İstanbul'da iki yıl önceki 1 Mayıs'ta Dilan Alp'in de aralarında olduğu en az altı gencin biber gazı fişeğiyle beyin kanaması geçirmesi, gözünü kaybetmesi ve yaralanmasına ilişkin şüpheli polisler hakkında disiplin soruşturmasına izin verilmediği ortaya çıktı.

İsmail Saymaz’ın Radikal’de yer alan habere göre, İstanbul ’da 2013 yılındaki 1 Mayıs gösterileri sırasında en az altı göstericinin polisler tarafından atılan biber gazı fişekleriyle yaralanmasına ilişkin iddiaların araştırılması ve disiplin soruşturması başlatılması için İl Emniyet Müdür Yardımcısı Veysel Tipioğlu görevlendirildi.

Tipioğlu’nun hazırladığı araştırma raporunda, biber gazı fişeğiyle beyin kanaması geçiren Dilan Alp’in polise taş atan maskeli grubun içinde olduğu, tanınmamak için yüzünü kapattığı ve kafasına isabet eden bir “cisimden” dolayı yaralandığı ileri sürüldü. Alp’in “Söz Dergisi ( Türkiye Devrim Partisi) mensupları ile hareket ettiği” iddia edildi.

AMA O DA ÇAYAN’I ANMIŞ!

Rapora göre, başından yaralanan 28 yaşındaki S.G., Abide-i Hürriyet Caddesi’nde polise taş atan grupla hareket etti, tanınmamak için yüzünü kapattı, “göstericilerin attığı taşın kafasına isabet etmesi” sonucu yaralandı. S.G. hakkında “nitelikli yağma, kamu malına zarar ve yaralama” suçundan kaydın olduğu yazıldı. Beyin kanaması geçiren 25 yaşındaki M.D. polise taş atan yüzü maskeli grupla hareket ettiği, DHKP/C’li olduğu, “örgüt üyeliği” suçundan altı yıl sekiz ay hapisle cezalandırıldığı, 12 ay cezaevinden yattıktan sonra tahliye edildiği kaydedildi. 21 yaşındaki F.O.M.’nin ise Mahir Çayan’ı anmak için üç yıl boyunca art arda Tokat’ın Kızıldere köyündeki anmalara katıldığı ve üç kez gözaltına alındığı belirtildi. Gözünü kaybeden 23 yaşındaki İ.A. ile sırtından vurulan 32 yaşındaki S.T.’nin “nerede ve ne şekilde yaralandığının tespit edilmediği” savunuldu.

Raporda, yaralananların çoğunun “marjinal ya da terör gruplarıyla bağlantılı oldukları, yasadışı eylemlere bilinçli şekilde katıldıkları, gaz fişekleriyle yaralandıklarını ortaya koyacak maddi delil öne sürmedikleri, iddiaların kamuoyunu yönlendirmeye yönelik soyut ve genel nitelikte olduğu” savunuldu. Polislerin “ihmallerinin, kusurlarının ya da suç teşkil edecek eylemlerinin söz konusu olmadığı, illegal bir gösteriyi kanunların verdiği yetkiler çerçevesinde bertaraf ettikleri, disiplin soruşturması açılmasına gerek olmadığı” belirtilerek, dosyanın “işlemden kaldırılması” önerildi. Dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da 14 Haziran 2013’te kararı onadı. Bu karardan sonra ÇHD İstanbul Şubesi’nin şikayeti üzerine yeniden araştırma yapıldı. Bu kez 2. Sınıf Emniyet Müdürü Hakan Boydak görevlendirildi. İkinci araştırma sonunda da “disiplin suçu olmadığı ve dosyanın işlemden kaldırılması” önerildi. Bu rapor da 19 Kasım 2013’te dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu tarafından onandı.