısından tehdit oluşturmakta ve her türlü kullanıma açık hale getirmektedir. Bu sınır noktaları; Atme (tırla bile geçilmektedir), Kar beyaz, Güveççi, Hacıpaşa noktalarıdır.

- Reyhanlı ve çevresinde faaliyet gösteren çok sayıda istihbarat servisleri olduğu, bunların, Suriyelilerle irtibatlı oldukları ve yönlendirdikleri belirtilmektedir. İlave olarak birçok uluslararası kuruluşun proje yürütmek gerekçesiyle bölgede istihbarat çalışması yaptığı iddia edilmektedir. Katar, Kuveyt, Arabistan, Bahreyn, Fransa, İngiltere, Hollanda, ABD, Almanya gibi ülkelerden resmi yetkililerin sık sık bölgeye geldiği ve sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri ve birçok kişi ve kişilerle görüştükleri bilinmektedir. Gazeteci sıfatıyla birçok yabancının devamlı olarak bölgede olduğu Suriye'ye kaçak yollarla sınırdan geçtikleri ve muhaliflerle irtibatlı oldukları iddia edilmektedir.

- Herkesin, herkesi Baas rejimi taraftarı, ya da karşıtı olarak yaftalayabilecekleri bir kaos ortamı söz konusu olup, il ve ilçede görev yapan bürokratların, bu durum karşısında pasif kaldıkları gözlemlenmiş, hükümetin bir an önce duruma müdahil olarak, Cilvegözü Sınır kapısında, Jandarma ve Emniyet güçlerinde, adli makamlarda, kamplarda, hastanelerde, Kaymakamlık ’ta ve Valilikte bu meselenin ehemmiyetini kavramış amir ve memurları görevlendirmesi, böylece yaşanabilecek olayların önüne geçilmesi gerekmektedir.

FANATİK GRUPLAR TAZİYE ÇADIRLARINDA PROPAGANDA YAPMAKTADIR

- Reyhanlı’da yaşananların bir süre sonra Antakya merkezde veya Alevi vatandaşların yaşadığı Harbiye, Samandağı gibi beldelerde yaşanabileceği iddiaları çok sık dile getirilmekte hatta “her gün falanca yerde bir bomba yüklü bir araç ele geçirildi” dedikoduları özellikle sosyal medya aracılığıyla yayılmaktadır.

- Reyhanlı’da her sokakta bir taziye çadırı kurulmuş durumdadır. Fanatik, saldırgan guruplar taziye çadırlarını ziyaret ederek propaganda yapmakta ve taraftar sayılarını her geçen dakika arttırmaktadırlar. Taziye süresinin bitmesi ile intikam alınacağı bu fanatik gruplar tarafından dillendirilmektedir. Reyhanlı’da her geçen gün güçlenen aşiret destekli fanatik gruplara derhal müdahale edilmeli, böylece, Suriyeli vatandaşlar içinde bulundukları sıkıntılı bekleyişten kurtarılmalıdır.

FANATİKLERE MÜDAHALE EDİLMEZSE REYHANLI SAKİNLERİ ÇATIŞACAK!

- Suriyelilerin varlığından ekonomik olarak faydalanan ve gelir elde eden büyük bir esnaf ve tüccar kesimi mevcuttur. Fanatik grupların çabaları Suriyelileri ve yardım kuruluşlarını Reyhanlı’dan uzaklaştıracak boyuta ulaştığı takdirde, bu durumun, Reyhanlıları kendi aralarında çatışacak duruma getirebilmesi riski mevcuttur.

- Bazı Haber sitelerinin, Ortadoğu uzmanlarının, STK temsilcilerinin, cemaat önderlerinin, yazar ve çizerlerin, Suriye sorununu mezhep ve mezhep taraftarlığı ifadelerini kullanarak çözümlemeye çalışmaları, Hatay’ı çözümsüzlüğe, kaosa ve mezhep kavgasına doğru sürükleyeceği kesindir. Suriye konusunda bir şeyler söyleyen veya bir eylem ortaya koyan herkesin ya Esad taraftarı ya da “selefi terörist” damgası yemesi çok basit bir çözümlemedir. Muhalefetle ilgili eleştirel her ifade kullananı Şebbiha, Suriyeli mültecilere yardımcı olmaya çalışan herkesi selefi terörist ilan eden yaklaşımlar Hatay’da fanatik sayısını arttırmaktan başka bir işe yaramamaktadır.