9 Ocak günü Paris'te öldürülen Kürt kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in katil zanlısı Ömer Güney'in geçmişindeki bir sis perdesi biraz daha aralandı.

Fırat Haber Ajansı'ndan Perwer Yaş'ın haberine göre, Ömer Ziya Güney'in 2003'te neden Almanya'ya geldiğine ilişkin net bir bilgi yok. Türkiye medyasına yansıyan bilgilere göre akrabaları onun teyzesinin kızıyla evlenmek için Fransa'dan geldiğini söylüyor. Güney, 2011'e kadar Bad Tölz'de ve bu tarihten sonra da Schliersee'ye taşındı. Schliersee'deki evin sahibine göre Güney, Ağustos 2012'de tamamen Fransa'ya taşındı.

Ömer Güney'in 2003'te ise Bad Tölz'e gelir gelmez, buraya 11 kilometre uzaklıktaki Marienstein/Waakirchen köyünde bulunan "Kinshofer GmbH" isimli bir fabrikada kaynakçı olarak çalışmaya başlamış. O dönem fabrikada 40'ya yakın Türkiyeli göçmen çalışıyor ve bunların sayısı toplu çıkışlarla birlikte azalmaya başlıyor.

'ARABASINI KURŞUN YAĞMURUNA TUTTU'

O yıllarda fabrikada çalışan ve can güvenliğinden dolayı isminin yayınlanmasını istemeyen bir işçi ise Ömer Güney ile yakın arkadaşlık kurduğunu belirterek, yaşamına ilişkin çarpıcı bilgiler verdi. Güney'in fabrikada aylık 1300 Euro maaş aldığını hatırlatan arkadaşı o yıllardaki "İşçi Ömer'i" şöyle tarif etti:

"İşe nasıl girdiğine ilişkin kesin bir şey söyleyemem. Fakat bizim fabrikaya bütün Türkiyeli işçiler arkadaş tavsiyesi üzerine girmiştir, onun da birisinin aracılığıyla işe alındığına eminim. Yakın arkadaşları Türk milliyetçileriydi. Onlarla geziyordu, çantasında, cebinde sürekli küçük pahalı çakılar vardı, silah merakı oldukça fazlaydı.

Hatta arabasını ormana götürüp kurşun yağmuruna tuttuğunu hatırlıyorum. Ama en azından bize böyle anlattı. Araba sigortası arabanın kurşunlandığını tespit ettiği için tamir masrafını karşılamadı. O da gidip kaçak yollardan arabasını tamir ettirdi. Sürekli beyaz gömlek, siyah palto ve siyah eldiven ile dolaşırdı.

'Kurtlar Vadisi'ni izliyordu ve dizinin yayınlandığı ertesi gün gelip o akşamki bölümü bize ısrarla anlatıyordu. Dizinin kahramanı olan Polat Alemdar hayranıydı, fakat hiç bir politik görüşü yoktu. Siyasete ilişkin bilgisi neredeyse sıfırdı. Bazen iş ortamında dalıp gidiyordu, hareketsiz dakikalarca durabiliyordu."

"ALMANCAM İYİ DEĞİL"

Ömer Güney'in 2008 yılında doktora gitmeye başladığını belirten iş arkadaşı "Bize 'kafamda tümör çıkmış' dedi. Fabrikadaki milliyetçi çevreden bazı kişiler sürekli onunla doktora gidip-gelmeye başladı. 'Bunlarla niye gidiyorsun?' diye sorduğumda bana 'tercümanlık yapıyorlar, Almancam iyi değil' dedi. Benim de Almancam iyi olmadığı için ne kadar dil bildiğini çıkartmadım" şeklinde konuştu.

Daha önce Güney'in Schliersee'de oturduğu dairenin Alman ev sahibi onun düzgün ve akıcı Almanca konuştuğunu söylemişti.

'BENİ ALEVİ DERNEĞİNE GÖTÜR'

Ayrıca Güney, iş arkadaşlarına bir süre sonra kafasındaki tümörün iyi huylu olduğunu söylemiş ve doktora gidişler birden kesilmiş. İş arkadaşının anlattığı bir başka ayrıntı ise Güney'in bir süre sonra birden bire "Beni Alevi derneğine götür" demesi. İş arkadaşı bu durum hakkında da şu bilgileri verdi:

"Bana bir ara birkaç kez 'beni Alevi derneğine götür' dedi. Zira bu bölgede birçok Alevi derneği bulunuyor. Ben 'Kusura bakma Alevilerin dini ritüellerini bilmiyorsun. Şimdi oraya gidersek bu onlara ayıp olur' deyip onu götürmeyi kabul etmedim. Bundan sonra da bu konuyu hiç açmadı."

"2009'DA TÜRKSPOR DERNEĞİNDE ÇALIŞMAYA BAŞLADI"

Ömer Güney, 2009'un başına kadar fabrikada çalıştığını belirten iş arkadaşı Güney'in bu tarihten sonra Hausham kasabasında bulunan Türkspor derneğinin lokalinde çaycı olarak çalışmaya başladığını söyledi. Hausham ise o dönem Ömer Güney'in oturduğu Bad Tölz'e 23 kilometre uzaklığında. İş arkadaşı son olarak "Ben en az o dernekte 6 ay çalıştığını biliyorum" bilgisini verdi.

'BU BİZİM FİRMA BAŞKAN'

Perşembe günü ise Murat P. isimli birisi Facebook hesabında BBP'li olduğu görülen ve Ankara'da yaşayan Murat G. adlı kişinin duvarında Ömer Güney'in fabrikada çalışırken çekilen fotoğrafları paylaşması dikkat çekti.

Polat, Murat G.'ye şu notu yazıyor: "Bu fotoğraflar kimsede yok bu bizim firma başkan."