Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı, polis tarafından katledildiği iddia edilen 17 yaşındaki Abdulkadir Çakmak ilgili yaklaşık bir yıldır yürüttüğü soruşturma dosyası hakkında gizli tanık ve polis beyanlarını esas alarak takipsizlik kararı verdi.

DİHA'nın haberine göre karara itiraz eden Çakmak ailesinin avukatı Muhterem Süren, kararın evrensel hukuka ve tarafsızlık ilkesine aykırı olduğunu söyledi.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 17 Aralık 2014 yılında polisin açtığı ateş sonucu katledilen ve otopsi raporuyla vücudunda 4 kurşun yarası tespit edilen Abdulkadir Çakmak ile ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı'nın açmış olduğu soruşturma dosyasına 25 Aralık 2014'te gizlilik kararı getirmişti.

Dosyaya ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmezken, "Kahraman 2015" ve "Dolunay 2014" isimli gizli tanık beyanları ve Çakmak'ın olduğu öne sürülen maskeli bir kişinin elinde silah tutarken, polislerce açılan ateş sonucu vurulduğu görülen görüntüleri esas alan Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı, şüpheli polis hakkında yürütülen soruşturmaya takipsizlik kararı verdi.

Çakmak ailesinin avukatı Muhterem Süren, savcılığın verdiği karara tepki göstererek, kararın kabul edilmez olduğunu söyledi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Çakmak dosyasında hukuki inceleme ve araştırma yapmaksızın gerekçeden yoksun bir şekilde takipsizlik kararı verdiğini belirten Süren, "Kararda sadece gizli tanık ifadeleri ve şüpheli polis beyanları esas alınıp evrensel hukuk düzenlemelerine ve tarafsızlık ilkelerine aykırı bir karar vermiştir" dedi.

Soruşturma makamınca, olay yeri incelemesinin gerçekleştirilmediğine işaret eden Süren, "Abdulkadir Çakmak, iddia edilen kişinin olay yerindeki kan örnekleri ile müteveffanın kan örnekleri karşılaştırılmamış, olay yerindeki boş kovanlar toplanmamış, atış atıkları araştırılmamıştır. Maddi gerçeğe ulaşılması bakımından son derece önemli bir delil iken bu delil eksik soruşturulmasıyla kapsamına alınmamıştır" diye konuştu.

Dosyanın peşini bırakmayacaklarını dile getiren Süren, hazırladıkları itiraz dilekçelerini Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sunduklarını söyledi. Süren, buradan bir sonuç çıkmaması durumunda dosyayı önce Anayasa Mahkemesi'ne, sonra da AİHM'e taşıyacaklarını belirtti. (DİHA)