Times gazetesinde yer alan Tom Coghlan imzalı haberde, Iraklı peşmergelerle Şii milisler arasında anlaşmazlık çıktığı iddia ediliyor.

Haberde, Kürdistan Bölgesel Yönetimi sınırında, bir peşmerge ile Bedri Tugayı'na bağlı bir Şii milis arasında sözlü atışma yaşandığı yazıyor.
Şii milisin silahını peşmergeye doğrultmasının ardından taraflar arasında silahlı çatışmanın başladığı belirtiliyor.
Çatışmada bir Şii komutanın öldüğü, iki peşmerge ile bir Şii milisin yaralandığı kaydediliyor.

Gazeteci Coghlan, Bağdat'ın kuzeyindeki yol üzerindeki bayrağın kime ait olduğuna dair bir karışıklık çıktığını söylüyor. Buna göre bayrağın Iraklı Kürtlere mi, Bedri Tugayı'na mı yoksa başka bir Şii milis gruba mı ait olduğuna dair anlaşmazlık yaşanıyor. Ama Coghlan'a göre, IŞİD'e karşı mücadele veren bu iki müttefik grubun arasında bir gerilim sürüyor.

Haber, şu ifadelerle devam ediyor:
"Şii milisler tarafından esir alınan dokuz peşmerge ile peşmerge tarafından kaçırılan iki Bedri Tugayı milisin bırakılması için yapılan müzakereler, gergin bir şekilde devam ediyor.

İran tarafından fonlanan ve eğitilen Şii milisler, 2004-2010 arasındaki iç savaşta ön plana çıkmıştı. Bu dönemde, Sünnilere karşı insan hakları ihlalleri işlemekle suçlanmışlardı.

Irak ordusunun IŞİD karşısındaki yenilgisinin ardından, Şii milisler yeniden öne çıktı. Hem Bağdat hükümeti hem de ABD ve müttefikleri, cihatçılara karşı birlikte hareket edecek Kürtlere ve Şii milislere güveniyor. Ancak hem Kürtler hem de Şii milisler, birlikte hareket etmek konusunda temkinli davranıyor. Ayrıca her iki grubun da ayrı gündemleri ve amaçları var.

Kerkük'e bağlı Dakuk kasabası yakınlarında, yol üzerinde bir peşmergeyle konuşuyoruz. İsmini vermek istemeyen peşmerge, 'Aramızda gerilim sürüyor. Ve bu, yeni başlamış bir şey değil' yorumunu yapıyor.

IŞİD'in kuşattığı Amerli'deki Şiiler, Kürtlerin kendilerini korumakta isteksiz davrandığını öne sürmüştü. Şii milisler de, 1 Eylül'de bir saldırı düzenleyerek örgütü Amerli'den püskürtmüştü.

Bir peşmerge, Şii milislerin gözükara savaşçılar olduğunu kabul etmekle birlikte onların 'aşağılık herifler olduğunu' söylüyor. Peşmergeye göre, 'asıl düşmanlarından kurtuldukları an, Şii milisler kendilerine savaş açabilir.'

Şii liderler ise Kürtlerin terk dertlerinin bağımsız bir devlet kurmak olduğunu öne sürüyorlar ve Kürtlerin Irak'ı yeniden kurmak gibi bir niyetlerinin olmadığını belirtiyorlar. Irak Kürtlerinden üst düzey bir yetkili ise, Şiilerin Sünni toplulukların evlerini yakarak, bombalayarak, mezhepçiliği alevlendiren ve şiddet içeren eylemlerde bulunduklarını söylüyor.

Bu şiddetin yol açtığı zarar ise inanılmaz boyutlara varıyor. Yangica'nın tüm nüfusu kenti terk etmiş. Yakınlarda bir mahalle, belli ki dinamitle, dümdüz edilmiş. Kentteki evlerin yarısından çoğu yakılmış. Dün hala etraftaki mahallelerden dumanlar yükseliyordu. Bazı binalarda kurşun izleri var. Ve milislerin işgal ettiği evlerin üzerinde Şii bayrakları dalgalanıyor.

Geçen hafta da yüzlerce Sünni aile Tikrit'ten kaçarak Kürdistan bölgesine sığındı. Sünniler, Şii milislerin intikamından korktukları için kaçtıklarını söylediler.

Şii milisler adına konuşan Doktor Naim el Obeydi ise bu iddiaları yalanladı, Sünnilerin evlerini yakmak, patlatmak gibi bir politikaları olmadığını söyledi: "Bizim amacımız birlikte hareket etmek, düşmanımıza karşı Iraklılar olarak hareket etmek. Biz evlerinden kaçmak zorunda bırakılan herkesin geri dönebilmesini istiyoruz."