Dink'i öldüren kurşunu terörden saymayan özel yetkili adalet pet su şişesine terör suçundan 6 yıl 3 ay ceza kesti


Kemal GÖKTAŞ
http://kemal-goktas.blogspot.com/

Hrant Dink cinayeti davasında sanıklara terör suçundan verilen beraat kararı tartışılırken özel yetkili ağır ceza mahkemelerinden şok edici bir karar çıktı. Özel yetkili Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Diyarbakır'daki bir gösteri sırasında polise plastik su şişesi attığı iddiasıyla yargılanan sanığa "terör" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, hakkında soruşturma olduğunu öğrenince teslim olan sanığın attığı plastik su şişesini "silah" saydı. Mahkemenin gerekçeli kararında bir eylemin terör eylemi sayılması için örgütün çağrısı üzerine yapılmasının gerekmediği, örgütle aynı amacı taşıyan eylemlerin de terör eylemi olarak değerlendirileceği belirtildi ve "eli değen cezalandırılır" ifadesi kullanıldı.

 

Diyarbakır'da geçen yıl 19 Nisan'da KCK davasını protesto etmek üzere bir gösteri düzenlendi. Olayların çıktığı gösteriden sonra polis, 19 yaşındaki Ş.Ç'yi aramaya başladı. İşyerine polislerin geldiğini öğrenen Ş.Ç ise Emniyet'e giderek teslim oldu.

 

İfadesinde olay günü işyerinden izin alarak yeni açılan bir işyerini ziyarete gittiğini, buradan çıktığında olayların ortasında kaldığını söyleyen Ş.Ç "Kesinlikle slogan ve taş atmadım. Elimdeki su petini de kesinlikle polislere atmadım. Olayların vermiş olduğu psikolojik etki ile refleksle fırlattım. Attığım tarafta güvenlik güçleri yoktu. Ben olaylara hiç karışmadım" dedi.

 

Ş.Ç, 13 Mayıs'ta tutuklandı. Dava, 15 Aralık'ta bitti ve mahkeme Ş.Ç'yi terör suçundan 6 yıl 3 ay hapse mahkum etti. Mahkemenin kararında, suçun delili olarak yüzünde maske olmayan Ş.Ç'nin, elindeki plastik su şişesini atarken çekilmiş bir fotoğraf gösterildi.

 

"HATTA PLASTİK SU ŞİŞESİ ATTI..."
Kararda, sanığın gösteride yer aldığı belirtilerek "Hatta kendisinin de elinde plastik su şişesi bulundurarak, güvenlik güçlerine plastik su şişesini attığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Sanığın elinde bulundurduğu plastik su şişesi Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 23/b. maddesinde sayılan silah veya araçlardandır" denildi.

 

Mahkemenin plastik su şişesi ile eşdeğerde gördüğü "silah ve benzeri maddeler" kanunda "Ateşli silahlar, patlayıcı maddeler, her türlü kesici, delici aletler, taş, sopa, demir ve lastik çubuklar, boğma teli veya zincir gibi bereleyici ve boğucu araçlar, yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı eczalar, diğer her türlü zehirler, her türlü sis, gaz ve benzeri maddeler" olarak sıralanıyor.

 

Mahkeme, sanık Ş,Ç hakkında terör örgütü üyesi olduğuna ilişkin "plastik su şişesi" dışında hiçbir delil olmamasına rağmen "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır" hükmünü taşıyan Türk Ceza Kanunu'nun 220/6. maddesine göre ceza verilmesine şu gerekçeleri gösterdi:

 

ELİ DEĞEN CEZALANDIRILIR!
Kararda, Türk Ceza Kanunu'nun terör suçlarına ağır cezalar öngördüğü hatırlatılarak "Buna benzer düzenlemeler, insanlığı zehirleyen uyuşturucu suçları ile ilgili ceza yasalarında da yer almaktadır. Uyuşturucu suçlara ilişkin düzenlemelerle; uyuşturucu suçuna (hangi aşamada olursa olsun) karışan (adeta uyuşturucuya eli değen) kişinin cezalandırılması amaçlanmıştır. Ki, kişiler uyuşturucu suçuna karışmasınlar. Terör suçlarına ilişkin yapılan düzenlemeler ile de; kişilerin, terör suçlarından, tamamen uzak durmaları amaçlanmıştır.

 

Bu suçun oluşabilmesi için kişi ile örgüt arasında organik bir ilişki kurulması da gerekmez. Kişiler, herhangi bir örgütsel çağrı olmadan da, kendiliklerinden örgüt adına suç işleyebilirler. Örgütün herhangi bir çağrısı olmadığı halde, örgütle aynı fikirleri paylaşarak ve örgütün menfaatleri doğrultusunda eylemlerde bulunabilir."

 

Mahkeme, kararla birlikte sanığın tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Kararın Yargıtay'ca onanması halinde, Ş.Ç, kalan cezasını çekmek üzere cezaevine girecek.