Polis kurşunuyla vurulduktan sonra kaldırıldığı hastanede dün gece yaşamanı yitiren 25 yaşındaki Dilek Doğan için Sarıyer Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Boğaziçi Cemevi'nde tören düzenlendi.

Küçükarmutlu’daki evinde polis tarafından vurulan ve 1 hafta yaşam mücadelesi verdikten sonra hayatını kaybeden Dilek Doğan, bugün İstanbul’da son yolculuğuna uğurlanıyor.

Yakınları tarafından cenazesi gece Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumu morgundan alınarak Fatih Sultan Mehmet Mahallesi'ndeki (Küçükarmutlu) Boğaziçi Cemevi’ne getirilen Dilek Doğan için öğlen saatlerinde cenaze töreni düzenlendi. Törene Dilek Doğan’ın babası Metin Doğan, annesi Aysel Doğan, ağabeyi Emrah Doğan'ın da bulunduğu aile fertleri, yakınları ve Doğan'ın arkadaşları katıldı. Doğan'ın ailesi tören öncesi taziyeleri kabul etti.

Cemevi bahçesine kırmızı bayrakla sarılı ve üstü açık bir şekilde çıkarılan Doğan'ın cenazesi başında sevenleri ve ailesi gözyaşı döktü. Yapılan tören ve saygı duruşunun ardından Doğan'ın cenazesi cemevi morguna kaldırıldı.

Tören sırasında Dilek Doğan'ın cenazesinin bulunduğu tabutun başında kadınlar nöbet tuttu.

Dilek Doğann'ın annesi Aysel Doğan, Dilek’i vuran polisi hatırladığını ve yüzleştirilmek istediğini belirterek şunları söyledi: “İçeri atlamasıyla silahın patlaması bir oldu. Havaya ateş etti sandım. Çocuğuma gitmiş. Bir de baktım ayağımın önüne düştü yavrum. Aramaya başlayacaklardı. Kadın polis bekliyorlardı. O anda hızla geldi, girdi içeriye vurdu çocuğumu. Ben onun yüzünü tanıyorum, getirsinler.”

Dilek Doğan, 18 Ekim günü sabaha karşı saatlerinde "DHKP-C operasyonu" gerekçesiyle eve gelen polis tarafından silahla vurulmuştu. Dilek'in babası olayı şu sözlerle anlatmıştı: "Evimize 4 polis ayakkabılarıyla girdi. Kızımı vuran polise ‘galoş giyin’ dedik. Onlar da ‘giymeyiz’ dedi. Sonra silahı bize doğrulttu. Bir anda kızımı vurdular."