Gezi direnişinde görev yapan ve Tayyip Erdoğan’ın ‘Talimatı ben verdim, destan yazdılar’ sözleriyle şiddeti övdüğü polisler, eylemcileri ‘ahlaki açıdan sorunlu’, ‘yabancı’, ‘kibirli’, ‘öteki’ ve ‘başka bir dünyadan’ şeklinde tanımladı.

Gezi Parkı direnişinde görev yapan polisler o dönem yoğun şiddete maruz kalan eylemcileri ‘ahlaki açıdan sorunlu’, ‘yabancı’, ‘kibirli’, ‘öteki’ hatta ‘sanki başka bir dünyadan’ sözleriyle tanımlıyor.

Gezi direnişi sırasında görev alan polislerle görüşerek bir kitap hazırlayan Polis Akademisi öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Erkan Koca, polislerin eylemcilere bakış açısını ortaya koyuyor.

Koca, konuştuğu polislere ilişkin şu ifadeleri kullanıyor: “Pek çoğuna göre Gezi’ye katılanlar, ‘onlara benzemeyen’ veya ‘onların dünyasının dışında olanları’ temsil etmekteydi. (…) Bir kısmı ‘milliyetçi’ duygularla duygularını açıktan ‘aksi savunulmaz’ bir vurguyla dile getiriyordu. ‘Biz’; yerli ve milli, dini ve ahlaki, memleketçi ve devletçi bir içeriğe sahipken; ‘Onlar’ ise ‘yerli, milli ve dini değerleri güçlü olmayan, ahlaki açıdan ‘sorunlu’ bu memleketin kaderiyle kendi kaderini ‘bir’ görmeyenleri ifade ediyordu.”

'KİBİRLİ İNSANLAR'

Milliyet’ten Mert İnan’ın haberine göre, söz konusu kitapta sosyoloji okumuş ve okul yıllarında sol grupların düzenlediği etkinliklere katıldığını belirten bir polis memurunun eylemciler için söyledikleri şöyle yer alıyor: “Bakıyorum da bunlar, çoluğu çocuğu olmayan, gelecek kaygısı duymayan insanlar. Bu insanların memleketin değerleriyle sorunları var. Geziciler aslında gerçekten de gezici insanlar. Gezmeyi tozmayı seven çalıp oynayan bir halleri var. Vur patlasın çal oynasın bir dünya. Buralı değiller. Bizden değiller.”

Aynı polis eylemcilerin attıkları sloganlardan da ‘rahatsız’ olduğunu belirtiyor. Polis, “Milli ve dini ne varsa hepsi alerji yapıyor. İyi baksalar polisin eylemler boyunca ‘ağaç’ olduğunu görecekler. Aç susuz, uykusuz dikildik günlerce ve karşılığında ne onursuzluğumuz kaldı ne faşistliğimiz. Kibirli insanlar aynı zamanda. Polisin şiddete başvurduğu denen şey bu insanların aşağılayıcı kibrinin geçersiz kılındığı durumlarda ortaya çıkan yıkıcılıktan başka bir şey değil” diyor.

'BİZİ NASIL KÜÇÜMSEDİKLERİNİ GÖRMELİYDİNİZ...'

Bir başka polis ise, “Polis simit sat onurlu yaşa” sloganı için “Asıl ezenler bu insanlar. Kendileri gibi olmayanları bir şekilde ezmenin yolunu buluyorlar. Bizi nasıl küçümsediklerini, görmeliydiniz” diye konuşuyor.

Polisin yasacı tutumdan, demokratik değerlere bağlı insan odaklı bir yapıda dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen Ahmet Erkan Koca, şu ifadeleri kullandı; “Polis ise yaptığı iş gereği toplumun gerisinde kalmaya mahkûm durumda. Polis teşkilatının iç yapısı çoğulcu olmadığından, militer iç kültür hakim. Bu durum halkın polisi dediğimiz yapıya ket vuruyor. Gezi, geleneksel polislik metodunun masaya yatırılması gerektiğini göstermiştir.”